Sorunlar öylece duruyor

TÜSİAD YİK Başkanı Koç, çözüm bekleyen sorunlar dururken, eleştiri ve tartışmalardan rahatsız olarak bunları bastırmaya çalışmanın, kutuplaşmanın güvensizlik yarattığını söyledi..

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısından, iktidara eleştirilerden rahatsız olmak yerine, güven ortamının sağlanması, daha demokratik ve uygar bir ton benimsenmesi çağrısı geldi. Koç Holding ve TÜSİAD YİK Başkanı Mustafa Koç, "Yapılması gereken sakinleştirici olmaya çalışırken tartışmaları bastırmak değil, geniş bir istişare mekanizması ve doğru enstrümanlarla süreci yönlendirebilecek prensipleri belirlemektir" dedi. Koç, TÜSİAD YİK toplantısının basına açık bölümünde yaptığı konuşmada, küresel finansal dalgalanmanın yarattığı olağanüstü belirsizlik ortamının, tüm iktisadi kesimler gibi kendilerini de oldukça kaygılandırdığını ve düşündürdüğünü söyledi.

İHRACATTA SIFIR BÜYÜME
Reel sektörde küresel krizin etkilerinin, kaçınılmaz olarak biraz daha belirgin hissedilmesinin beklenmesi gerektiğini ifade eden Koç, finansal krizi derinlemesine yaşayan ihracat pazarlarındaki büyümenin, muhtemelen sıfıra yakın düzeyde gerçekleşebileceğini söyledi. Bunun sanayiye bir yavaşlama olarak yansıyacağına işaret eden Koç, "Bunlar aşılamayacak sorunlar değildir, ama zaman kaybının maliyeti de özellikle bizim gibi gelişmekte olan ekonomilerde çok yüksektir. Yapılması gereken sakinleştirici olmaya çalışırken tartışmaları bastırmak değil, geniş bir istişare mekanizmasıyla, gerektiğinde doğru zamanlama ve doğru enstrümanlarla süreci yönlendirebilmemizi sağlayacak hazırlıkları gerçekleştirmek, prensipleri belirlemektir" dedi.

'DAHA UYGAR TON BELİRLEYİN'
Polemik yaratan gündemlerin etrafında yaşanan tartışma ve çatışmaların, gerçek gündemin önceliğini yitirmesine neden olduğunu belirten Koç, "Çözüm bekleyen sorunlar ortada dururken, bunlarla ilgili ortak akıl aramak yerine, eleştiri ve tartışmalardan rahatsız olarak onları bastırmaya çalışmak, siyaseti sürekli çatışma ve kutuplaşma tonunda sürdürmek, bu çatışma ortamının etkisiyle, siyasal istikrarsızlık algısını güçlendirmeye hizmet etmekte, bu da sosyal ve ekonomik aktörlerin güvenini aşağı çekmektedir. Toplumsal güvenin tesisi ve güçlendirilmesi için, siyasette daha demokratik, daha uygar ve daha katılımcı bir ton benimsemeyi atılabilecek en önemli adım olarak görüyoruz" dedi.