15
Haziran
2025
Pazar
GÜNCEL

SALGINLARIN KAZANANI İLAÇ FİRMALARI KAYBEDEN TURİZM

Sadece Uzakdoğu ekonomisine 40 milyar dolarlık zarar veren SARS, dünya ekonomisine 2.2 trilyon dolarlık yara açan kuş gribi ve 4.4 trilyon dolarlık kayba neden olacağı tahmin edilen domuz gribi gibi salgınlar kendi ekonomilerini yarattı. Cin fikirli girişimciler, ilaç üreticileri, ilaçlama şirketleri kazananlar oldu. Beyaz et ve turizm sektörü ise salgınlardan çektiği kadar hiçbir şeyden çekmedi.

SARS, kuş gribi, Kırım Kongo, domuz gribi... Son yıllarda dünyanın bir numaralı gündemi haline gelen ve yüzlerce kişinin ölümüne neden olan salgın hastalıklar bir yandan dünya ekonomisinde trilyonlarca dolarlık zararlara neden olurken diğer taraftan kendi dönemlerinin kazanan ve kaybeden sektörlerini yaratıyor. Tüm salgınlarda ilaç şirketleri adeta şaha kalkarken yetkililerin salgın olasılığına çözüm olarak hijyen vurgusunu öne çıkarmasıyla birlikte maske ve dezenfeksiyon üretecileri de salgınlarda kesesini dolduranlar safında yerini alıyor. Yaz aylarının korkulu rüyası haline gelen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) salgınında ise kazanan cin fikirli gişimciler oldu. Kene ısırmalarına karşı üretilen kene kovar halı, kene kartı, kene spreyi ve kene şapkası gibi ürünler girişimcisinin yüzünü güldürdü. Beyaz et sektörü ise salgınlardan çektiği kadar hiçbir şeyden çekmedi. Beyaz Et Üreticileri Genel Sekreteri Yüce Canoler'in, "Kuş gribinden 250 milyon TL zarar ettik. Hâlâ acısını unutamadık" dediği sektör kene salgınıyla bir kez daha kaybedenler tarafından yerini aldı. Kuş gribi sürecinde hükümetten 56 milyon TL destek paketi alan sektör bunun 27 milyon TL'sini kullanmıştı. Tüm salgınlarda her daim kaybeden sektör ise turizm oldu.

SARS Türk tekstiline yaradı
2003'te patlak veren ve 25 ülkeye yayılarak dünya genelinde 800'den fazla kişinin ölümüne neden olan SARS'ın (ağır akut solunum yolu yetersizliği senderomu) ekonomik faturası hastalığın yayıldığı Asya-Pasifik bölgesine kesilmişti. 40 milyar dolarlık zarar eden Singapur, Hong Kong, Çin ve Malezya'da turizm gelirlerinde ve tüketimde ciddi bir daralma yaşandı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2003 Mart ayında salgın ilanı vermiş ve bu ülkelere seyahat uyarısı yapmıştı. Asya Kalkınma Bankası verileri, salgından en fazla etkilenen ülkelerdeki turist sayısının yüzde 20-70 ve diğer Asya ülkelerinde yüzde 15-35 düştüğünü, turizm gelirleri kaybının da yaklaşık 15 milyar doları bulduğunu ortaya koymuştu. Aynı dönem Singapur ve Hong Kong ekonomileri yüzde 2 ve yüzde 2,6 daraldı. En çok turizm sektörünü ve havayolu şirketlerini olumsuz etkileyen Sars'dan fırsat çıkaran sektörlerin başında ise tekstil yer aldı. Sarsın ithalat edilen ürünlerler de bulaşabileceği yönünde yapılan uyarılar sonrasında Uzakdoğu'ya verilen siparişler daha az riskli ülkelere kaymaya başladı. Türkiye'de bunlardan biri oldu. Menderes Tekstil'in Yönetim Kurulu Başkanvekili Ahmet Göksan, o dönem yaptığı bir açıklamada siparişlerin Türkiye'ye kaymaya başladığını söylemişti. Göksan, "ABD'den planımızda olmayan 1.5-2 milyon dolarlık işler aldık" açıklamasını yapmıştı. Türkiye'nin en önemli tekstil üretim merkezlerinden biri olan Bursa'da da fabrikalar hastalık nedeniyle Çin'den uzaklaşarak kendilerine yönelen talebi karşılayabilmek amacıyla kapasite artırımına gitmişti.

