Emekli Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktar Türel, Türkiye'nin 30 yıldır yüzde 4 oranında büyüdüğünü, sermaye birikim oranı ve teknolojik gelişme hızı artmadıkça, yüzde 4 potansiyel büyümenin değişmesinin oldukça güç göründüğünü söyledi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde "Küreselleşme, Kalkınma ve Türkiye" konulu panel düzenlendi. Yüksek Öğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fikret Şenses'in başkanlık yaptığı panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Oktar Türel, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzettin Önder konuşmacı olarak katıldı. 1997-2007 yılları arasındaki duraklama ve yükselme dönemi hakkında bilgi veren emekli Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktar Türel, Türkiye'nin
yaklaşık 30 yıllık büyüme hızının değerlendirmesini yaptı. Türel, 97-07 arasında tarımın hasılada yüzde 1 artış, sanayi hasılada yüzde 3.8, hizmetlerde 4.1, Gayri Safi Yurtiçi Hasılada (GSYİH) 3.7, Gayri Safi Milli Hasıla'da (GSMH) 3.4 yıllık ortalama artış olduğunu belirtti.
Artış oranlarına göre değerlendirme yapan Türel, "Tarımın durumu iyi değil. Yılda yüzde 1 civarında artış var, nüfus artış hızının da gerisinde kalan bir hasıla artışı. Aslında bu 10 yıla özgüde değil. 1980'den buyana tarımsal hasıla artışı yüzde 1 oranlarında seyrediyor. 97-07 istisna sayılmaz. GSMH artışı 1997-2007 yılları arasındaki ortalaması olarak GSYİH altında kalmaz ama şuan kalıyor. Bu Türkiye ekonomisini son günlerde artan dış borçluluk ve yabancı sermaye girişleri karşılığında ödemek durumunda olduğu kar ve faizlerin tahsilleriyle ilgili bir olay. GSMH, GSYİH'nin altında kalmaya devam edecek" dedi.
Yüzde 3.7'lik yıllık GSYİH artış sorunun 1997-2007 yine olmadığına dikkat çeken Türel, "1976 yılından beri potansiyel gelişme hızı yıllık 4 oranında. Siyaset adamları kendi itibarlarını artırmak için rakamları belirli dönemlere bölerek, başlangıç bitim yıllarında siyasi gerekleri alıyor, bunun da çok fazla iktisadı anlamı yok. Bütünü içinde potansiyel büyüme hızı 30 yıllık süre içinde yüzde 4 oranında seyrediyor. Burada düşük performansın nedenleri oldukça düşük tasarruf ve yatırım oranımız var. Sanayi birikime yeterli kaynakları tahsis edemiyoruz. Sermaye birikimim dışındaki teknik gelişmeleri, hasıla artışları düşük. Teknik gelişmenin yıllık yüzde 4 oranındaki artışa katkısı 1 puan civarında. Gelir artışının yüzde 3'ü sermaye emek birikimiyle, belki yüzde 1 veya azı teknik gelişmenin katkısıyla sağlanıyor" diye konuştu.
Türel, sermaye birikimle teknolojik gelişme hızı artmadıkça, yüzde 4 potansiyel büyüme oranın değişmesinin güç olacağına dikkat çekti.