27
Mayıs
2024
Pazertesi
GÜNCEL

PARTİ DEĞİL, BÜYÜLÜ BİR GECEYDİ

Oprah Winfrey'nin çalışma arkadaşları ve ailelerinden oluşan bin 600 kişi için Çırağan Sarayı'nda verdiği 'Tatil Partisi' sanki Binbir Gece Masalları'ndan bir sayfa gibiydi.Bu muhteşem gecenin yaratıcıları Sedef O'Connell ve Yavuz Özdel "Amerikalılar gelmeden önce endişeliydiler, ama hayran kalıp gittiler," diyor

Tam da krizin ortasında, bütün patronlara örnek olurcasına ekibi ve ailelerini Akdeniz turuna çıkartan ünlü televizyon yıldızı Oprah Winfrey'nin, turun İstanbul ayağında, Çırağan Sarayı'nda verdiği 'Tatil Partisi', gecenin tanıklarına göre unutulacak gibi değil. Mehter takımıyla karşılama, ateş dansları, Sema gösterileri, havai fişekler, müzikler... Devlet sırrı gibi saklandığı için bittikten sonra duyulan, hazırlıklarına ise bir yıl önce başlanan bu gecenin yaratıcıları kim mi? Amerika'daki organizasyon şirketiyle gezinin tamamını planlayan Credo Tours'un iki ortağı Sedef O'Connell ve Sırma Gülgül ile Çırağan'daki partiyi üstlenen FYM Creative Group'un kurucusu Yavuz Özdel... Winfrey ve bin 600 kişilik grubun hayran kaldığı partide eski bir balerin olan Yavuz Özdel'in parmağının olduğunu anlamak zor değil. 22 yıl İstanbul Devlet Balesi'nde dans eden Özdel, o geceyi de bir sanat gösterisi hazırlar gibi tüm ayrıntılarıyla düşünmüş. Amerika'da yaşayan Sedef O'Connell ise etkinlikler için bir yılda beş kez İstanbul'a gelmiş. Biz de henüz heyecanları ve yorgunlukları geçmeden tekrar o geceye dönmelerini istedik...

- Bu sırrı nasıl saklayabildiniz?
- Sedef O'Connell: Amerikalılar, işin kalitesine ve gizliliğine çok dikkat ediyor. Benim çalıştığım çok özel müşteriler de buna dikkat eder. Bu gizliliği sağlamak da benim için bir iş etiği oldu. Oprah da buna dahil.
- Amerikalılarla iş yapmanın inceliklerini iyi biliyorsunuz...
- S.O: Amerika'daki ilk Türk Festivali'nin fikir annesi de benim. 2003'te Chicago'da büyük bir festival düzenledik. O yıldan sonra başka birçok şehirde yapılmaya başlandı. Bu festivallerin en güzel yanı dikkat çekmemiz oldu. Amerikalı eşimin arkadaşları da olan Chicago Belediye Başkanı ve eşi de dahil pek çok önemli misafiri Türkiye'ye getirttik. Turizm Bakanlığı milyonlarca liraya afişler assa da bu iş kişisel tanıtımlarla oluyor. Eşim de Türk vatandaşlığına geçti. Türkiye'nin fahri konsolosu oldu, Türkiye âşığı...
- Y.Ö: Biliyorsunuz bu büyük event için ya Türkiye ya da Malta seçilecekti. Ve Türkiye'yi seçtiler.

- Amerika'daki organizasyon şirketi sizi nasıl buldu acaba?
- S.O: İyi bir iş yaparsanız, bunun neticesinde iş işi getirir. Amerikan organizasyon şirketi, Türkiye hakkında çok iyi intibaları olanlar insanlarla konuşunca onlar da 'Bu işi Sedef yapar,' demiş. Bana da sorduklarında 'Hem de nasıl, yapmaz mıyım?' dedim. Teklif geldikten sonra sıkı bir çalışmaya girdim. Son yıllarda Türkiye'den Credo Tours'un sahibi Sırma Gülgül ile birlikte çalışıyorduk. Onunla da işin turizm tarafını yaptık.

- Yavuz Özdel'le yollarınız nasıl kesişti?
- S.O: Türkiye'de yapılan event'leri gördükten sonra çok endişeliydim. Fakat Yavuz Bey'i tanıyınca çok güvendim. Bu kalitedeki bir işi, böyle bir müşteriye en tatmin edici şekilde yapabileceklerine inandım. Yanılmamışım. O gece şovu izleyen birkaç kişi, 'Acaba yurtdışından mı getirttiniz dansçıları?' diye sordu. 'Hayır,' dedim, 'hepsi yerli işi.' Tabii bunun içinde ışık ve ses düzenini de var. Ses düzeni playback ve profesyonelceydi.
- Y.Ö: Playback ekibi, benim 20 yıllık partnerim. İzmir'deki Dünya Üniversite Oyunları'nı da beraber yapmıştık. 29 Ekim'lerde Boğaz Köprüsü'ndeki aydınlatmaları da onlar yapar.

