Verilmiş sadakamız varmış!

“Lehman Brothers battığında şoke olduk” diyen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, krizden önce yaptıkları şirket satışlarının eleştirildiğini belirti ve “Ne kadar yerinde bir karar olduğunu şimdi daha net görüyoruz. Düşünün satış işlemleri mayısta oldu, eylülde kriz patlak verdi, hesap edin artık, verilmiş sadakamız varmış” dedi

Fortune Türkiye’nin sorularını yanıtlayan Mustafa Koç, Türkiye’nin de krizden nasibini aldığını, fakat diğer ekonomilere göre çok fazla etkilenmediğini belirtti. “Benim tahminim, 2010 senesinin ortasıyla birlikte normal seviyesine döner” diyen Mustafa Koç, “Hükümet başta kriz bizi etkilemez gibi bir algılamaya sahipti. Fakat durumun düşündükleri gibi olmadığını gördüler. Şimdi önlemler alınıyor. IMF ile bir anlaşma şimdiye kadar yapılmadı, bir şey olmadı. Ama şimdi herhalde bildikleri bir şey var, devamlı görüşme halindeler” diye konuştu.
Krizle birlikte ihracatın durduğunu, ciddi önlemler almak zorunda kaldıklarını ama mümkün olduğu kadar az çalışan çıkarmaya çalıştıklarını anlatan Mustafa Koç, “Lehman Brothers’a el konduğunu öğrendiğinizde neler düşündünüz?” sorusuna, “Tek kelimeyle şoke olduk” diyerek yanıt verdi.

‘İyimserim, kriz beklemiyorum’
Krizden sonra beyaz eşya ve otomotiv yatırımlarını ertelediklerini belirten Koç, “Şirketler sattınız. Pişmanlık duyduğunuz oldu mu?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Duygusal düşünmeyi bir tarafa bırakmak lazım. Migros çok güzide bir şirketimizdi. İçeriden, dışarıdan bir sürü insan karşı çıkmıştı. Ahbap, eş dost baskı yaptı. Ama tam zamanında ve en yüksek değerden satıldı. Ne kadar yerinde bir karar olduğunu şimdi daha net görüyoruz. Bu durum bizi çok rahatlattı. Düşünün satış işlemleri mayısta oldu, eylülde kriz patlak verdi, hesap edin artık, verilmiş sadakamız varmış.”
Koç, yeni bir kriz dalgası olasılığı konusunda da “Ben iyimser taraftayım. 2010’da kötü bir senaryoyla karşılaşacağımızı düşünmüyorum” dedi.

“Doğan’a cezada iş dünyası gayet rahatsız”
Son Yüksek İstişare Konseyi toplantısında Doğan Grubu’na vergi cezası önemli tartışmalara neden olmuştu. Mustafa Koç, “Vergi cezasında TÜSİAD’ın Doğan Grubu’na gerekli desteği verdiğini düşünüyor musunuz? Siyasi baskı hissettiğiniz oldu mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“TÜSİAD gerekli desteği veriyor Doğan Grubu’na. Bu tip keyfi uygulamalar olmamalı çünkü çok sübjektif bir karar bu. Bundan iş dünyası gayet rahatsız. Bağımsız bir gelir idaresi dedik durduk. Bunun ne kadar bağımsız olduğu sorgulanıyor bugün. Bizim bütün derdimiz bu. Siyasi bir baskı hiç hissetmedik üzerimizde. 

Ali Koç’un eleştirilerine yanıt:
TÜSİAD’ın ağırlığı azalmadı
Son YİK toplantısında kardeşi Ali Koç’un “TÜSİAD’ın eski ağırlığı yok” şeklindeki eleştirileri hatırlatılan Mustafa Koç, bu eleştiriyi şöyle değerlendirdi: “TÜSİAD’ın ağırlığının azalması gibi bir durum söz konusu bile olamaz. Buna kesinlikle katılmıyorum. Türkiye’nin en önemli sivil toplum örgütüdür. Bunu kimse tartışamaz. Birtakım şeyleri değiştirebilir miyiz? Kesinlikle yapabiliriz. Bunların üzerinde de çalışıyoruz.”

‘TÜSİAD adayım var’
TÜSİAD’ta başkanlık konusunda, “Arzuhan Doğan Yalçındağ büyük bir özveriyle işi iki sene götürdü. Bir iki sene daha ricada bulunduk. Kabul etti ama hakikaten dört sene fazla olduğu için kendisi bırakmak istedi” diyen Mustafa Koç, “Sizce başkan kim olmalı?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bir adayım var ama kim olduğunu söyleyemem. Rahmetli Sakıp Bey, kendi başkanlık döneminde hakikaten çok iyi bir kariyer planlaması yapmıştı ve 15 sene hiçbir problem yaşanmadı. Şimdi şöyle bir durum var; neredeyse tam gün, işinizi gücünüzü bırakıp orada ciddi bir özveriyle çalışmanız gerekiyor. Onun için başkan seçmek zor oluyor.

Rahmi Bey’in dediği gibi başkan bulmak gerçekten de kolay değil. ‘Sen ol’ deyince kimse olmuyor. Bu, hükümetle, Ankara ile kavga etmekle, siyasi bir konuma girmekle ilgili bir şey değil.”

Rahmi Bey’in eleştirdiği pis sakal
Mustafa Koç, sakallarına, (“Sakallı, bıyıklı adamı kesinlikle işe almam” diyen) Rahmi Koç’un, nasıl baktığı sorusuna, “Yine yanlış anlaşıldı” dedikten sonra şu yanıtı veriyor:
“Rahmi Bey’in söylediği pis sakal. Yani, sakallı olmak değil. Rahmi Bey’in aslında söylemek istediği işyerinde bakımlı insanların olması. Kadınlarda da mesela belli kriterleri var. Ama Rahmi bey direkt konuşan bir insan olduğu için yanlış anlaşılmalara neden oldu.”