19
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

1 numaralı sanık sorguda

Ergenekon davasının 12. duruşmasında sanıkların sorgularına geçildi. Ümraniye'de ele geçirilen bombaların sahibi olduğu öne sürülen tutuklu sanık Oktay Yıldırım, "Bombalarda bir tek nasıl benim parmak izim var?" diye sordu

Ergenekon davasının 12’nci duruşmasında iddianamede “1 numaralı sanık” olarak yer alan Oktay Yıldırım, 48 sayfalık savunmasında hakkındaki suçlamaları reddetti. Yıldırım, sanık Ali Yiğit’in ifadesine göre, bombaların ele geçirildiği sandığın yaklaşık 3 yıldır Ümraniye’deki gecekondunun çatı katında olması gerektiğini, bu nedenle de parmak izinin bulunduğu öne sürülen bantların sıcak, soğuk gibi pek çok dış etkiye maruz kaldığının düşünülmesi gerektiğini söyledi.

4 saatte okudu
Duruşmaya 46 tutuklu ve 12 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı. İddianamenin okunmasının tamamlanmasının ardından 48 sayfalık savunmasını 4 saatte okuyan Yıldırım, suçlamaların “senaryo” olduğunu öne sürdü. Yıldırım, gözaltına alındığı günden bu yana “sohbet” adı altında yapılan şifahi sorgularda Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Sevgi Erenerol ve bu kişilerle olan ilişkilerinin sorulduğunu anlattı.
Yıldırım, Yiğit’in ifadesine göre, bombaların ele geçirildiği sandığın yaklaşık 3 yıldır Ümraniye’deki gecekondunun çatı katında olması gerektiğini, parmak izinin bulunduğu öne sürülen bantların sıcak, soğuk gibi pek çok dış etkiye maruz kaldığının düşünülmesi gerektiğini anlattı. 

Dosyadaki parmak izlerine ait 4 ayrı raporun çelişkili olduğunu belirten Yıldırım, “Bir parmak izi, dış etkenlerin olduğu ya da olmadığı ortamlarda, ne kadar süreyle korunur? Bir bant üzerindeki yapıştırıcı kaç derecede erir ya da üzerindeki parmak izini ne kadar muhafaza eder? Nasıl bir yüzeye yapıştırılırsa daha sonra zarar görmeden oradan kaldırılabilir? Bu bant nerede bulunmuştur? Bunların incelenmesi gerekir” dedi.

‘Yiğit’in parmak izi niye yok?’
Yiğit’in bombaların ele geçirilmesinden 3-4 ay önce sandığı açıp bantlı siyah bir kutuyu eline aldığını öne sürdüğünü hatırlatan Yıldırım, ‘bu kutuda niçin Yiğit’e ait parmak izine rastlanmadığını’ sordu. Yıldırım, “Aklıevvelin biri benim bombalarımı bulacak, ben de bir daha oraya adım atmayacağım. Oradan bakınca zekâ zafiyeti olan biri gibi mi görünüyorum? Bütün bu iddialar bir tane çarıklı senaristin iddialarıdır ya da paranoya hezeyanlarıdır. Bu tertibi mahkeme heyeti görmelidir ve bu çarıklı senaristlerin başka senaryolarla başkalarına zarar vermeleri engellenmelidir” diye konuştu.

‘Lobi belgesi PKK sitesinden’
Öğle arasının ardından savunmasını sürdüren Yıldırım, çok gizli ‘lobi ergenekon’ örgüt belgesi diye nitelenen belgelerin, PKK orijinli bir siteden alındığını anlattı. “Aynı belgeyi yasal şekilde internetten indirdiğim için örgütün üyesi olarak gösterilmekteyim” diyen Yıldırım, Danıştay saldırısından ceza alan ve davanın gizli tanıklarından olduğu öne sürülen Osman Yıldırım’dan “yıkıcı yobaz terörist” diye bahsederek, “Benim bu zihniyette bir insanla hareket etmem mümkün değildir” dedi. Yıldırım, Güney için ise “eşcinsel haham” ifadesini kullanarak, “Sözde örgütün anatomisini açıkladı ve bu saçmalıklar gerçek kabul edildi” diye konuştu. Öldürülen Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in oğulları Gökhan ve Serkan Özbilgin’in de izlediği duruşma perşembe gününe ertelendi.

Bombaların imha edilmesini eleştirdi
Emniyete getirildiğinde bombalardan sorumlu tutulduğundan bahsedildiğini anlatan Yıldırım, "Ne daha önce ne emniyet müdürlüğünde, ne avukatım ne ben o bombaları gördük. O bombaları imha kararı veren mahkeme de o bombaları görmedi" görüşünü savundu. Yıldırım,,?“Birbirlerine ‘Abdüleyh, Bozok, Memati, Polat’ diye hitap eden birkaç polisin el bombası efsanesiyle karşı karşıyayız”dedi
Yıldırım savunması sırasında, bir el bombasının hangi şartlarda patlayacağını Mekanizmasını gösterir şemayla anlatmaya da çalıştı.

Milliyet
Yayın Tarihi : 13 Kasım 2008 Perşembe 01:44:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?