15
Haziran
2025
Pazar
GÜNCEL

ÖZGÜR DÜNYANIN AMELE PAZARI

İşsizlik sorununun çözüm yollarından biri olarak gösterilen Özel İstihdam Büroları, çalışan hakları bakımından gerekli önlemler alınmadığı takdirde 'yasal amele pazarı'na dönüşüyor

Avrupa’nın 1997 yılından beri tartıştığı ve son küresel ekonomik krizin ardından ‘göçmen nüfusu sömürü yolu’ olarak nitelenmeye başlanan Özel İstihdam Büroları (ÖİB) hayatımıza girmek üzere. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in, ‘amele pazarlarlarında kamyonların arkasına doldurulan işçilere çözüm’ diye anlattığı ÖİB , Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bir imzasıyla çalışma yaşamımıza dahil olacak.

Toplam 21 ülke katıldı
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 1997’de imzaya açtığı, 2000 yılında yürürlüğe giren Özel İstihdam Sözleşmesi, bu bürolarda çalışanların haklarının güvence altına alınmasını istese de dünya çapında sadece 21 ülke bu sözleşmeye katıldı. Üstelik 27 üyeli AB içinde imza atan ülke sayısı sadece 11’de kaldı. ILO’nun yanı sıra, Avrupa’daki sendikaların bu konudaki raporları, ÖİB uygulamalarının adeta ‘kölelik düzeni’ olduğunu ortaya koyuyor.
Özel istihdam bürosu kavramı, 1980 sonlarında Norveç iş yasasına girerken, Avrupa’da 1990’ların sonlarında farkedildi. Belçika, Avusturya ve Portekiz’de yasal olarak uygulanan ÖİB konusunda Bulgaristan, Kıbrıs, Estonya, Litvanya, Letonya ve Malta’da yasal düzenleme bulunmuyor. Bulgaristan, 2006 ve 2008’de iki girişimine rağmen yasayı geçiremedi. 2008 sonunda Avrupa Birliği Parlamentosu konuyla ilgili yayınladığı direktifte, ‘çalışanların haklarına saygı’ şartıyla uygulamanın AB çalışma hayatı normlarından ‘istisna’ olarak tutulabileceği hükmünü içeriyordu.

Genç nüfusu sömürüyor
Avrupa’da son küresel krizin de etkisiyle ÖİB işçilerinin sayıları geometrik olarak artıyor. Üstelik bu işçilerin önemli bir bölümü göçmen ve genç nüfustan oluşuyor.
Danimarka’daki ÖİB işçilerinin yüzde 13’ü eski Doğu Bloku ülkelerinden. Polonya’da 20 ÖİB, geçici işçilerin yarısına yakınını bünyesinde bulunduruyor. Özel İstihdal Büroları işçilerinin yaklaşık üçte biri 25 yaş altında.
Polonya’da yüzde 80’i Britanya’da yüzde 85’i 30 yaş altı. Yunanistan’da geçici işçilerin yüzde 80’i 36 yaş altında bulunuyor..
Sayı, 2004’ten beri Finlandiya’da yüzde 100, Yunanistan’da yüzde 133, Polonya’da yüzde 94 arttı. Slovenya’da ÖİB aracılığıyla geçici iş bulup çalışan öğrenciler, 40 bin tam zamanlı işçinin işini kaptı. 2007’de Çek Cumhuriyeti’nde Skoda’da sürekli işçi sayısı yüzde 2.3, ÖİB işçisi sayısı yüzde 13.2 arttı. 23 bin 559 sürekli işçinin çalıştığı Skoda’da geçici işçilerin sayısı 5 bini buldu.

İşveren memnun
Daha çok turizm, inşaat, temizlik ve hizmet sektörleri ÖİB işçilerinden yararlanılıyor. Yabancı yatırımcılar ve sanayi yoğun sektörlerde de son dönemde geçici işçiler tercih ediliyor. 2000’lerin başında Avrupa’da ÖİB işçilerinin çalışma hayatındaki rolü yüzde 2 idi.
Bugünlerde yılda ortalama 6 milyon kişi bu sektöre katılıyor ve sayı geometrik olarak artıyor. Avrupa ülkelerinin, AB’nin çalışan haklarına uygun bulmadığı bu uygulamayı kabul etmesi şu üç anahtar unsurdan kaynaklanıyor: İş yaratma, iş hayatına yüksek katılım ve vergi geliri yaratma.

