19
Mayıs
2024
Pazar
EKONOMİ

Sanayinin dörtte biri kaybedildi

Sanayinin dörtte biri kaybedildi
 
Ekonomide küçülmenin bu yıl da devam edeceğini belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, geçtiğimiz beş ayın iyi değerlendirilemediğini ve sanayi üretim hacminin dörtte birinin kaybedildiğini söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, büyüme rakamlarının sürpriz olmadığını, 2009'un ilk çeyreğinde de benzer boyutta küçülme yaşanacağını kaydetti. Geçtiğimiz 5 ayın iyi değerlendirilemediğini ifade eden ve Türkiye'nin sanayi üretim hacminin dörtte birinin kaybedildiğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Ya bu kriz bizi ya da biz onu yöneteceğiz" dedi.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti tarafından bu yıl 33.'sü düzenlenen İktisatçılar Haftası'nın açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, 2008'in son çeyreğindeki küçülme oranlarının sürpriz olmadığını, bu yılın ilk çeyreğinde de benzer boyutta küçülme yaşanacağını belirterek, "Sanayi üretim hacmimizin dörtte birini kaybetmiş durumdayız. Son 1 yılda sanayi sektöründeki toplam istihdam 205 bin, 2008'in son üç ayında sigortalı çalışan sayısı ise 360 bin azalmıştır" dedi.

Bankalar içine kapandı
İşgücü kaybının kalifiye elamanların olduğu sektörlerde yaşandığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bankaların içine kapanmaları da krizin ekonomi üzerindeki etkisini artırmaktadır. Kredi hacmi önemli oranda gerilemiştir. Bankaların mevduat hacminde gerileme yaşanmadı. Mevduatın krediye dönüşme oranı yüzde 87'den yüzde 80'lere düşmüştür. Bankalar kredilerden çektikleri kaynağı, devletin iç borçlanma senedine yönlenmişlerdir. Bu noktada kredi piyasasını canlandırmaya yönelik adımlarından dolayı Ziraat Bankası'nı kutluyorum."

Bütçe dengesi niye bozuldu
Türkiye'nin bir zamanlar güçlü olduğu alanlarda zayıflama yaşadığını, bunların başında da kamu bütçesinin geldiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, bütçe açıklarının son dönemde reel olarak arttığına dikkat çekti. Aralık 2008'den itibaren bütçe dengesinde ciddi bozulmaların başladığını, sadece son 2 ayda yılın tamamı için hedeflenen kadar açık verdiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'de çöken iç talebe destek olmak için kamu bütçesinden kaynak aktarmak kaçınılmazdır. Ama daha tedbir mekanizması kurulmamışken kamu bütçesinde gevşemenin de ötesinde açılma yaşandı. Üstelik bu açığın nasıl finanse edileceği de bilinmemektedir" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, kayıpların ne kadar sürede geri alınacağının sürecin kontrol edilmesine bağlı olduğunu vurguladı.

6 aydır beklemede
Canlandırma tedbirlerine, tüketimi desteklemeye önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, mevcut istihdamı koruyacak tedbirlerin yanı sıra işsiz kalanlara, destek planlanması, şirketler kesiminin finansmana erişimi, nakit dengesinin yeniden tesisi için mekanizmalar kurulması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, 6 ay önce gündeme getirdikleri bu konunun sonuçlanmasını beklediklerini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, kamu bütçesine yönelik orta vadeli plan hazırlanmasının da önemli olduğunu vurgulayarak, "2009'a yönelik harcama artırıcı tedbirler kaçınılmaz. Ama 2010 ve sonrası için mali disiplinin yeniden tesis edilmesi garanti altına alınmalı" dedi. Orta vadeli mali programa ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Bunlar olursa kontrollü bir küçülme, olmazsa unutmak istediğimiz 90'lı yılları yaşarız" dedi.

2010'da enflasyonist süreç
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, 2010 yılında dünyada enflasyonus sürece girileceğini ve borçlanma maliyetlerinin daha da artacağını söyledi. Çğlar, ortalama aktif vadesiyle pasif vadesi arasındaki farklılık dolayısıyla 2009'un ilk çeyreğinde Türk bankacılık sektörünün, belki de benzer periyotların çok ötesinde karlılıkla karşılaşacağını bildirdi. Emin oldukları tek şeyin "krizin neresinde olunduğunun bilinmediği" olduğunu söyleyen Çağlar, zamana bırakılan çözümlerin krizden çıkışı ertelediğini söyledi. Reel sektörde yaşanan sorunların finans sektörünü de vurma noktasına geldiğini vurgulayan Çağlar, döviz likiditesinin önemini korumaya devam edeceğini vurguladı. Ortalama aktif vadesiyle ortalama pasif vadesi arasındaki farklılık dolayısıyla ilk çeyrekte bankaların önemli ölçüde kâr edeceğini söyleyen Çağlar, bunun bankaların tuzu kuru olduğu anlamına gelmediğini belirterek, "Malum biz mevduatları birer ay vadeyle fiyatlıyoruz" dedi.
Reel sektörün kredi kanallarından daha fazla yararlanabilmeleri için bilançolarda doğruluk ve şeffaflığın önemine işaret eden Çağlar, "2001 yılında finansal sektörü yeniden yapılandırmıştık. Belki bu krizi de fırsat olarak görür, reel sektörün kendini yenilemesi olarak değerlendirilebiliriz" dedi.

Sanayiden finansa sıçrama olur
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye'nin artık seçim sürecini geride bıraktığını belirterek, "Bundan sonra bütün konsantrasyonun ekonomide olması gerekmektedir. Talebi canlandırmak bu işin önemli bir boyutu. Ama bizim beklentimiz eş zamanlı olarak üretimi canlandırmaya yönelik önlemlerin de süratle devreye girmesidir" dedi. 2001 Krizi'nde bile sanayi üretiminde bu kadar yüksek oranlı düşüş yaşanmadığını hatırlatan Küçük, sanayi sektöründeki sorunların bir süre sonra finans sektörüne de yansıyacağını ifade etti. Giderek büyüyeceği belli olan yangın karşısında gerekli önlemlerin alınmadığını, zaman kaybedildiğini kaydeden Küçük, "Hükümet ve ekonomi yönetimi, acilen krize karşı hedefleri net, sistematik bütünlüğü olan bir paket çıkarmak zorundadır" dedi.


 

Referans
Yayın Tarihi : 2 Nisan 2009 Perşembe 20:44:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
selim IP: 82.83.115.xxx Tarih : 5.04.2009 11:34:34

KOMBASSAN HOLDINGE  DESDEK VERIN SANAYIYE  BÜYÜTÜR