Malatya vahşeti de Hrant Dink suikastı gibi sırlar yumağı haline dönüşüyor. Katliamla ilgili tüm fatura camdan atlayıp komaya giren Emre G.'ye kesildi. İşte, 3 gündür cevapsız kalan sorular...

1-OLAY, EMRE G.’NİN ÜSTÜNE YIKILIP KAPATILACAK MI?

EMRE G., biri Alman üç misyonerin boğazlarını kesen elebaşı olarak gösteriliyor. Bu kadar soğukkanlı bir katil, neden böylesine amatörce davranıp kaçarken camdan düştü?

2-POLİSİN KİMLİĞİNİ GİZLEDİĞİ BİR BAŞKA CELLAT VAR MI?

ASIL cellat Emre G. değil de polisin örgüt bağlantılarını çözmek için açıklamadığı bir başka isim mi? Bu olayda da “A” kod adıyla anılan bir “büyük abi”nin olduğu doğru mu?

3-İSTANBUL’DA BİR POLİS GÖZALTINA ALINDI MI?

TUZLA’da polis olduğu öne sürülen bir kişinin gözaltına alındığı iddia edildi. Muammer Ö. adlı zanlının yoğun bakımdaki saldırgan Emre G. ile irtibatta olduğu öğrenildi.

4-NEDEN APAR TOPAR “ÖRGÜT YOK” AÇIKLAMASI YAPILDI?

BU olayda da cinayetlerden çok kısa bir süre sonra “Örgüt bağlantısı yok, kişisel husumet” açıklaması yapıldı. Böylesine esrarengiz olayda hangi kanıtlarla bu sonuca varıldı?

5-KATİLLERİN KOPYA GİBİ BENZEMESİ TESADÜF MÜ?

RAHİP ve Dink suikastındaki gibi sabıkasız, milliyetçi, sessiz gençler kullanıldı. Kanlarında uyuşturucu çıkmadı. Yakalanacaklarını bile bile gündüz vakti cinayet işlediler.


Emre’nin üzerinde neden kan yok

1-GÖZALTINDA bulunan 4 zanlının 3 kurbanı kesmek ve olayı yönlendirmekle suçladığı kişinin camdan atlayarak yaralanan ve komaya giren Emre G. olması tesadüf mü? Yoksa zanlılar olaydan ölümcül durumda olan Emre G.’yi suçlayarak kurtulmaya mı çalışıyor? Dosya onun ölümüyle kilitlenir mi? Üç kişiyi sayısız bıçak darbesi ve son olarak boğazlarını keserek öldürdüğü söylenen Emre G.’nin kıyafetlerinin üzerinde fotoğraflarından gayet net görüldüğü şekilde neden tek damla kan yok? Aynı şekilde fotoğraflardan görüldüğü kadarıyla diğer dört zanlıda da kan izi görülmüyor.

2-OLAY sırasında cinayeti işleyen bir başka kişi var mı? Emniyet’te gözaltında tutulan 4 zanlı dışındaki diğer 6 zanlı kim, kimler? Cinayeti asıl işleyen Emre G. değil de polisin örgüt bağlantılarını bulabilmek için kimliği çok gizli tutulan bir başka isim mi? Dink suikastında olduğu gibi bir ‘esas abi’ var mı?

3-EMNİYET cinayetin üzerinden çok kısa bir süre geçmesine rağmen tıpkı Dink suikastında olduğu gibi neden acilen “Örgüt bağlantısı yok. Aralarında kişisel husumet varmış” gibi bir açıklama yaptı? Bu kadar kısa sürede böylesi kapsamlı bir olayın örgütlü mü kişisel mi olduğu hangi belge ve bilgiye dayanılarak yapıldı?

4-RAHİP Santoro, Hrant Dink ve Malatya olayında zanlıların hep genç, sabıkasız ve çevresince hiç tahmin edilemeyen kişilerden oluşması bir tesadüf mü? Zanlıların ilk ifadelerinde tıpkı iki cinayette olduğu gibi ısrarla “Arkamızda bir örgüt yok. Bunu vatan, din için yaptık” ifadeleri nasıl açıklanabilir? Malatya Valisi’nin 5 zanlının sabıkası olmadığı gibi suç kaydının da olmadığı yönündeki açıklamasına rağmen 16 Nisan’da atış talimi yaparken gözaltına alındıkları ve para cezası kesildikten sonra serbest bırakıldıkları ortaya çıktı. Bunun bir açıklaması var mı?

