22
Mayıs
2024
Çarşamba
EKONOMİ

Yeni küresel kriz kapıda mı?

Japon yeninin güçlenmesi ve ABD'deki sorunlu mortgage piyayası nedeniyle ABD borsaları başta olmak üzere yurtdışı piyasalarda düşüşler yaşanıyor. Satış dalgasından etkilenen İMKB Bileşik Endeksi de etkileniyor. Bankalararası piyasada dolar kotasyonları da 1.4330/50 YTL seviyesinde.. 

Piyasalarda satış dalgası

ABD borsaları başta olmak üzere yurtdışı piyasalardaki büyük düşüşleri izleyen İMKB 100 endeksi yüzde 3.56 düşüşle açıldı.

Dış piyasalardaki olumsuz hava nedeniyle lira, dolar karşısında dünkü seviyelerine göre yüzde 1.5-2 civarında değer kaybederken bono piyasasında her zaman olduğu gibi daha ılımlı tepkiler ile faiz yarım puan kadar yukarıda. 

YENİN GÜÇLENMESİ VE ABD'DEKİ MORTGAGE PİYASASI

İki hafta önce Çin borsasının güçlü düşüşü ve Japon yeni ile finanse edilen riskli yatırımlardan çıkma eğilimiyle başlayan global satış, geçen haftadan itibaren durulmaya başlamış olmasına rağmen, bugün yeniden yenin güçlenmesi ve ABD'de sorunlu mortgage piyasası nedeniyle etkili oluyor.

DOLAR NEREYE KADAR GİDER?

Bir bankacı, "Aslında iki hafta önceki dalgalanmanın ardından bir toparlanma gelmiş olsa bile biz kurda teknik olarak 1.44 YTL seviyesinin yeniden deneneceğini düşünüyorduk. Yendeki yükseliş de ABD mortgage piyasasındaki olumsuzlukla bu hareket geldi. Gün içinde tavanı 1.44 YTL olarak görüyorum. Buradan ise müşteri satışı gelebilir o zaman da kur 1.42 YTL'ye kadar gerileyebilir" dedi.

AVRUPA BORSALARI DÜŞÜŞTE

ABD'de mortgage sektörüyle ilgili endişelerden kaynaklanan düşüşlerin ardından, Avrupa borsaları da yüzde 1.5 civarında kayıplarla güne başladı.

ABD'de borç sicili güvenilir olmayanlara kredi veren mortgage sektöründe artan kayıpların ABD ekonomisi ile ilgili kaygıları tetiklemesiyle ABD ve Asya borsalarının düşmesinin ardından Avrupa borsaları da keskin düşüşlerle güne başladı.

İngiltere'nin FTSE 100 endeksi yüzde 1.8, Almanya'nın DAX endeksi yüzde 1.9 ve Fransa'nın CAC 40 endeksi yüzde 2.1 düştü. FTSEurofirst endeksi TSİ 1008 itibariyle yüzde 2.12 düşüşteydi.

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları bu sabah 1.4330/50 YTL aralığında açıldı. Dün spot piyasa kapanışında 1.4165/80 YTL olmuş, gün içinde en düşük 1.4055/65 YTL'ye kadar gerilemişti.

SERBEST PİYASADA DOLAR 1.43 YTL SEVİYESİNDE

İstanbul serbest piyasada dolar 1,4320 YTL, avro 1,8900 YTL'den güne başladı. Kapalıçarşı'da 1,4220 YTL'den alınan dolar 1,4320 YTL'den satılıyor. 1,8800 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 1,8900 YTL olarak belirlendi.

Serbest piyasada dünkü kapanışta doların satış fiyatı 1,4130 YTL, avronun satış fiyatı ise 1,8660 YTL olmuştu.

FAİZ YÜZDE 20.5 CİVARINDA

Tahvil-bono piyasasında gösterge olan 26 Kasım 2008 vadeli tahvilde dün yüzde 20 ortalama civarından kapanan faiz bu sabah bankacılara göre yüzde 20.5 civarına yaklaştı.

Hazine dün yaptığı 182 günlük referans ve 5 yıllık sabit kuponlu tahvil ihalelerinin gördüğü ilginin yüksek olması nedeniyle bugün yapacağı iç borç itfasının üzerinde borçlanma yapmıştı. Her iki ihalede toplam 4.3 milyar YTL borçlanan Hazine bugün 3.74 milyarı piyasaya olmak üzere toplam 3.79 milyar YTL iç borç servisi yapacak.

