TÜSİAD, IMF’nin yapısını tartıştıracak

G-20 ülkelerinin iş dünyasını bir araya getiren toplantılarda, ülkesini temsil eden 3 kadından biri olan TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, krizle mücadelede önceliğin regülasyonda değil genişleyici mali politikalara verilmesini isterken, IMF’nin yapısına da dikkat çekecek.

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, bugün Londra’da yapılacak G-20 İş Zirvesi’nde Türk özel sektörünü temsil ediyor. Fransız ve İtalyan temsilci ile bu toplantılarda ülkelerinin iş dünyasını temsil eden 3 kadından biri olan Arzuhan Doğan Yalçındağ, TÜSİAD’ın önerilerini diğer temsilcilerle paylaşacak.

Brown ile toplantı

TÜSİAD’ın muadil kuruluşu Confederation of British Industry’nin (CBI) ev sahipliğinde yapılacak zirvenin ilk bölümünde 20 ülkenin temsilcileri bir araya gelecek. İkinci bölümde ise başkanlar, İngiltere Başbakanı Gordon Brown tarafından düzenlenen toplantıda katılacak. Burada her başkan, kendi önerilerini aktaracak. Arzuhan Doğan Yalçındağ, bu toplantıda 3 mesajı verecek. Bu mesajlardan ilki, krizle mücadele konusunda izlenecek yolla ilgili olacak. ABD’nin genişleyici politikaları tercih ettiğini, regülasyonla şimdilik uğraşmadığına Avrupa’nın ise bunun tam tersini yaptığına dikkat çekecek olan TÜSİAD Başkanı’nın önerisi ise "ABD’nin tavrı benimsensin’ yönünde olacak. Bu dönemde ’genişleyici maliye politikalarına’ daha fazla ihtiyaç duyulduğunu savunan TÜSİAD, şu mesajı verecek: "Hemen her ülkede, mali genişleme olacak, herkesin bütçe açığı artaracak. Ancak bunun kontrollü yapılması lazım, bir ölçüte ihtiyaç var, G20’de bunun ölçüleri saptanabilir."

IMF kaynaklarının artırılması yönündeki görüşe destek veren TÜSİAD’ın bu konudaki bir önerisi de fonun yapısına ilişkin olacak.

Kaynak kadar yapı da önemli

Bu dönemde sadece gelişmekte olanların değil pek çok ülkenin IMF desteğine ihtiyacı bulunması, ancak İspanya gibi ülkelerin IMF ile bir anlaşma yapmakta zorlanması gibi tespitlerden yola çıkacak olan TÜSİAD, "Bu dönemde sorun cari işlemler açığı değil, likidite problemi yaşanıyor olması. Ancak IMF’nin yapısı bu sorunun çözümüne uygun değil, belki de klasik stand-by anlayışından vazgeçilmesi gerekiyor" tezini gündeme getirecek.

IMF’nin sorumluluklarının küresel bazda gözden geçirilmesi gerektiğini savunan TÜSİAD’ın, Türkiye ile imzalanması beklenen anlaşma için ne düşündüğü yönündeki soruya ise Genel Sekreteri Zafer Yavan’dan ilginç bir yanıt geldi: "Bakan Mehmet Şimşek’in yaptığı açıklamalardan anlıyoruz ki, IMF Türkiye’ye daha farklı bakıyor. Yalçındağ’ın gündeme getireceği bir diğer konuda G20’nin kendi yapısıyla ilgili olacak. TÜSİAD G 20’nin bu haliyle bağlayıcılığı olmayan tavsiye kararları alabilen bir yapılanma olduğuna dikkat çekecek ve bu zayıf görüntünün yerine BM, IMF ve Dünya Bankası gibi örgütlerle organik bağını güçlendirilmesini önerecek."

Yargı reformunda en önemli konu bağımsızlık

AVRUPA Birliği (AB) adaylık sürecinde gerçekleştirilmesi gereken yargı reformunun ana hatlarını ve takvimini belirleyecek olan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin, yüksek yargı organlarının görüşlerini Adalet Bakanlığı’na iletmeleri ile tekrar gündeme gelmesi üzerine bir açıklama yapan TÜSİAD, yargının, günümüz demokrasilerindeki anlamıyla bağımsız bir yapıya kavuşturulması gerektiğini vurguladı. TÜSİAD, şu değerlendirmeleri yaptı: "Türkiye’de demokratik standartların yükseltilmesine yönelik çeşitli adımlar atılmış olmasına karşın, yargı reformu on yıllardır tartışılan, ancak en az mesafe kat edilen alan olmuştur. Yargının, günümüz demokrasilerindeki anlamıyla bağımsız bir yapıya kavuşturulması gerekiyor."