5-ÇOK sayıda işyerinin bulunduğu bir iş hanında güpegündüz işlenen cinayetten çevrede bulunanlar neden hiç şüphelenmedi? Neden ses duyulmadı?



Kurbanların ağzına havlu tıkamışlar 

OLAYIN ardındaki isim ve örgütleri araştıran polis, dün de ifadelerde zanlıların kurbanların ağzına havlu tıkadığı bilgisi ulaştı. Hazırlık soruşturması için 1 başsavcı ve 3 savcı görevlendirildi. Terör suçları kapsamında değerlendirilen hazırlık soruşturmasından sonra dosya Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. Zanlıların otopsi sonuçlarına göre 3 kurbanın bağırmasını engellemek amacıyla ağızlarına havlu tıkadıkları, daha sonra çeşitli yerlerinden bıçakladıkları belirlendi. Zanlıların poliste Emre G.’nin kendilerini ailelerini öldürmekle tehdit ettiğini öne sürdü. Beş zanlının kaldığı yurtta yapılan aramada ele geçen mektupta “Ölümle tehdit ediliyordum. Öldürülürsem sorumlusu Emre G.’dir” yazdığı da iddia edildi.



Katledildiği Malatya’ya gömüldü

VAHŞETİN ikinci kurbanı Alman uyruklu Tilman Geske, vasiyet ettiği gibi 9 yıl yaşadığı ve ömrünü noktaladığı Malatya’da toprağa verildi. Alman uyruklu Tilman Geske’nin Adli Tıp morgundaki cenazesini alan ailesi Kiltepe Mahallesi’nde bulunan Ermeni Mezarlığı’nda toprağa verdi. Cenazenin alınması sırasında Tilman Geske’nin eşi Susanne Geske, kızları Michal (13), Miriam (8), oğlu Lukas (11) ve Almanya’dan gelen yakınları hazır bulundu. Cenaze Antalya’dan getirilen bir ambulansla mezarlığa götürüldü. Morgun ve mezarlığın çevresinde polis geniş güvenlik önlemi aldı. Tilman Geske’nin gömüleceği yerde ilahileri okunurken, Geske’nin çocukları uzun süre gözyaşı döktü.



Yaralı zanlı sıkı korunuyor

TEDAVİSİ İnönü Üniversitesi Tıp Merkezi’nde süren Emre G.’nin odası hastanenin iki güvenlik görevlisi ile jandarma ve polis tarafından korunuyor. Başhekim Yardımcısı Murat Uğraş, Emre G.’nin hâlâ yoğun bakımda ve bilincinin kapalı olduğunu, akciğerlerinde hava kaçağı bulunduğu için tüp taktıklarını söyledi.

Bağlantıları araştırılıyor

GÖZALTINDA bulunan 10 zanlıdan dün kan örnekleri alındı. Önceki akşam da sağlık kontrolüne götürüldü. Kan örneklerinde uyuşturucu izine rastlanmadı. Öte yandan zanlıların yayınevine gelmeden önce bir şirketten otomobil kiraladıkları, otomobili yayınevine yakın bir yerde beklettikleri ve olay sonrası bu araçla kaçmayı planladıkları öğrenildi. Hem zanlıların hem de kurbanların cep telefonları da incelemeye alındı.


Aydın kiliseden uğurlanacak

VAHŞETİN kurbanlarından Necati Aydın’ın İzmir’e getirilen cenazesi bugün Alsancak semtindeki bir kilisede yapılacak törenin ardından toprağa verilecek. Ağabeyi Melik Aydın, kardeşi Necati’nin cenazesini almak için bazı aile fertlerinin Malatya’ya gittiğini, ancak eşi Şemsa Aydın’ın cenazeyi kendilerinin defnedeceğini söylediğini açıkladı. 

Bizim için yüz karası

DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, “Yeni yetişen nesillere insan sevgisini daha fazla aşılamalıyız” dedi.

Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine katılmak için Kahramanmaraş’a gelen Prof. Bardakoğlu, şöyle dedi: “Malatya’da yaşanan hunharca katliamın bizim için bir yüz karası olduğunu, dinimize, mukaddesatımıza, vatanımıza, milletimize en büyük ihanetlerden birisidir. Yeni yetişen nesillere daha çok eğilmemiz gerektiğini, onlara insan sevgisini daha çok aşılamamız gerektiğini ifade ediyorum.”