İtfadan yüksek borçlanma nedeniyle bu sabah rezerv rakamının düne göre düşük açılması bekleniyor. Ancak dün 17.7 milyar YTL artı olan ve bu sabah geçici verilere göre 3.5 milyar YTL görünen rezervin önemli bir sıkışıklığa neden olması beklenmiyor. 


KÜRESEL EKONOMİDE 7 KRİZ RİSKİ

Küresel likidite bolluğunun sona erdiğine ilişkin sinyaller artıyor. Dünya ekonomisinin önünde resesyondan mortgage batıklarına kadar birçok risk var. En büyük kırılganlık ise Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde.

İşte küresel ekonomi için risk unsuru oluşturan maddeler:

ABD'DE RESESYON RİSKİ

ABD'de "istikrarlı büyüme, düşük enflasyon"a dayanan yumuşak iniş senaryosunun temelleri henüz çok da sağlam değil. 2 yıldır süregelen faiz artırımlarının etkisi ekonomik büyümeyi yavaşlatmış olsa da enflasyon tarafından karmaşık sinyaller geliyor. Çekirdek enflasyon, ABD Merkez Bankası'nın (FED) rahat düzey olarak gördüğü yüzde 2'nin henüz altına inebilmiş değil. Ancak, faiz artırımlarının büyüme tarafındaki etkileri tam gaz devam ediyor. Büyümedeki yavaşlamanın bu yıl da sürmesi bekleniyor. Ekonomik canlılık açısından en kritik nokta emlak sektörü. Faiz artırımları, mortgage kredi maliyetlerini de artırdı. Bu da talebi azaltınca sektörde ciddi bir yavaşlama söz konusu. Önümüzdeki dönemde emlak sektörünün seyrinin yanı sıra ABD'den gelecek enflasyonist göstergeler kritik öneme sahip. FED'in faiz kararları konusunda enflasyonu izlemeye devam edeceği kesin. ABD ekonomisindeki olası bir resesyonun, ticari ilişkilerden dolayı Avrupa ve Asya gibi diğer gelişmiş bölgeleri de etkilemesi kaçınılmaz.

BATIK MORTGAGE KREDİLERİ

ABD'de düşük gelir grubuna yüksek faizle verilen mortgage kredilerinde (subprime loan) batık oranı artıyor. Elindeki mortgage kağıtlarını piyasaya satarak fon temin eden yüzlerce kuruluş zorda. Bunlardan yalnızca New Century'nin Barclays, Morgan Stanley ve UBS gibi büyük yatırım bankalarına 13 milyar dolar borcu var. Batıklar HSBC gibi büyük bankaları da zarara sokuyor. Normal faizli mortgagelarda da batıklar yayılırsa tehlike büyüyecek. Sorun ABD'yle de sınırlı değil. Birçok Avrupa ülkesinde ve gelişen piyasada da son dönemde mortgage borçlanmalarında patlama yaşandı. Rusya'da geçen yıl 12.4 milyar dolar, Yunanistan'da 52.5 milyar dolar mortgage kredisi dağıtıldı.

ÜLKELERİN BORÇLARINI GERİ ÖDEYEMEMESİ

2000'li yılların başında peş peşe borç krizine giren gelişmekte olan ekonomilerin, hâlâ en kırılgan noktasını dış borçları oluşturuyor. Bu nedenle de bir gelişen ülkenin borç ödeme gücüne hassasiyet hâlâ çok yüksek. Brezilya, Arjantin, Filipinler Endonezya gibi ülkeler, borç geri alım planları ve IMF gibi kuruluşlara olan borçlarını vadesinden önce kapatarak yüklerini hafiflettiler. Ancak, gelişen ülkelerin hemen tamamında kamu borcunun gayrısafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 50'nin üzerinde kalmaya devam ediyor. Son olarak Ekvador'un 11 milyar dolarlık borcunu yeniden yapılandıracağı tedirgin yarattı. Böylesi bir adımın diğer ülkelere sıçraması olasılığından korkuluyor.

