İNGİLTERE'nin önde gelen ekonomi ve politika dergisi ‘Economist’, Türkiye’de önümüzdeki dönemde gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçim nedeniyle, “Mali disiplin politikasının yara alabileceğini” öne sürdü. Dergi, mali disiplinin, ağır vergi yükü, faiz oranındaki artış ve seçim öncesi rehavet nedeniyle 2007 yılında kötüleşebileceğini belirten Economist, buna karşın özelleştirme konusunda atılan adımların büyük fayda sağlayacağını yazdı.


Türkiye’de son dönemlerde yaşanan cumhurbaşkanlığı krizi ile ekonomik gelişmeleri değerlendiren Economist, “Türkiye’deki genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi, muhalif laikler ile İslamcılar arasındaki narin güç dengesini yeniden tesis edebilir. Daha az istikrarlı ve muhtemelen daha fazla milliyetçi bir hükümet pahasına rejim tartışmaları hafifletilebilir. Sonuç ne olursa olsun, Türkiye bu çelişkilerini koruyacak ve Türk ekonomisi küresel likidite şartlarına alışacaktır” dedi.

Economist, Türkiye'de son dönemlerde laikler ile İslamcı kesim arasındaki tartışmaların Türk ekonomisine olan etkilerini değerlendirdi. Finans analistlerinin geçtiğimiz Nisan ayına kadar Türkiye hakkında oldukça olumlu tahminlerde bulunduklarını belirten Economist, Türkiye’de son iki ayda yaşanan sıcak gelişmeler nedeniyle ekonomik performansın ikici plana düştüğünü kaydetti. Economist, “Türk ekonomisinin geçen yılki performansını bu yılda devam ettirmesi, sıkı mali disiplini sürdürmesi ve özelleştirme ile IMF destekli reformlara devam edilmesi bekleniyordu. Ancak, Ankara, İstanbul ve İzmir’de düzenlenen geniş çaplı mitingler, halkın ve özellikle de kadınların, İslamcı eğilimler konusundaki kuşkularını artırdı. Bu şartlar altında gücün AKP tekelinde olması bir risk olarak görülmeye başlandı” diye yazdı.

Economist, istikrarın devamı açısından, AKP’nin cumhurbaşkanı adayı Gül'ün laikler tarafından kabul edilebilir bir isim olduğunu kaydetti. Ekonomist, “Cumhurbaşkanı referandum yoluyla halk tarafından ya da referaduma gidilmeden meclis tarafından seçilebilir. AKP'yi temsil eden Gül, eğer hükümette kalırsa, istikrarın devamı açısından, laikler tarafından kabul gören bir isim olabilir” dedi.

“TÜRKİYE YOLUNA DEVAM EDER”

Economist, Türkiye’de yapılacak genel seçimlerin ardından başa hangi parti gelirse gelsin Türk ekonomisinin geri adım atmayacağını yazdı. İngiliz dergide, “Türkiye çökme ya da devrim yaratma arifesinde değil” denilirken “Askeri darbeye destek oldukça az. Seçimler, her zaman olduğu gibi adil ve özgür olacak. İki ay sonra başa kim geçerse geçsin hiçbir siyasi parti, açık pazar ekonomisi, mali disiplin ve yabancı yatırımlara karşı değil” görüşleri aktarıldı.
Economist, Türk ekonomisinin dünyadaki dördüncü ya da altıncı en büyük bütçe ve ticaret açığına sahip bir ülke olduğunu ancak yabancı yatırımların (FDI) ülkeye önemli mali rahatlık kazandırdığını kaydetti.

Economist, Başbakan Erdoğan’ın lideri olduğu AKP'nin ülkedeki dindar kesim tarafından desteklendiğini, yerel yönetimler düzeyinde büyük bir güce sahip olduğunu, 2001 krizine rağmen ekonomide son dört yılda yüzde 7.5 oranında bir büyümeye imza attıklarını kaydetti. Seçim öncesi DSP- CHP birlikteliği ile DYP - ANAP işbirliği ve DP ile AKP arasındaki muhtemel yakınlaşmaya dikkat çeken Economist, “koalisyonların tartışmalara sahne olmasının ve dağılmasının muhtemelö olduğunu kaydetti. Türkiye’deki koalisyonların “Ankara’nın AB üyeliği ile Kıbrıs ve Irak politikaları konusunda halkın olumsuz düşünceleri ile YTL’nin aşırı değerlenmesi ve faiz oranlarındaki muhtemel artışlar karşısında oluşabilecek eleştirilere cevap vermesi gerektiğini” yazan Economist, “Tüm bunlar, AKP karşıtı çevrelere katkı sağlar” dedi.