Kuş gribi beyaz eti yere serdi
İlk olarak 2003'ta patlak veren kuş gribi virüsü (H5N) ise en çok Çin, Vietnam ve Tayland gibi Asya ülkelerini etkilendi. Dünya çapında 260, Türkiye'de ise 5 kişinin hayatına mal olan kuş gribi dünya ekonomisine 2.2 trilyon dolarlık zarar verdi. Türkiye'ye 2005'te ulaşan kuş gribi salgınında (H5N1) en büyük zarar beyaz et, yumurta ve turizm sektörü cephesinde yaşandı. 2006'da ilk ölümlerin yaşanmasıyla birlikte beyaz et tüketimi adeta dip yaparken sektörün bir yıl içindeki kaybı 250 milyon TL'ye çıktı. Kilosu 1 TL'ye kadar düşen tavuk eti birçok işletmenin iflasına, Sabancı Grubu'na ait Ömür Piliç örneğinde olduğu gibi bazı markaların da piyasadan silinmesine neden oldu. Kuş gribinden hemen sonra dünyada yem fiyatlarının yüzde 40'a kadar fırlaması nedeniyle sektörün toparlanmasının zaman aldığnı anlatan Beyaz Et ve Damızlıkçılar Birliği (BESD-Bir) Genel Sekreteri Yüce Canoler, "Salgın korkusu nedeniyle o dönemde tüketim yüzde 80 eridi. Binlerce ton stok oluştu. İstihdam kayıpları yaşandı" diyor. Türk turizm sektkörü ise kuş gribi nedeniyle 500 bin turistten oldu. Tavuktan kaçan tüketici o süreçte kırmızı et tüketimini yüzde 20 artırdı. Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, "Kuş gribi hanemize kazanan sektör olarak yazdı" açıklamasını yapıyor. Bu dönemde kuş kovucusu geliştiren ya da satan girişimciler en yüksek satışlarını yaptı.

KKKA cin fikirlileri ortaya çıkardı
Kuş gribinin daha etkileri silinmeden patlak veren Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı sektörlerde yeni bir yara açtı. Kene ısırmalarından kaynaklanan bu salgın, beyaz et sektörünü bir kez daha tuş etti. Kene ısırmalarından endişelenen piknikçilerin bu keyiften vazgeçmesi nedeniyle sektörün piknik sezonunda yaptığı satışlar 2007'da salgın nedeniyle yüzde 25 düştü. Açıkhava eğlence yerleri kene yüzünden müşterilerini tekne turlarına kaptırdı. Bu dönemde kır düğünü mekânlarına olan talep yüzde 70'e varan oranda düştü. Öte yandan KKKA girişimcilere en çok ilham veren sağlık sorunu oldu. Keneden korunmak için kapalı giysiler giyin, pantolon paçalarını çorapların içine sokun gibi uyarıların yeterli olmadığını gören girişimciler birbirinden ilginç ürünler geliştirip satışını yaptı. Girişimciler, ilk iki ayda 36 kişinin ölümüne neden olan kenelere karşı savaş açtı. Kenesavar şapkadan, tişört, pantolon ve kene çıkartma kartına kadar çeşitli ürünlerle yeni bir iş kapısı yaratıldı. Kenesavar ürünler yok sattı. Diğer yandan ilaçlama sektörü ise yüzde 100 büyüdü.


Domuz gribi ilaç devlerine yaradı
Son bir yıldır gündemden düşmeyen domuz gribi dünya çapında paniğe neden oldu. Uzmanlar en kötü senaryoya göre gribin dünya ekonomisine maliyetinin 4.4 trilyon dolar olacağını açıklıyor. Salgına çare olarak 600 milyon doz aşı üreten ilaç şirketlerinin kazancının ise 10 milyar doları bulacağı belirtiliyor. Aşıları üreten şirketler GlaxoSmithKline, Sanofi-Aventis, AstraZeneca/ Medimmune, CSL, Sinovac, Novartis ve Baxter.

Tamiflu ve Relenza gibi tedavi amaçlı ilaçların satışından ise toplam 3 milyar dolar kazanacağı tahmin ediliyor. Bu ilaçları da Roche ile GlaxoSmithKline üretiyor. İlaç satışlarının 1.8 milyar dolarlık kısmı gelişmiş ülkelere, 1.2 milyar dolarlık kısmı ise gelişmekte olan ülkelere yapılıyor.

Domuz gribi için Sağlık Bakanlığı da 140 milyon TL bütçe ayırdı. Domuz giribinin bir diğer kazananı ise dezenfeksiyon sektörü oldu. Sağlık Bakanlığı'nın 'Herşey Elinizde' sloganıyla salgına karşı alınacak en etkili silahın hijyen olduğuna vurgu yapması antibakteriyel jeller, ıslak mendil ve sıvı sabun gibi ürünlerin satışlarını patlattı. Yüzde 300'lere varan talep artışı ile karşı karşıya kalan bu sektör kısa sürede hatırı sayılır büyüme rakamlarına ulaştı.

Salgın korkusu sıvı sabun sektörünü 100 milyon dolara, antibakteriyel jel sektörünü ise 1 milyon dolara taşıdı. Özellikle okullarda öğretmenlerin öğrencilerinden sabun getirmelerini talep etmesiyle satış grafiği bir anda artan sabun tüketiminin 2010 yılında 115 bin tonu devirmesi bekleniyor. Türkiye Sabun ve Deterjan Sanayicileri Derneği Başkanı Ahmet Pura, geçen yıl 60 bin tona ulaşan sabun tüketiminin yıl sonuna kadar 100 bin tonu bulacağına belirterek mevcut büyümeyi rakamlarla ortaya koyuyor.

Selma Şimşek Bektaş - Referans
Yayın Tarihi : 3 Kasım 2009 Salı 21:04:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?