27
Mayıs
2024
Pazertesi
GÜNCEL

'7 büyüklüğünde deprem bekliyoruz'

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Dr. Doğan Kalafat, depremin nerede, ne zaman ve ne büyüklükte olacağını kesin olarak belirlemenin henüz mümkün olmadığını, ancak eldeki verilere göre, Marmara'da 7 büyüklüğünde bir deprem beklenildiğini, bunun ne zaman olacağını söylemenin ise imkansız olduğunu belirtti. 

Dr. Doğan Kalafat, İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi'nde verdiği ''Türkiye Depremleri'' konulu konferansta, Türkiye'nin her hangi bir yerinde, her zaman 6 büyüklüğünde bir deprem olabileceğini, bu nedenle, söz konusu büyüklükteki bir depreme her an hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi. 

Türkiye deprem istatistiklerine bakıldığında her 16 ayda bir 5-6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini, ancak 2003'ten itibaren Türkiye'de 6'dan büyük bir deprem oluşmadığını hatırlatan Dr. Kalafat, ''Türkiye'de 2003'ten beri 6'dan büyük bir deprem olmadı, önümüzdeki yakın dönemde 5-6 büyüklüğünde bir deprem olması çok muhtemel'' diye konuştu. 

Dünyada 12 büyük levhanın hareket halinde olduğunu, Anadolu'nun ise Arabistan, Afrika, ve Avrasya levhalarının baskısı altında bulunduğunu belirten Dr. Kalafat, Anadolu'nun bu üç büyük levha arasında sıkışıp kaldığını kaydetti. Anadolu'nun her yıl güney batıya doğru 2,5 santimetre kaydığına değinen Kalafat, Doğu Anadolu Fay Zonu ile Kuzey Anadolu Fay hattının Türkiye'de büyük depremlere neden olduğunu ifade etti. ''Bingöl, Erzurum bölgesinin depremi hiç bitmez'' diyen Dr. Kalafat, Bingöl dağlarının milyonlarca yıl sonra Himalayalar gibi olacağını, Anadolu yarımadasının da Ege denizini aşarak, ''Yunanistan'a toslayacağını'' ifade etti. 

Anadolu'da ortalama her 10 yılda bir büyük depremler olduğuna dikkati çeken Dr. Kalafat, bundan sonra da özellikle Anadolu'nun batısında büyük depremler olacağını savundu. 

''Ülkemizin her yerinde her an 6'lık bir deprem olabilir. Hazırlıklı olmalıyız'' diyen Kalafat, Türkiye deprem istatistikleri hakkında ayrıntılı bilgi verdi. 

Dr. Doğan Kalafat, depremlerin önceden belirlenmesinin olanaksız olduğunun altını çizerek, ''Kim (ben önceden depremi kestiriyorum) derse yalan söyler. Elde ettiğimiz bilimsel veriler ve istatistiklere göre, Marmara'da 7 büyüklüğünde bir deprem bekleniyor ama zamanını söylemek mümkün değil'' diye konuştu. 

Dr. Kalafat, depremlerin iklimle, saatle, güneşin ve ayın etkisiyle ilgisi olmadığına da işaret etti. Her büyük depremden sonra artçı deprem oluştuğunu da belirten Kalafat, ''İlk büyük depremde eviniz yıkılmadıysa, kendinizi balkondan, camdan aşağı atmanıza gerek yok. İlk büyük depremde yıkılmayan binanız, artçı depremle de yıkılmaz'' dedi.

PROF. DR. GÜLAY ATAY 

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay da Kandilli Rasathanesi'nin çalışmaları hakkında bilgi sundu. Altay, Kandilli Deprem Araştırma Enstitüsü'nün 120 istasyonla Türkiye genelindeki deprem hareketlerini izlediğini belirten Prof. Dr. Altay, şu bilgileri verdi: 

''100 Adet kuvvetli yer sarsıntısı kaydedicisi, acil uyarı sistemi çerçevesinde İstanbul'a yerleştirilmiş vaziyettir. Bu erken uyarı ve acil müdahale sistemi adı altında deprem mühendisliği ana bilim dalının uygulayıp, geliştirdiği bir projedir. Erken uyarı kısmı deneme aşamasındadır. Ancak acil uyarı kısmı işlerlik kazanmış durumdadır. Son yapılan tatbikatta verilen deprem sinyaliyle üretilmiş ve İstanbul Valiliğine gönderilmiştir. Bunun ne faydası olacak? En çok hasar görecek bölgeleri belirleme imkanı ve buralara acil yardım ulaştırma imkanı olacak. 1999 depreminde, bir kaç gün kadar en büyük hasarın nerede olduğunu anlama zorluğu yaşanmıştı.'' Deprem uyarı sistemi için de 10 adet kuvvetli deprem kaydedicisi bulunduğunu anlatan Altay, erken uyarı derken, 3 ile 12 saniye öncesinde verilecek bir uyarıdan söz ettiğini vurguladı. Altay, bu kadar kısa süre içinde bile olsa önemli tedbirler alınabileceğini bildirdi. 

Prof. Dr. Gülay Altay, depreme ilişkin genel istatistiklerden de örnekler verdiği konuşmasında, 1900 ile 2004 arasında büyüklüğü, 7 ile 7,9 arasında, her 7,4 yılda bir deprem olduğunu, 6 ile 6,9 arasında da her 2,47 yılda bir deprem meydana geldiğini belirterek, şöyle devam etti: 

''Bu istatistikler, ülkemizin ne kadar önemli bir deprem riski altında olduğunu bir kere daha bize gösteriyor. Büyüklüğü 5 ile 7,9 arasındaki depremler, çoğunlukla Kuzey Anadolu fay hattında oluşmuş. Bu bölgedeki depremleri tahmin etmek zor olmuyor. Bu depremlerin şiddeti ise ortalama 8 civarındadır. 104 yılda Türkiye'deki depremlerde 82 bin 112 kişi öldü, 115 bin kişi yaralandı ve 558 bin 279 ev kullanılamaz hale geldi. Bu depremler için yıllık gayri safi milli hasılanın yüzde 1,5'u kadar konut yapımı ya da onarımı için harcanmıştır."
A.A.
Yayın Tarihi : 8 Aralık 2006 Cuma 21:14:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?