Türkiye ekonomisinin istihdam deposu tekstil sektörü, grev kararları ile sarsıldı. İşveren sendikası ile işçi sendikası arasındaki anlaşmazlık nedeniyle aralarında Altınyıldız, Yünsa, Vakko ve Kordsa gibi devlerin de bulunduğu fabrikalarda çalışanlar greve gidiyor.


Bugün şirketlerden gelen açıklamalarda, grev ile ilgili ayrıntılı bilgiler yer aldı. Kordsa ve Yünsa'dan ayrı ayrı yapılan açıklamada, Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası'nın (TEKSİF), grev kararını 10 Eylül'de uygulayacağını bildirdiği ifade edildi. Altınyıldız'dan yapılan açıklamada da grev kararının ilan edildiği duyuruldu.

54 iş yerinde 20 bini aşkın işçinin üyesi olduğu TEKSİF, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak grev kararını ilan etmişti. İşveren sendikasının taleplerini karşılamadığını belirten TEKSİF, 17 işyerinde bu hafta içinde, 11 işyerinde 10 Eylül'de, diğer 6 iş yerinde de daha sora belirlenecek bir tarihte grev uygulamasının başlayacağını açıklamıştı.

Sendika tarafından yapılan yazılı açıklamada, grev kararı alınan işyerleri arasında Altınyıldız, Narin Mensucat, Yünsa, Bahariye, Kordsa, Vakko, Saray Halı ve Levis Strauss gibi Türkiye'nin büyük fabrikalarının bulunduğu belirtildi.

ESKİ ŞARTLAR MÜMKÜN DEĞİL

Öte yandan Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜTSİS) Başkanı Halit Narin ise, "işçi sendikasındaki arkadaşlarımızın daha makul yaklaşımlarına ihtiyaç var. Geçmiş şartlarla işçi sendikası ile anlaşma yapmamız mümkün değil” ifadesini kullandı.

Tekstil ve hazır giyim sektörünün fazla rekabet gücünün olmadığını kaydeden Narin, bu süreçte, tarafların fedakarlık göstermesi gerektiğinin altını çizdi.

ZAMLAR DEVLETE GİDİYOR

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Aynur Bektaş da tekstilde yapılacak grevin sektöre büyük zarar vereceğini belirterek, grev olması durumunda sektörün yaklaşık 3 milyar dolarlık zarar göreceğine dikkat çekti.

Sorunun işçi veya işveren olmadığının altını çizen Bektaş, “işçinin işverene maliyeti yüzde 25’in üzerindeyken, kamu maliyeti ise yüzde 40’ları aşıyor. İşçi ne yapsın o da haklı. Onun da ücreti az. İşverenden yaklaşık 700 YTL alınıyor, işçiye verilen asgari ücret 403 YTL. Yapılan zamlar devlete gidiyor. İşçi ve işveren ortak projeler üretmeli. Siyasilerin verdiği sözler ‘lütfen’ denilerek hatırlatılmalı” diye konuştu.