28
Mayıs
2024
Salı
EKONOMİ

Türkiye biyodizel çöplüğü oldu

Şirketler modaya uyunca Türkiye biyodizel fabrikası çöplüğüne döndü...  Kanola, aspir, ayçiçeği, soya, pamuk ve yer fıstığı gibi bitkilerin yağlarının motorine karıştırılmasıyla elde edilen biyodizelde üretim fazlası yaşanıyor.

Pek çok biyodizel firması sadece deneme üretimi yaptıktan sonra kapısına kilit vurdu. 

Yatırımcılar, kısa sürede Türkiye'yi dünyanın ikinci büyük üreticisi haline getirdi; fakat tesislerin hiçbiri şu anda çalışmıyor. Firmaların üçte biri, faaliyete geçtikten kısa bir süre sonra kapısına kilit vurdu. Faaliyetini sürdüren 268 firmanın büyük bir kısmı da âtıl duruyor. Konuyla ilgili kararname, Türkiye'de satılan 12 milyon ton motorine yüzde 2 oranında biyodizel karıştırılmasını öngörüyor. Bu da toplam 240 bin ton biyodizel anlamına geliyor. Ancak biyodizel ihtiyacının 10 katından fazla üretim kapasitesine sahip tesis kuruldu. Ayrıca 3 binden fazla da kendisi için üretim yapan (kayıt dışı) tesis de bulunuyor.

Kanuni altyapısı olmayan biyodizel sektöründe yatırımlar düzensiz bir şekilde yapılanmaya başlandı. Hükümet, sektöre çekidüzen vermek için firmalara lisans alma mecburiyeti getirdi. Ayrıca, biyodizelden litre başına 65 kuruşluk Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınmaya başlandı. Ancak tepkiler üzerine yerli tarım ürünlerinden elde edilen biyodizelden vergi alınma uygulanması kaldırıldı. Vergi muafiyetinden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan lisans alan işletmeler faydalanacak. Biyodizelin motorine katılma oranının yüzde 2 olarak belirlenmesi düşük bulundu. Sektörün önündeki en büyük sıkıntı ise âtıl kapasite. Başlarda cazip görülen sektörde iki yılda ülkenin dört bir yanında mantar gibi tesisler kuruldu ve Türkiye, Almanya'dan sonra ikinci büyük kurulu kapasiteye ulaştı. Ancak biyodizel kullanım alanı sınırlı kaldığı için pek çok işletme, deneme üretiminden sonra kapısına kilit vurdu. Henüz emekleme döneminde yatırım çöplüğüne dönen biyodizel sektöründe durum devam ederse çalışan tesislerde de kapanmaların başlayabileceğine dikkat çekiliyor. Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği Derneği verilerine göre 150 civarında işletme, hammadde bulamadığı ve ürünün satışındaki belirsizlik sebebiyle kapandı. Kapanan tesislerin her birinin 300 bin dolara mal olduğu düşünülürse, zararın 45 milyon doların üzerinde olduğu ifade ediliyor. Tesisini kapatmak zorunda kalanlardan biri de eski futbolcu Tanju Çolak. Ünlü yıldız, 300 bin dolara kurduğu günlük 50 ton kapasiteli tesisini 7 ay sonra sökerek depoya kaldırmak zorunda kalmış. EN14214 standardında üretim yaptıklarını anlatan Çolak, "ÖTV gelince üretim cazip olmaktan çıktı. Makinelerimiz depoda duruyor. Oluşacak şartlara göre pozisyon alacağız." diyor.

Hükümetin biyodizel üretiminde yaptığı düzenlemeler, sektörde farklı tepkiler alıyor. Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği Derneği Genel Başkanı Tamer Afacan, kararnamenin sektörün önünü kapatacak şekilde çıktığını iddia ediyor. Biyodizel Sanayicileri Derneği Başkanı Nezih Öztüre ise ÖTV'nin kalkmasının sektörün önünü açtığı görüşünde. Verginin sadece yerli hammaddeyle üretilecek üründe kalkmasının doğru olduğunu savunan Öztüre, "Yabancı hammaddeden biyodizel üretmek Türkiye'nin faydasına değil. Maliyeti petrolden daha fazla olur." bilgisini veriyor. Sanayicilerin eleştirilerine hedef olan bir başka konu ise yüzde 2'lik karışım mecburiyeti. Bu oranın yüzde 5'e çıkarılması isteniyor. Dernek Başkanı Tamer Afacan, yüzde 2 katkı sınırlamasının yakıt maliyetinde bir avantaj sağlamadığı için şirketlerin bununla uğraşmayacağına dikkat çekiyor: "Bu sebeple hesaplarımızı tamamen AB'nin kendisi için zorunlu koyduğu oranlar, yani ihracat üzerine yapmaktayız. 10 civarında firma ihracat bağlantılarını yapmış, üç dört tanesi fiili anlaşmalar imzaladı, ihracat için lisans bekliyorlar." diyor. Afacan, karışım oranının artması durumunda Türkiye'de yılda yaklaşık 90 bin ton olan biyodizel üretiminin 500 bin tona çıkacağını vurguluyor. Sektörde en büyük yatırım yapan firmalardan biri de Diper Kimya. Yıllık 75 bin ton kapasiteli tesiste sadece deneme üretimi yaptıklarını belirten firmanın İcra Kurulu Üyesi Tayla Kıyat, "EN 14214 standardında yaptığımız deneme üretimin küçük bir bölümünü ihraç ettik. AB standardında bir üretimdi. Kapasitemizi yıllık 250 bin tona çıkarabiliriz." bilgisini veriyor.

Ali Rıza Karasu/Zaman
Yayın Tarihi : 18 Aralık 2006 Pazartesi 09:38:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?