AB ilerleme raporu açıklandı

Ergenekon'dan Deniz Feneri davasına kadar son dönemde Türkiye gündemini meşgul eden her konuya değinilen İlerleme Raporu'nda basın özgürlüğü ve yolsuzluk konusunda uyarılar yer aldı..
Türkiye'nin geçmiş raporlara göre en az sayfaya sahip olan AB İlerleme Raporu dün yayımlandı. Avrupa Komisyonu'nun açıkladığı 85 sayfalık raporda, hükümetin ekonomiyi geliştirme konusundaki çabaları övülürken, siyasi reformlar konusunda eleştiriler yer aldı. Komisyon, sivil anayasa çalışmalarının sonuç vermemesini eleştirerek demokrasi ve insan haklarını güçlendirecek reformların yapılması çağrısında bulundu. İnternet yasaklarından Ergenekon'a ve Deniz Feneri davasına pek çok başlıkta Türkiye'ye yönelik tespitler bulunan raporun 1 sayfadan oluşan sonuç bölümünde, Türkiye'den beklentiler şu şekilde sıraladı: n Siyasi reform süreci tekrar başlatılmalı. Siyasi partiler arasında uzlaşma ruhunun olmaması, siyasi ve kurumsal reformlarda olumsuz etki yapıyor. n Türkiye işleyen bir pazar ekonomisine sahip. Ülke rekabet baskısına ve birlik içindeki pazar güçlerine karşı orta dönemde mücadele etmeli. Avrupa Komisyonu, İlerleme Raporu'nun 'sivil ve siyasi haklar' bölümüne son dakikada biri orduya diğeri ise hükümete yönelik iki eleştiriyi ekledi. Her iki eleştiri de basın özgürlüğüne ilişkin. Orduya yönelik olarak "Türk ordusu, halen bazı gazetecileri ve medya organlarını brifinglerine sokmuyor" eleştirisine yer verilen raporda, hükümet için de "Üst düzey yetkililer, güçlü bir şekilde basını eleştiren açıklamalar yaptılar. Bu açıklamalar özellikle terörizmle mücadele ve yolsuzluk iddialarına ilişkin oldu" görüşü ifade edildi.

GÜL'E ÖVGÜLER

AB Komisyonu'nun raporunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül "siyasi aktörler ve sivil toplumla ilgili uzlaştırıcı bir rol oynama çabaları, hükümetle iyi çalışma ilişkisi kurması, AB'yle ilgili reformların hızlandırılması çağrılarını sürdürmesi ve dış politikada aktif bir rol oynayarak dış ziyaretleri sıklaştırması" yönleriyle övüldü. TSK ise üst düzey komutanların "Kıbrıs, Güneydoğu, laiklik ve siyasi partiler gibi yetkilerini aşan iç ve dış politika konularında görüş bildirdiği" gerekçesiyle eleştirildi. Türkiye'de son dönemde internet sitelerinin sıklıkla ve orantısız şekilde yasaklanmasını "sorunlu" bulan AB raporu, Ergenekon davasıyla ilgili olumlu ya da olumsuz görüş bildirilmeden soruşturma süreciyle ilgili bilgi verdi. Yolsuzlukla mücadele konusunda "hükümetin kapsamlı bir strateji hazırlamaması" eleştirilen raporda, Türkiye'de yolsuzluğun "yaygınlığını koruduğu" ve son bir yılda yolsuzlukla mücadelede "sınırlı ilerleme sağlandığı" tespiti yapıldı.

'2009 reform yılı olsun'

Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, "2009, Türkiye'de reform yılı olsun" önerisi yaptı. Rehn, son iki yıldır siyasi kriz yüzünden dikkatinin dağıldığını belirttiği hükümetten AB reformlarını hızlandırmasını istedi. Basın özgürlüğüne de vurgu yapan Rehn, son siyasi çalkantıların ülkede siyasi partiler yasasının acilen gözden geçirilmesi gereğini ortaya çıkardığına dikkati çekti. AB'nin Güneydoğu'daki olayları kaygıyla izlediğini söyleyen Rehn şöyle dedi: "Protesto gösterilerinin şiddet içermemesi çağrısı yapıyoruz. PKK terörünü kınarken, hükümetten, Güneydoğu'nun sadece ekonomik gelişmesi için değil, Türk vatandaşlarının kültürel hakları alanında da çaba göstermesini bekliyoruz." Türkiye'nin AB'ye üyelik tarihi hakkında "müzakere çerçeve belgesinde, Türkiye'nin en erken 2014'te üye olabileceği söylenmişti. Ama belli değil" diyen Rehn, Türkiye'ye ilişkin hiç bir takvim oluşturmamasının, Türkiye'nin kendisinden kaynaklandığını söyledi. Rehn, "Anahtar konu, reformlar" dedi.

Ankara rapordan memnun

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB'nin uyum sürecinde karne niteliği taşıyan İlerleme Raporu için "Türkiye'de reformları sadece yasaları değiştirerek yapamayız. Mutlaka anayasal değişiklikler de lazım"dedi. Raporla ilgili soruları yanıtlayan Babacan şunları söyledi: "Müzakere sürecini de İlerleme Raporu'nu da ülkemizi daha yüksek stardartlara kavuşturmak için kullanmakta yarar var. Durmak yok." Dışişleri Bakanlığı da "Türkiye'nin üyeliğinin AB açısından arz ettiği stratejik öneme yapılan atıfların memnuniyet verici olduğunu" bildirdi. AB sürecinde yükümlülüklerin yerine getirilmeye devam edileceği belirtilen açıklamada "Ancak, AB'nin de üzerine düşen görevler vardır" denildi.