TERÖRLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM TARTIŞMASI

Terörle mücadelede görevli güvenlik birimlerinin koordinasyonunu sağlamak amacıyla kurulacak Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tartışma yarattı. Uzmanlar, önemli olanın müsteşarlığın belirlediği politikaların ne kadar ciddiye alınacağı olduğunu söyledi. Eski İçişleri Bakanı Tantan ise, “Bu yeni birim tamamen bürokratiktir, palavradır” dedi

TBMM Başkanlığı’na gönderilen düzenlemeye göre Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, sosyal, ekonomik ve kültürel konularda terörle mücadelede stratejik politikalar yürütülmesini sağlayacak.

Genelkurmay, Dışişleri Bakanlığı, MİT, jandarma ve emniyet tarafından müsteşarlığa düzenli istihbarat akışı sağlanacak. İstihbaratın değerlendirilmesi için doğrudan müsteşara bağlı İstihbarat Değerlendirme Merkezi kurulacak.

Raporları kuruluşlara aktaracak

Müsteşarlık ayrıca, görev alanıyla ilgili uluslararası gelişmeleri Dışişleri Bakanlığı ile birlikte değerlendirecek ve hazırlanacak raporlar ilgili kuruluşlara aktarılacak. Müsteşarlığa paralel olarak İçişleri Bakanı’nın başkanlığında kurulacak Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu’na terörle mücadeleyle görevli ve ilgili kuruluşların üst yöneticileri katılacak.

Müsteşarlık topladığı istihbaratı değerlendirerek, terörle mücadelede etkili ve hızlı hareket edilmesini sağlayacak politikalar üretecek. Uzmanlar, kurulacak müsteşarlığın, amaçlanan işlevi yerine getirip getiremeyeceği konusunda şu görüşleri aktardı:

Personel önemli

Eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal: Bu müsteşarlığın nasıl işleyeceği, kimin tarafından yönetileceğine ve hangi personelle donatılacağına bağlı.
Sorunların çözümü için çeşitli düşünceler yaratıp, uygulayıcılara politikalar önerecek bir yapı. Daha çok örgütlerin uzun vadeli stratejilerini araştıran ve bu konularda politika belirleyen bir yapı olur.

Önemli olan ciddiye alınması

Stratejist Dr. Nihat Ali Özcan: Türkiye’de terörizm bir tane yok. Toplumda, istihbarata dair bilgi eksikliği var. İstihbaratın türleri ve seviyeleri birbirinden farklıdır. İçişleri Bakanlığı, bunun bir operasyonel kurum olmayacağını açıkladı.
Taktik ve operatif istihbaratın buraya gelmeyeceği anlaşılıyor. Geriye operasyonel olmayan bütün diğer alanlar kalıyor. Bu nedenle müsteşarlığın ihtiyaç duyacağı istihbarat, stratejik düzeyde. Kurumların bunları paylaşmakta sakınca göreceğini sanmıyorum. Operasyonel istihbaratları kendilerine saklarlar. Müsteşarlık da verilen istihbaratlar doğrultusunda strateji üretecek. Önemli olan insan kalitesi ve buranın ürettiklerinin karar alıcılar tarafından ne kadar ciddiye alınacağı. Ürettikleri uygulanmıyorsa, anlamı kalmaz.

Herkesin hayaliydi

Eski İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen: Ben de bakanlığım döneminde kurmayı düşünmüştüm. İstihbaratın tek elde toplanması herkesin hayaliydi. Operasyon yetkisi olmaması önemli değil, strateji üretecektir. Sistemin yürüyeceğini düşünüyorum. Yapılacak atamalar da önemlidir. Hem TSK, hem MİT, hem emniyet, hem de jandarmanın saygısını kazanmış bir müsteşarın atanması faydalı olur. Üst kurul gibi olursa yürümez, güçlerin tek elde toplanması lazım. Ayrıca, belediyelere de görev verilmeli, belediyelerin bu konuda yardımı gerekir.

Erkan: Faydalı olur

Eski Devlet Bakanı ve OHAL Valisi Ünal Erkan: Faydalı olacağını düşünüyorum. Ancak, terörle mücadeleyi istenen noktaya getirmez. Kamuoyunda ‘Terör hemen bitecek’ diye düşünenler olabilir. Katkısı olur, ama tek ayağı bu olmaz. Müsteşarlığın altyapısının çok sağlıklı teşkil edilmesi ve yapılandırılması gerekir. Bugün için bir adımdır. Bu tarz benimsenirse, İç Güvenlik Bakanlığı’nın altyapısı teşekkül etmiş olur.

Tamamen palavra

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan: Sistem işlemez, temelden eksik. Devletin temel altyapısında büyük boşluk var. Bütün suçlar bakımından mücadelede yeni altyapıya ihtiyaç var. Özgürlük ve güvenlik alanının iç yapısının dolgu olması gerekir. Henüz tam dolu değil. Türkiye’de kurumların yeniden görev tanımı yapılmalı.

İç ve dış istihbarat hizmetleri veren kurumların tanımının yapılması gerekir. Yeni birim tamamen bürokratiktir, palavradır. Bilgiyi halkla paylaşmayan bir altyapısızlık ülkeyi bugünlere getirdi. Yeni anlayışa göre Türkiye’de iç istihbarat yoktur.
İstihbaratın tek elde toplanması gerekir. MİT’in iç istihbaratının içi boşalmış durumda. Jandarma ve polis sadece mahkeme kararlarıyla istihbarat yapıyor. Jandarma, polis ve istihbarat birimlerinin tek emir komuta içinde olması gerekir. Türkiye’de klasik anlayışla iç güvenliği sağlayamayız.