En kötü çalışma yöntemi
Çalışma yaşamı uzmanlarının değerlendirmelerine göre, ÖİB işçiliği, çalışma hayatının ‘en kötü’ çalışma biçimini oluşturuyor. Bunun nedenleri şunlar:

* İş türü ve süresinin işçi tarafından kontrol edilememesi

* Yeterince hizmet içi eğitim alınamaması

* İş kazası oranının en yüksek bu sektörde yaşanması (Türkiye’de ölümlerin önüne geçilemeyen tersaneler bölgesinde benzer iş büroları var)

* Daha çok vardiya işinde çalışılması

* İş güvencesi hakkı sıkça ihlal ediliyor Avrupa’daki uygulamalar, ÖİB’larının ‘yasal amele pazarı’ gibi çalıştığını gösteriyor.

Finlandiya’da ÖİB’na bağlı işçilerin üçte ikisi 1 yıldan az çalışıyor. Fransa’da ÖİB çalışanlarının ortalama çalışma süresi yılda 1.9 hafta. Britanya’da beş işçiden sadece biri 18 ay çalışabiliyor. Belçika’da ÖİB çalışanlarının üçte biri bir yılda 30 günden az çalışıyor.
Bir yılda çalışılan süre ortalaması Norveç’te üç hafta, Lüksemburg’da üç ay, Romanya’da üç ay, Slovenya’da altı ay, Yunanistan’da iki ay, Hollanda’da beş ay, Macaristan’da dört ay, Polonya’da beş ay, Almanya’da bir ay, Britanya’da altı ay-bir yıl olarak biliniyor.

Sendikalı olmak imkânsız
İstihdam bürosunda çalışan işçilerin, sektör belirleme sorunu ve devamlılık nedeniyle ciddi örgütlenme sorunları var.
Avrupa’da bazı ülkelerde istihdam bürosu işçilerinde sendikalılık oranı şöyle:

* Danimarka: yüzde 50

* Finlandiya: yüzde 44

* Slovenya yüzde 0.18

* Fransa yüzde 0.9

* İtalya yüzde 1.4

* Lüksemburg yüzde 5

* Hollanda yüzde 17

* İsveç (beyaz yakalı) yüzde 17, (mavi yakalı) yüzde 50

ÖİB’da çalışan işçi sayısı
* Britanya 1.2 milyon

* Fransa 637 bin

* Danimarka 614 bin

* İtalya 595 bin

* Hollanda 233 bin

* İspanya 160 bin

* Portekiz 100 bin

Filme konu olmuştu: Özgür bir dünya
Sosyal içerikli filmleriyle ünlü Kean Loach, Özel istihdam bürolarını ‘It’s a free world-Özgür bir dünya’ adlı filme konu etmişti. Filmde Britanya’da göçmenlere gönüllü olarak yardım eden Angie, bir süre sonra bu işten hayatını kazanabileceğini görüyor ve bir barın arkasında kurduğu özel istihdam bürosu ile iş arayan göçmenlerle, ucuz işgücüne ihtiyaç duyan işverenleri buluşturuyor.

Göçmen sorununa dikkat çekti
Yönetmen Loach, Angie isimli karekterin insani yardımlarını büyük ekonomik kazançlara dönüştürmesi üzerinden ÖİB’lerin en yoğun olduğu Avrupa ülkesi olan Britanya’daki ucuz işgücü sömürüsü ve göçmen sorununa dikkat çekmişti.

ILO’nun istekleri
ILO’nun 181 numaralı Özel İstihdam Büroları Sözleşmesi, 2000 yılında yürürlüğe girdi. Türkiye bu sözleşmeye taraf olmadı. Sözleşmeye taraf olan 21 ülkeden sadece 11’i AB üyesi.
Bu da AB içinde 16 ülkenin sözleşmeyi tanımadığını gösteriyor. Sözleşme, ÖİB kavramını çalışma yöntemi olarak tanırken, çalışanların haklarının koruma altına alınmasını öngörüyor. 11. ve 12. maddelerde, şu önlemlerin alınması isteniyor:
Örgütlenme özgürlüğü, toplu pazarlık, asgari ücret, çalışma saatleri ve koşulları, eğitim hakkı, zorunlu sağlık ve sosyal güvenlik hakkı, iflas durumunda haklarının karşılanması.
 

DENİZ ZEYREK/RADİKAL
Yayın Tarihi : 12 Temmuz 2009 Pazar 23:02:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?