14
Haziran
2025
Cumartesi
GÜNCEL

TSK İHBARCI SUBAYI ARIYOR; SİYASİLERDEN ORTAYA ÇIK ÇAĞRISI

Askeri Savcılık, ’irtica belgesi’ni savcılara gönderen meçhul subayı bulmak için soruşturma başlatırken, iktidar da muhalefet de ‘O kişi derhal ortaya çıkmalı’ çağrısı yaptı. Meçhul kişi isterse ‘gizli tanık’ olarak ifade verebilecek...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” nın Albay Dursun Çiçek’in ıslak imzasını taşıyan orijinal şekliyle birlikte bir de ihbar mektubu gönderen ’meçhul subay’ı bulmak için Genelkurmay Askeri Savcılığı jet soruşturma başlatırken, iktidardan sonra muhalefetten de ’ortaya çık’ çağrısı yaptı. 15 Ekim’de ihbar mektubunda “Kuşaklar boyu TSK’ya hizmet etmiş bir aileye sahip olmaktan onur duyan” bir subay olduğunu, Genelkurmay Karargahı’nda bulunduğunu ve bir cunta oluşumunda görev yaptığı için pişmanlık duyduğunu anlatan subay, Haziran ayında büyük tartışmalara yol açan İrtica ile Mücadele Planı’nın aslını dosyadan aldığını belirtiyor. İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın Dursun Çiçek’e ait olduğu iddia edilen ıslak imzası ile birlikte gönderdiği ihbar mektubunda Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ ile şu anda 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Hasan Iğsız ile Genelkurmay Karargahı’ndaki çok sayıda subayı da suçlayan meçhul subay, CHP yönetiminden bazı politikacıların da “kamuoyunu yönlendirme maksatlı çeşitli belgeler” hazırlanmasına destek verdiği suçlamasında bulundu.

İlk çağrı Başbakan’dan...

Askeri Savcılık, bu kişiyi bulmak bulmak için soruşturma başlattı. Başbakan Erdoğan da aynı gün Pakistan’dan İran giderken şöyle dedi: “Adını vermeyen, bu iddianın sahibi kişi tanık olarak dinlenebileceğinden, ifade verebileceğinden falan bahsetti. Yani gerçekten bu kişi ortaya çıkacak mı? Gelip ifade verecek mi? Öyle zannediyorum ki böyle bir şey olur da ifade verirse o zaman bir çok gerçek çok daha net ortaya çıkar. Tabii burada hiç kimsenin aslında üzülmemesi, hiç kimsenin bana göre (niçin böyle bir şey oluyor?) diye de bir sıkıntının içerisine girmemesi gerekir. Hepimiz doğru olanın, gerçeğin ortaya çıkmasının ülkemiz için hayırlı olacağı noktasında birleşmemiz lazım. Doğrusu ben şu anda işin başından bu yana izlediğim gibi yine izlemeye devam ediyorum. Konunun takibine de arkadaşlarımızla devam ediyoruz.”

MUHALEFET DE ÇAĞRI YAPTI

Bu ithamları yapan kişi derhal ortaya çıkarılsın

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da dün İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında ihbar mektubunu değerlendirirken iki taraflı çağrı yaptı. İhbar mektubundaki CHP’ye yönelik suçlamaları eleştiren Baykal, subayın ifade vermesi gerektiğini ima ederek “Eğer böyle bir ithamı varsa bu ihbarı ifade eder ve o ihbar doğrultusundaki süreç içinde elindekileri ortaya koyar” dedi. Baykal, bu ithamları yapan kişinin kim olduğunu sorarak derhal ortaya çıkarılmasını da istedi. Baykal, ihbarı yapan kişinin kim olduğunun ortaya çıkması halinde CHP’ye yönelik iddiaları ispat hakkını da tanıyarak yargıya taşıyacaklarını ve ithamın hesabını yargıda soracaklarını söyledi. Baykal, şöyle dedi: “Belgeyi elinde bulunduran kişi o belgeyi vermekle yetinmiyor, belgeyi bizim adımıza yorumluyor. Belgeyle ilgili bir büyük ithamname ortaya koyuyor. Belge bir albayla ilgili bir belgeyken, belgenin yanına bir ihbar mektubu eklenerek olay bir Genelkurmay Başkanı, haline dönüştürülmüştür. CHP de bir büyük ithamın hedefi olarak bu muhbir vatandaş tarafından mektupta ifade edilmiştir.”
Gereği yapılmalı desteğe hazırız

MHP lideri Devlet Bahçeli, irtica ile mücadele eylem belgesiyle ilgili tartışmaların biran önce soruşturulup, sonuçlandırılmasını istedi. Bahçeli dün yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi: “Başbakan, TSK bünyesinde olduğu iddia edilen demokrasiye ve siyasete müdahale hazırlıkları konusunda düşüncelerinde samimi ise, konunun vahametine ve ciddiyetine bağlı olarak adalet hızla işletilmeli ve hükümet bir an önce gereğini yapmalıdır. Siyasetin alternatifi mutlaka siyaset olmalı, kendinde güç ve akıl vehmedenlerin demokrasi dışı arayışları, kirli oyunları ve dayatmaları acilen soruşturulmalı ve sonuçlandırılmalıdır. Adaletin tecellisine ve kararlarına herkes katlanmalı, hangi seviyede ve kim olursa olsun sorumlularına hadleri bildirilerek, bütün gerçeklerin bir an önce ortaya çıkması sağlanmalıdır. Bütün bunlar hukuk içinde kalınarak çözülürken, TSK’nin yıpratılmasından, karalanmasından kaçınılmalı, bu temel milli kurumun kahramanca yürüttüğü vatan görevi sekteye uğratılmamalıdır. Türkiye siyasetin ve demokrasinin sırtında kambur olan bu ilkel anlayıştan mutlaka kurtulmalıdır. AK Parti zihniyeti de bir an önce soruşturmaları sonuçlandıracak tedbirleri almalı ve konu sıkıştığı yerde devreye sokacak bir oyalama ve göz boyama vasıtası olmaktan çıkartılmalıdır. Bu konuda partimiz ihtiyaç duyulacak bütün desteği vermeye hazır ve kararlıdır.”

Albay Çiçek’in avukatı: Davet gelirse gideriz

’İrtİca belgesi’nde imzası olduğu iddia edilen Albay Dursun Çiçek’in avukatı Mustafa Çevik kendilerine ’İhtarlı davetiye mektubu’ gelmediğini söyledi ve şöyle konuştu: “Müvekkilime İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifade verilmesi üzerine İstanbul’a gelinmesine yönelik bir ihtarlı davetiye gelmedi. Müvekkilime de gelmiş olsa muhakkak haberim olur. Böyle bir davetiye gelirse gerekli hazırlıkları yapar İstanbul’a gideriz. Kanundan kaçılmaz.

.
Yayın Tarihi : 29 Ekim 2009 Perşembe 20:01:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?