16
Mayıs
2024
Perşembe
EKONOMİ

TÜSİAD'ın eleştiri okları AB'ye

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ve TÜSİAD YİK Başkanı Mustafa Koç, AB dışişleri bakanları zirvesinin genişlemeye ilişkin kararlarından, Fransa'nın ısrarıyla ''katılım'' ifadesinin çıkarılmasına tepki gösterdi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Ankara'da toplandı.

Toplantının açılış konuşmasını YİK Başkanı Mustafa Koç yaptı. Koç, konuşmasının büyük bölümünü AB sürecine ayırdı.

Fransa-ABD ve Fransa-Almanya yakınlaşmasına dikkat çeken Mustafa Koç, bu dönemde Türkiye'nin ABD ile olan ilişkilerinin çok fazla önem kazanacağı değerlendirmesinde bulundu.

AB'de dengelerin yeniden kurulmakta olduğuna dikkat çeken Mustafa Koç, "Güçlü bir Kuzey Atlantik işbirliği Türkiye'nin AB sürecini etkiler" dedi.

Belçika'nın başkenti Brüksel'de 10 Aralık'ta AB dışişleri bakanlarını buluşturan Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi'nin genişlemeye ilişkin kararlarında Fransa'nın ısrarı nedeniyle ''katılım konferansı'' yerine ''hükümetlerarası konferans'' ifadesi tercih edilmişti.

Bunun çok ciddi bir gelişme olduğunu söyleyen Koç, "Bu girişim Türkiye-AB yakınlaşmasına hizmet etmemektedir" diye konuştu.

Türkiye'nin AB politikacılarının kısır iç politika oyunlarını soğukkanlılıkla karşılaması gerektiğinin altını çizen Koç, Türkiye'nin "kazanılmış hak"larına dikkat çekti.

Mustafa Koç, ayrıcalıklı üyeliğin asla ve asla kabul edilemeyeceğini kaydederek, hükümetin gerekli tepkileri zamanında vermesinin de büyük önem arzettiğini söyledi.

Koç, anayasa tartışmalarının da bir toplumsal uzlaşma fırsatı olarak algılanması gereğine işaret etti.

Yalçındağ: "Kızarız ama caymayız"

Mustafa Koç'tan sonra söz alan TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da, AB sürecini değerlendirdi.

Hükümetin AB uyum çalışmalarına gereken değeri vermediğini söyleyen Yalçındağ, bazı AB ülkelerinin kabul edilemez tutumlarına da dikkat çekti.

Bu ülkelerin "siyaseti tek yanlı olarak empoze etme" çabası içinde olduğunu söyleyen Yalçındağ, "Amaç, Türkiye'nin üyelik sürecinden kendi kendine vazgeçmesini sağlamak. Türkiye'yi kızdırmak. Kızarız ama caymayız" dedi.

Türkiye'nin ulusal ve ekonomik çıkarları açısında Avrupa'da olduğunu belirten Yalçındağ, "Tüm Avrupa kurumlarının üyesiyiz. Bu, her alanda varolan bir gerçektir" diye konuştu.

Bu tür konuların gündemi belirlemesine izin vermenin hata olacağını söyleyen Yalçındağ, Türkiye'ye olumsuz bakan ülkelerin AB içinde yalnız bırakılması gerektiğini vurguladı.

TÜSİAD Başkanı, "TCK 301 örneğindeki gibi, Türkiye karşıtlarının eline koz verecek tutumlardan kaçınmalıyız" dedi.

Yalçındağ'dan DTP'ye eleştiri

Yalçındağ, PKK terörü konusunda ise DTP'ye yüklendi ve partinin terörle arasına mesafe koymamasını eleştirdi.

"Türkiye sınır ötesi harekatta gözünün Irak topraklarında olmadığını, hedefin PKK olduğunu ABD'ye ve AB'ye anlatmayı başardı" diyen Yalçındağ, "Gerilimi azaltma konusunda en çok sorumluluk hissetmesi gerekenlerin ise; terörle aralarına mesafe koyamadıkları, sorunun parçası olmayı tercih ettikleri izlenimi yaratılıyor" dedi.

Yalçındağ, DTP'nin kapatılması yönündeki istekler için ise, "Demokrasi, sorunları parti kapatmadan çözme olgunluğudur" dedi.

Yeni anayasa çalışmaları

Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Yalçındağ, bu konuda içerik kadar sürecin de önemli olduğunun altını çizdi ve tüm toplum kesimlerinden onay almanın önemini vurguladı.

"Ancak görülen o ki; hükümet bir metin oluşturmayı süreçten daha fazla önemsiyor" diyen Yalçındağ, bu konuda TÜSİAD'ın olmazsa olmazlarını sıraladı:

-Rejimin temel nitelikleri değiştirilmemeli
- Cumhuriyet'in 84 yıllık kazanımları, laiklik gibi, eksiksiz korunmalı
- Birey odaklı bakış açısı esas olmalı; bireyin hakları devlet ve hatta toplum karşısında korunmalı
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları norm haline getirilmeli.

CNN
Yayın Tarihi : 13 Aralık 2007 Perşembe 11:04:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?