Yalancı borsa

“Zaten riskli oyunların oynandığı bir yerde olur böyle şeyler” tarzında yaklaşımlarla karşılaşılıyor. Bir gerçeği görmemiz lazım:

Borsamızın işleyiş tarzına ilişkin sorunlarını örtmeye o kadar alıştırıldık ki; bir borsacı çıkıp hakkını aramaya kalksa “zaten riskli oyunların oynandığı bir yerde olur böyle şeyler” tarzında yaklaşımlarla karşılaşılıyor. Bir gerçeği görmemiz lazım:

-Borsa bir ortaklık piyasası mı?

-Yoksa oyun - kumar türü bir yer mi?

Borsa eğer ortaklık şeklinde bir piyasa ise sistemi sorumlu kişinin üstlenerek irdelemesi gerekiyor. İşte sizlere yeni bir borsa örneği aktaralım.

Geçmiş yıllarda Beşiktaş Kulübü'ne de başkan adaylığı ile gündeme gelen Hasan Arat'ın şirketi ne yapmış? (Not: Artık bu şirket borsada işlem görmüyor.)

Arat Tekstil 2001 yılında 2,5 trilyon sermayeli bir şirketti. Ve sonrasındaki adımlarda:

1- 2001'de 2,8 trilyon liralık bedelli parası topladı.

2- 2002'de 29,2 trilyon lira bedelli parası aldı.

3- 2005'de 7 trilyon lira bedelli sermaye artırdı.

4- 2006'da 5 trilyon bedelli aldı. Bu sayede Arat Tekstil 44 trilyon lira para toplamış oldu.

Burada bir önemli nokta var. Şirketin sermaye artırımlarında bir kısmı borsada fiyat düşük olduğundan büyük ortak tarafından kullanıldı. Peki, bu hisseler büyük ortakta kaldı mı? İşte Arat gerçeğini açıklayan SPK çalışması ve bilgiler:

SPK 2008 yılında açıkladı ki “Arat Tekstil hisse senetleri satışına ilişkin olarak 26.01.2005-07.02.2005 döneminde yapılan özel durum açıklamaları YANILTICI açıklamalarmış.”

Şirketin o tarihteki açıklamalarına bakıyoruz: Gün içerisinde işlem sırası kapatılarak açıklama duyuruluyor: “Arat hissedarı Aktif Tekstil sahip olduğu Arat T. hisselerinin bir kısmını satmak için yurt dışında yerleşik bir yatırım fonu ile görüşmeye başladı.” Tabii ki yabancı yatırım akınına uğramış Türkiye'de yabancı demek para demekti ve hisse beklentisini artırmak demekti.

Bu açıklamadan bir gün sonra ise şirketten bir açıklama daha geliyor: “Yabancı fon ile görüşmeler olumlu sonuçlanmıştır ve satış fiyatı son 15 günlük fiyatın yüzde 20'si fazlası olacaktır.”

O günlerde bu anlaşma kimsenin ilgisini çekmedi mi ki şirket bir günde yabancı fonla anlaşmıştı ve satılacak hisseler borsa kaydına alınmıştı. Peki, ne oldu? Yabancı fon yerine hisseler borsada Türklere satıldı. Hem de hızlı oyuncular vasıtası ile. Devamında ne oldu ki diyebilirsiniz; işte cevabı: Şirket ortakları hisse satmaya devam ettiler, SPK yeni sermaye artırımlarını kayda aldı ve ortaklar yine hisse sattılar.

Ve şimdi şirket hisseleri nerede?

Ekranlarda borsa ve borsacılık haberlerine inanarak piyasaya girecekseniz işte sizlere bir gerçek daha aktardık. Bunlar küçük şirket ve ekstra olay demeyin. Ya büyüklerde de benzeri durumlar yakalanmıyor veya yakalanamıyorsa!