22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Sivillerden gizli,Sivil Anayasa taslağı

AKP'nin, 22 Temmuz seçimleri öncesinde hazırlıklarına başladığı yeni anayasa taslağı hızla şekillenirken içeriği kamuoyundan sır gibi saklanıyor.

Altı akademisyenden oluşan kurulun hazırladığı taslağı inceleyen 11 üyeli AKP Anayasa Hazılık Komisyonu, dün çalışmalarını tamamlayarak 136 esas ve dokuz geçici maddeden oluşan taslakta yapılmasını istedikleri değişiklikleri belirledi. Komisyon yeni madde önerilerini ve açıklığa kavuşturulmasını istedikleri konuları içeren bir raporu, taslağı hazırlayan akademisyenler kuruluna sundu.
Gelecek cuma günü AKP komisyonu ile akademisyenler kurulu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında bir araya gelerek ikinci tur görüşmeleri başlatacak. Ancak bilim kurulunun taslağı da, AKP'nin söz konusu taslakta ne tür değişiklikler istediği de sır gibi saklanıyor.
Akademisyenlerle huhukçular, AKP'nin büyük iddialarla ortaya attığı anayasa taslağının şu ana kadar sadece 17 kişi tarafından biliniyor ve değerlendiriliyor olmasına tepkili. Yeni sivil bir anayasanın toplumsal uzlaşmayla hazırlanması gerektiğini belirten uzmanların AKP'nin tavrına ilişkin görüşleri şöyle:

'Basından takip ediyoruz'
Prof. Dr. Gökhan Antalya (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): "Dekanlığa Adalet Bakanlığı'nca herhangi bir tasarı gelmedi. Biz de gerekli kurullara, ana bilim dallarına yollayıp değerlendirme imkânı bulamadık. Basından takip ediyoruz. Tasarı daha önce en azından bakanlığın sitesinde yayınlanırdı. Bu haliyle sivil olduğu iddia edilen
anayasayla ilgili bakış açısı ortaya koyamadık. Bunun dışında anayasa taslağının tartışıldığı bilimsel bir toplantı daveti ya da duyurusu da gelmedi. Bir anayasa toplumun ruhudur. Tüm hukuk sistemi ve tüm toplumu ilgilendiren konularda uzlaşı sağlanması gerekir."

'Değişiklik bile uzlaşıyla olur'
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi): "'Sivil anayasa' adıyla ortaya çıkan hareket ne yapacak, bu tam belli değil. Önemli olan iddialı bir isimle hiç de demokratik olmayan, hiç de saydam olmayan bir usul izlenmesi. Anayasa hazırlanırken izlenen yol ve yöntem nedir bunu bilmediğimiz gibi, sivil anayasa söylemiyle yola çıkanlar biliyorlar mı, ondan da ciddi kuşkularım var. Anasaya 'toplumsal uzlaşma belgesi'yse bırakın yeni anayasa oluşturmayı, anayasada değişiklik yapmak bile uzlaşmayı gerekli kılar. 1992 yılında başlayıp 1995 yılında noktalanan süreçte anayasa değişikliği yapılırken uzlaşma oldu. Hüsamettin Cindoruk o dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanıydı. Anayasa değişikliği uzlaşmayla, tartışmayla, saydamlıkla yapılır. Ama anayasa nasıl yapılmaz? İşte bu biçimde yapılmaz. Bu yapım tarzı Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu kritik süreçte gündemi kaplama amacına yöneliktir. Uzun zamandar anayasa değişikliği beklentisi içinde olan Türkiye'nin bu
umudunun heba olmasından kaygı duyarım; eğer bunu AKP bu şekilde yöntem yanlışlığıyla götürürse...."

'Bilgi almakta zorlanıyoruz'
Kazım Kolcuoğlu (İstanbul Barosu Başkanı): "Çalışmayı kimlerin yaptığı, ne tartışıldığı gizlilik içinde yürütülüyor. 'Kamuoyunun her kesimiyle tartışılması gerekir' söylemi bir yandan dile getirilirken, bir yandan gizlilik olması bizi kuşkulandırıyor. Ne yapmak istediklerini bilemiyoruz. Komisyonda görev alanları birkaç gün öncesine kadar bilen yoktu. Hukukçu olarak bu konuda bilgi almakta zorluk içindeyiz. Dayatma ve emrivakiler anayasa için de geçerli hale getirilmemeli. Bu, halkın ortak mukabelesidir."

'İçerik kadar usul de önemli'
Prof. Dr. Semih Gemalmaz (İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi): "Sivil anayasa çalışması böyle yürütülmez. Bir anayasanın içeriği kadar yapılma usulü de önemlidir. Neden önemlidir, çünkü yapılma usulü içeriği belirler. Bir anayasanın 'sivil' olabilmesi onun yapanların sivil olabilmesine bağlıdır. Yapanların 'sivil olması' demek, sadece üniformasız olması demek değildir."

'AKP geniş katılım istemiyor'
Sezgin Tanrıkulu (Diyarbakır Barosu Başkanı): "AKP'nin bugüne kadar izlediği stratejide sivil ve yeni bir anayasayı geniş bir toplumsal mutabakatla ortaya çıkaracakları iradesini görmüyorum. En azından şu anda kırılma hattını oluşturan meseleler konusunda ne tür yaklaşım içinde olacaklarının sinyalini bile vermiyorlar. Ortada altı anayasa hukukçusunun hazırladığı bir fikri ürün var. Ne kadar AKP için hazırlanmış olsa da bu metnin kamuoyuna sunulması ve tartışmalar izleyip görüşün buna göre olgunlaştırılması gerekirdi. AKP'nin bunu geniş katılımla yapmak istemediğini anlıyoruz. Kendi görüşlerini oluşturmadan önce fikir ürünü metni kamuoyuyla paylaşmaları gerekirdi."

Kuzu: Bir şey saklamıyoruz
AKP'nin Anayasa Komisyonu'nda yer alan 11 kişiden biri olan İstanbul Milletvekili ve eski Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu ise tepkilere şaşardı. Kuzu şöyle dedi:
"Kimseden bir şey saklamıyoruz. Bilim kurulu taslağı isterse basına verebilir. Biz bir siyasi partiyiz. Taslaktaki her maddeye sahip çıkacağız diye bir şey yok. Programımızla çelişen maddeler olabilir, bakacağız. Taslağı süzgecimizden geçireceğiz. Bilim kurulunun taslağı AKP tarafından
açıklanabilir. Muhtemelen açıklanır. Belki her ikisi (Bilim kurulunun ve AKP'nin taslağı) birlikte açıklanır.

Radikal
Yayın Tarihi : 4 Eylül 2007 Salı 06:21:17
Güncelleme :4 Eylül 2007 Salı 15:26:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
MEHMET ÇAKIR YİĞİT IP: 88.226.32.xxx Tarih : 4.09.2007 12:45:48

Şimdi bu kadar profesör, hukukçu kaygı duyuyorsa biz vatandaş olarak ezbere oylama mı yapacağız.11 kişiden oluşan ANAYASA KOMİSYONU ülkemizde yüzlerce üniversite, hukukçu var bu işi daha kapsamlı bir zeminde ele alsa daha uygun olur diye düşünüyorum.Adı üstünde sivil deniyor ama hiçte öyle görünmüyor. Birşeyleri düzeltelim derken daha kötü duruma getirmesinler.Vatandaş olarak bunu isteme hakkımız vardır sanıyorum.Saygılar.