Avukat Ali Rıza Dizdar, müvekkilinin bir hastane yerine Silivri Cezaevi'ne gönderilmesine "Yolda ölürse ne olacak?" sözleriyle karşı çıktığını, bunun üzerine savcının kendisine "Ne yapabilirim ben" diye yanıt verdiğini söyledi.
Tedavi gördüğü hastaneden "daha kapsamlı bir hastanede tedavisi sürmeli" şeklindeki heyet raporuyla taburcu edilen Ersöz dün gece ambulansın içinde yaklaşık 7 saat süren yolculuk yapmak zorunda kalmıştı.
Ersöz, önce Silivri Cezaevi revirine, sonra Silivri Devlet Hastanesi'ne ardından Haseki Hastanesi'ne götürülmüş, bu kurumlar tarafından "tedavi şartlarının yetersiz kalması" ve "tutuklu odasının bulunmaması" gerekçesiyle geri çevrilmiş, ambulans içindeki yolculuk sabaha karşı GATA'da son bulmuştu.
aslında savcının sözleri yargıya müdahale edenleri ele veriyor bir savcı ben ne yapayım diyorsa demekki olaylar savcının iradesinden çıkmış savcı orada sadece emirleri uygulayan basit bir memur olmuş yanlışta olsa doğruda olsa ona söylenenleri yapmak zorunda bu sözler yargının siyasallaştığınında delilidir bu dava bu zihniyetle sonuçlanamaz ve bu dava yüzünden suçlu olanlar bile yargıdaki şaibe yüzünden aklanacaklar