Ticari müşavirlikte yeni dönem

Kapı arkasına saklanan ticaret müşaviri istemiyorum

Dış ticareti yeniden yapılandıran Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ‘bilgi sistemleri’ altyapısı kuruyor, büyükelçiliklerde görev yapan dış ticaret müşavirlerini etkin hale getiriyor, İGEME’yi tasfiye ediyor

Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, yurtdışındaki Türk Büyükelçilikleri’nde görev alan ve bakanlığa bağlı olarak görevlendirilen ticaret müşavirleri kadrolarını etkin hale getireceklerini ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda ‘ülke masası’ kuracaklarını anlatıyor.
Kamu tarafından görevledirilen ve maaşları İhracatçı Birlikleri tarafından ödenecek ticaret müşavirlerinin ihracatçılara gittikleri ülkelerde ‘teşrifatçı’ gibi hizmet vereceklerini söyleyen Çağlayan, “Fransa’nın 4.200 ticaret ataşesi varken, Türkiye’nin 115 ticaret ataşi bulunuyor. Hem sayı, hem de iş yapma modelleri yetersiz bir durumdayız” diyor.

Müşavir açılımı
Dış Ticaret Müsteşarlığı’na bağlı olarak 45 lokal eleman çalıştırdıklarını söyleyen Çağlayan, “Kapı arkasında saklanan ticaret müşaviri istemiyorum. Ticaret müşavirlerimize ‘uç beylerimiz’ diyorum.
Merdiven altında, tuvaletin önünde değerlendirme yapılıyor. Lokal elemanlar dış ülkelerde yaşayan yerel halk içindeki Türkçe bilenlerden oluşacak, yetiştirilecek. Tüm ihracatçılar bu kadrodan yararlanacak” bilgisini veriyor.
Çağlayan ile Kayı Grubu’nun müteahhitliğini üstlendiği Vilnius’taki Baltık’ın en büyük alışveriş merkezi OZAS’ın açılışına gittiğimiz bir günlük Litvanya gezisi sırasında görüştük. Çağlayan, bakanlığa geldiğinden beri 90 bin kilometrelik yol yaptığını ve ihracatı, dış müteahhitlik hizmetlerini yeniden yapılandırmak üzere temelini attığı kurumsal değişiklikleri anlattı.
Alimünyum sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın sahibi olan ASO eski Başkanı Zafer Çağlayan, ‘işadamı-girişimci-ihracatçı’ kimliğine atıfta bulunarak, kendisine bağlı olan Dış Ticaret Müsteşarlığı’nı bir A.Ş gibi düşündüğünü belirtiyor.
Ülkelerin ithalat ve ihracat bilgileri doğrultusunda, ihracat kalemleri ve hedef pazarlar belirleyeceklerini söyleyen Çağlayan, Sanayi Bakanlığı döneminde çıkarılan ‘sanayi envanterini’ hatırlatarak, “İhracatçı bilgi sistemi kuruyoruz” diyor. Çağlayan geliştirdikleri ihracat modelini şöyle anlatıyor:
“Türkiye halen ihracatının yüzde 55’ini Avrupa ülkelerine yapıyor. Pazar çeşitlenmesi, riskleri de azaltacak. Dış Ticaret Müsteşarlığı’na bağlı olarak ülke masaları oluşturuyoruz. Bakanlığıma bağlı olan İhracatı Geliştirme ve Etüd Merkezi (İGEME) kadrolarını bu yapı içinde konumlandıracağız.”
Polonya’nın başkenti Varşova’da 1 milyar dolarlık metro ihalesini alan Türk-İtalyan konsorsiyumu Astalti-Gülermak’a destek verdiklerini belirten Çağlayan, özel sektöre destek için birçok projeyi takibe aldıklarının altını çizdi.

Irak’ta hastane yatırımı
Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları Bağdat ziyaretini değerlendiren Çağlayan, Irak’ın 500 bin konut, 5 bin hastane, 5 bin okul projesinin tanıtıldığını anlatıyor.
Azmi Ofluoğlu’nun merkezi İstanbul’da bulunan Üniversal şirketi ile Irak’ta sağlık yatırımları için şirket kuran Acarsan’ın girişimleri hakkında da bilgi veren Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, “1984 yılından beri Irak pazarında yer edinen Antepli Acarsan grubu, Basra Bölgesi’nde ihaleye çıkan 10 hastaneden 5’ini aldı. 750 milyon dolar yatırım yapacaklar” dedi.

Libya, ‘one minute’ rövanşına hazırlanıyor
Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi’nin Başkanı Muammer Kaddafi, 1 Eylül 2009’da yaptığı devrimin 40’ıncı yılı kutlamalarına hazırlanıyor. Kutlamanın etkin olabilmesi için Arap Birliği toplantısını bu tarihe denk getiren Kaddafi’nin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta yaptığı ‘one minute’ çıkışının rövanşını alma gayretine düştüğünü söyleyen Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB)Başkanı Erdal Eren, “Başbakan Tayyip Erdoğan’ı 1 Eylül’deki kutlamaya gitmemesi yönünde bilgilendirdik.
Türk müteahhitlerinin alacaklarının ödenmemesi doğrultusunda sorun çıkarıyorlar. Başbakan Erdoğan ile Kaddafi arasında gerginliğin yaşanmasını önlemeye çalıştık” diyor.
Türk müteahhitlerinin 2007 yılında 5, 2008 yılında ise 2 milyar dolarlık iş aldıklarını belirten Eren, Libya’nın Türkiye müteahhitlik hizmetleri borçları hanesine 80 milyon dolar yazdığını belirtiyor.