- Oprah'nın kaprisleri oldu mu?
- S.O: Oprah'nın en güzel tarafı; zengin bir kadın, para kazanıyor ama paylaşmayı çok seviyor. Onun şirketinde çalışıyorsunuz, sizi geziye davet ediyor ama ailenizi de beraber getirmenizi söylüyor. Barselona'dan başlayıp çeşitli limanlarda birçok aktivite yapıldı. Ama Türkiye için en iyisi denildi. Türkiye'deki rehberlere hayran kaldılar. 'Biz böyle rehberler görmedik,' dediler.
- Y.Ö: Bizde hizmet sektörü o kadar iyi ki. Ama dünyaya kendimizi anlatamıyoruz.

- Amerikalıların işin kalitesi için endişe duyduklarını hissettirdi mi?
- S.O: Tabii çok değişik yanılgıları vardı ama Türkiye'de artık her şeyin çok çok yüksek düzeylere çıktığını gördüler. Mesela Türk DJ'lerin onların zevklerine hitap etmeyeceğini düşünüyorlardı ama dinledikleri müziklere çok şaşırdılar.

- Chicago'dan DJ geldi mi gerçekten?
- Y.Ö: Evet ama iki de Türk DJ vardı. Mercan Dede'nin müziği, mix'ler muhteşemdi. Kokteyl ve üstteki etkinliklerde bir DJ'imiz, aşağıdaki etkinliklerde de diğer DJ'imiz çaldı. Sadece şovdan sonraki bölümde Amerikalı DJ çaldı.

- Projeyi görünce ilk tepkileri ne olmuştu?
- Y.Ö: Türkiye'ye 'Böyle bir şeyi Türkiye'de yapabilir miyiz?' diye şüpheyle geldiler ama tanıştıktan sonra hepsi ortadan kalktı. Amerikalı event şirketindekiler bir buçuk yılda dört kez geldiler.
- S.O: Çünkü projede devamlı değişiklikler yapıldı. Ben Türkiye'deki birçok event'e öncülük yaptım. Burada dansözler çıkartılır, bir taht yapılır. Bizse bir ilki ve en güzelini yapmak istedik. Bu bizim prestijimiz olacaktı. Yavuz Bey'le o yüzden kafamız uyuştu. Gerçekten muhteşemdi.
- Y.Ö: Mimarımız bütün bahçeyi ölçtü ve oturma grupları dahil her şeyi kâğıt üzerinde çizdi. Yastık, mum nerede belliydi. Bunu görünce çok etkilendiler.

- Hiç prova yapıldı mı?
- Y.Ö: Evet, bir gece önce prova yaptık. Finalde 57 kişinin yer aldığı bir şov, ama toplamda 145 kişilik bir ekiple yaptık.

- Yemekler nasıl seçildi?
- Y.Ö: Sonsuz bir açık büfe vardı. Çırağan hazırladı. En az üç kez nasıl sunulacağının denemeleri yapıldı. Masanın dekorunda da her şey beyaz ve lilaydı. Malzemeler 40'a yakın kamyonla taşındı.

- Bin 600 kişiyi limandan getiren 40 otobüsün de Çırağan'a girişini hayal ediyorum da... Nasıl çakışmadılar?
- S.O: Aylarca nasıl geleceklerine hazırlandık. Hatta trafiğe çare bulabiliriz dedik, ama Oprah, 'Hayır, ayrıcalık istemiyorum. Benim çalışanlarım da İstanbul halkı gibi trafikte bekleyecek. Orayı ziyaret ediyorum diye, İstanbul halkına sorun yaşatmak istemem,' dedi. Bu lojistiği de sağlayan oğlum Can'dır. Endüstri mühendisi ve bize yardım etti. Bize Başaran Ulusoy da çok destek oldu.

- Oprah'nın ekibiyle arası nasıl?
- S.O: O kadar mütevazı bir kadın ki... Sürekli çalışanlarının yanına gidip onlarla konuşuyordu.

200 metrelik yemek masası
Çırağan'ın bir ucundan diğer ucuna kadar 200 metrelik bir yemek masası hazırlandı. Gece yarısına kadar süren parti, havai fişek gösterileriyle sona erdi.

Nemrut, Çırağan'a taşındı
Amerikalı konukların Nemrut'a gitmesine gerek kalmadı. Odalardan birinde de Nemrut'taki Kommagene Hükümdarlığı'nı yansıtan habarelerin temsili heykelleri vardı.

Saray odalarında medeniyetler geçidi
Çırağan Sarayı'nın odalarında, Anadolu medeniyetlerinden örnekler sergilendi. Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerinden tiplemelerle birlikte o dönemleri yansıtan müzikler çalındı (üstte ve solda). Konuklar tek tek odaları gezerek geçmişe yolculuk yaptı. Balo salonunda çeşitli kostümlerle Türk halk dansları defilesi yapıldı. Bu şovda 145 kişi görev aldı.
 

Figen Yanık - Sabah
Yayın Tarihi : 6 Temmuz 2009 Pazartesi 15:24:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?