18
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜNCEL

...Ve Avrupa kaderine bugün karar verecek

Avrupa Birliği dışişleri bakanları, AB ve Türkiye arasında yürütülecek müzakerelerde yol haritasını oluşturan çerçeve belgeyi görüşmek üzere dün akşam Lüksemburg'da toplandı. Zaman zaman ara verilen ve gece geç saatlere kadar süren toplantıda, Hırvatistan'la müzakerelere başlanmasını pazarlık konusu yaparak "Türkiye'ye imtiyazlı ortaklık" verilmesinde ısrarlı olan Avusturya ikna edilmeye çalışıldı.

Türkiye'nin 3 Ekim'de müzakerelere başlaması konusunda net itirazları bulunan tek ülke olan Avusturya'nın inadı dün gece düzenlenen AB dışişleri bakanları olağanüstü toplantısında da aşılamadı. 24 ülkenin kuşatmasında kalan Avusturya, toplantının sonuna doğru yumuşama sinyalleri verse de, ikna edilemedi.

AB Dönem Başkanı İngiltere'nin, üç kez ikili görüşme yaptığı Avusturya'nın çekincelerini kaldırmak için çerçeve belgede AB'nin hazmetme kapasitesine ve müzakerelerin ucunun açıklığına yönelik yeni öneriler getirdiği belirtildi. Ancak Avusturya'nın ısrarlı tutumu son dakikaya kadar kırılamadı. Türkiye ile müzakerelerin bugün başlayıp başlamayacağı belirsizliğini korudu.

Toplantıya girerken, "Birbirimizin ne söylediğini dinleyecek ve konuya iyi bir Avrupa düşüncesiyle yaklaşacağız" diyen Avusturya Dışişleri Bakanı Plassnik, 24 ülkeden gelen telkinlere kulaklarını kapadı. Yoğun temaslar sonucunda Avusturya'nın beklentilerini de belli ölçüde karşılayan bir metin üzerinde çalışılmaya başlansa da Plassnik, yeşil ışığı yakmadı.

Blair devrede

Toplantı öncesinde Avusturya'nın itirazlarının kırılma ihtimalinin düşük olduğu sinyallerinin alınması nedeniyle İngiltere Başbakanı Blair Avusturya Başbakanı Schüssel'i telefonla aradı. Blair, Avusturya'dan itirazlarını kaldırmasını talep ederken, Dışişleri Bakanı Jack Straw da Plassnik'le ikili bir görüşme gerçekleştirdi. İngiltere Ankara'yla da sürekli dirsek temasında kaldı.

Toplantıda AB üyeleri Avusturya'ya isteklerinin "17 Aralık'ta alınan kararın sınırları dışına taştığını ve bunu yapmanın yasal olarak mümkün olmadığını" anlatmaya çalıştı. 24 üyenin önemli vurgularından birini de kararlar gereği Türkiye'yle başlanacak müzakerelerin hedefinin "tam üyelik" olması gerektiği oluşturdu.

Avusturya'nın verdiği ana mesajı ise "Biz müzakerelerin 3 Ekim'de başlamasına karşı değiliz. Bizim itirazımız bu müzakerelerin sonuçlanma biçimine ilişkin" oldu. Avusturya "müzakerelerin paylaşılan hedefinin katılım" olduğunu vurgulayan cümlenin değişmesini talep etti. Ancak bu konuda diğer ülkelerin ciddi muhalefetiyle karşı karşıya kalınca, ağırlığı bir başka itiraz noktası olan "hazmetme kapasitesine" çevirdi. Belgede bu ifade yer almasına karşın Plassnik, bu ifadenin daha net bir şekilde açıklanmasını ve bu kapasite nedeniyle üyelik olmaması halinde Türkiye ile AB arasındaki ilişkinin hangi boyuta varacağının vurgulanmasını istedi. İngiltere, yemek sonrası Plassnik'le uzun süren ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Varılan son aşamada ise Plassnik, Schüssel'le değerlendirme yaptı. Bu değerlendirme sonrasında da Avusturya pozisyonunu koruma kararı aldı. TSİ 02.00 civarında yapılan açıklamada görüşmelerin sonuçsuz kaldığı ve bu sabah TSİ 10.30'da bakanların tekrar bir araya gelecekleri duyuruldu.

17 Aralık'a sadakat

Toplantının ardından bir açıklama yapan Straw, "İlerleme kaydettik ama yeterli düzeyde değil" dedi. Avusturya, İngiltere ve AB Komisyonu arasındaki görüşmelerin bu sabaha kadar süreceğini söyleyen Straw, "Hayal kırıklığı yaratan bir durum var. Ancak yarın (bugün) 17.00'ye kadar zamanımız var" diye konuştu. Straw, AB'nin müzakerelere başlama konusunda 17 Aralık'ta benimsenen söyleme sadık kalınması gerektiğini söyledi.

Önce Türkiye

Türkiye konusunu sonuca bağlayamayan AB, 3 Ekim'in gündeminde de değişikliğe gitti. Sabah oturumunu Hırvatistan'a ayıran AB bu kararı değiştirerek ilk oturumda Türkiye konusunu tartışmaya karar verdi. Bunda Türkiye'ye AB toplantısından çıkacak karar konusunda yeterli değerlendirme yapma zamanı bırakma ve olası bir olumlu sonuç halinde TSİ 18.00'deki Hükümetlerarası Konferans'a yetişme fırsatı verme düşüncesinin etkili olduğu belirtiliyor.
AJANSLAR, MİLLİYET
Yayın Tarihi : 3 Ekim 2005 Pazartesi 06:45:54
Güncelleme :3 Ekim 2005 Pazartesi 13:20:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mehmet IP: 81.214.224.xxx Tarih : 3.10.2005 13:56:01
avrupa bize hiç bir sey kazandırmaz goruşundeyim bezden çok sey alır ilke başata alie baglarmızı koparır ve kültürümüzü yok eder o yuzden ab istemıyorum bize ekonomik yönden çıkar sağlyacak olan rusya daha iyi

oktay IP: 84.176.85.xxx Tarih : 3.10.2005 12:02:05
Bilmiyorum nasil Türkiye Avrupa Birligine alacaklar. Baris Mitingleri Yasaklaniyor, fasitlerki degil, Polis Inslara saldiriyor daha dün sarkos Polis Tunceli de bir Insan öldürdü, Kiziltepe de kücük cocuka 12 kursun sıkıldı, ve suclu Polisler hepsi terif edildi yargilancaklari yerde. Türkiyede saglik bir adalet sistemi yok, Insanlar hakkini ariyamiyor ve bunu gibi benzeri okadar cok sey varki yazilcak, bu simdiki halmizle degil Avrupa hicbir yere gelemeyiz. Ama ne yazik bu Ülkede Potenzial hicbir ülkede cok, ama kulanan yok. Gerceki zorasa aslindan Devlet de istemiyor artik girmeyi ve bir bahane ariyor ipleri koparmaya!