HEDGE FONLAR: BÜYÜK BİR FON BATARSA FELAKET

Tahminen 1.2 trilyon doları yöneten hedge fonlar arasında iflasların geçen yılın sonundan itibaren artması tedirgin edici bir gelişme oldu. Bunlardan Amaranth adlı fon, vadeli doğalgaz kağıtlarına yaptığı yatırım yüzünden bir haftada 6 milyar dolar kaybetmişti. Uzmanlar, benzer büyüklükte bir hedge fonun çok da derin olmayan bir gelişen piyasada yaşayacağı hezimetin etkisinin çok daha büyük olacağı ve diğer piyasalara da hızla bulaşacağı konusunda uyarıyor. Gelişen piyasalara yüklü para girişi sağladığı için bazı uzmanlar tarafından müdahalenin gereksiz olduğu söylenen hedge fonların dalgalanma süreçlerinde gelişmekte olan piyasalara verdiği zarar çok büyük olabilir.

GİRİŞİM SERMAYESİ: ŞİRKET ALIMLARINA DENETİM GEREKLİ

Girişim sermayesi şirketleri (private equity) geçen yıl dünyada 664 milyar dolarlık şirket satın alma ve birleşmesi gerçekleştirdi. Bunların 33.2 milyar doları ise gelişen piyasalara oldu. En agresif yatırımcılar arasında yer alan bu fonların tek kaygısı sahip oldukları şirketlerin hisse değerini artırmak. Bu yüzden hem rekabet kurallarını hiçe sayıyor, hem de kazanç uğruna binlerce çalışanı kapı önüne koyabiliyorlar. Üstelik şirket alımlarını büyük borçlar altına girerek gerçekleştirebildikleri için mayınlı arazi gibiler. Duruma müdahale etme ihtiyacı hisseden hükümetler bu fonların kullandıkları krediler üzerinden ödedikleri faizi vergilendirmeye çalışıyor.

ÖDEMELER DENGESİ

Gelişmekte olan piyasaları dış şoklara karşı en korumasız kılan nokta ödemeler dengesi. Cari açığının gayrı safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranı yüzde 8,5'i bulan Türkiye de zayıf halkalardan biri. Güney Afrika'nınki yüzde 6, AB üyeleri Macaristan'ınki yüzde 9, Letonya'nınki de yüzde 22. Küresel likidite bolluğundan faydalanan bu ülkeler, yüklü miktarda sıcak para aniden güvenli merkezlere dönmeye başlarsa zor durumda kalacak. Petrol gibi emtia kalemlerini ithal etmek zorunda olan Türkiye gibi ülkeler son dönemde fiyatlardaki düşüşle biraz rahat nefes aldı. Ama emtia sayesinde 3 yıldır cari işlem fazlası veren Latin Amerika ülkeleri için durum tam tersi.

CARRY TRADE: YENLE BORÇ ALMA ARTIK DAHA ZOR

Japonya'nın 6 yıl önce uygulamaya koyduğu sıfır faiz politikası küresel yatırımcının ucuza yenle borçlanıp yüksek faizli gelişmekte olan ülkelerde yaptığı yatırımların (carry trade) itici gücü oldu. Yenin son dalgalanmalarla birlikte dolar karşısında geçen hafta yüzde 4 değer kazanması, carry trade avcılarının yenden uzaklaşmaya başlamasına neden oluyor. Bu da gelişen piyasalara giren kısa vadeli sıcak paranın azalması riskini taşıyor. Yenin değerlenmeyi sürdürmesi halinde bundan en fazla etkilenecek ülkelerin başında Türkiye ile Brezilya var. Yüzde 0,50 faizle Japonya'dan aldığı yeni yüzde 17,50 faiz veren Türkiye ile yüzde 12,75 faiz uygulayan Brezilya'ya yatıran küresel yatırımcı, yendeki sert bir değerlenme halinde bu ülkelerdeki kısa vadeli pozisyonlarını azaltabilir. Yenle yapılan carry tradein miktarı tam olarak bilinmiyor ancak bazı tahminlere göre 200 milyar doları buluyor. Bazı çevrelere göre ise bu rakam 1 trilyon dolar.

ajanslar
Yayın Tarihi : 14 Mart 2007 Çarşamba 12:06:06
Güncelleme :14 Mart 2007 Çarşamba 12:14:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
tayfun IP: 84.44.16.xxx Tarih : 14.03.2007 16:59:18
Amerika gibi dünyanın jandarması ülkede morgate batıyorsa bizde ne olur düşünmek bile istemem.Valla parası olan için altın, hazine bonosu ve tahvil en güzeli.