Amerika ile “stratejik müttefik” olup, terörle mücadele etmek mümkün değil

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de huzuru bozan Amerika, bir yandan terörle mücadele eder gibi görünürken, perde arkasından terörü besliyor. Elini uzattığı her yeri yaşanmaz hale getiren ABD, tüm dünyada huzurun en büyük düşmanı olarak görülüyor.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ömer Vehbi Hatipoğlu, ABD’nin işgali sonrasında Irak’ın şer güçlerin kümelendiği bir alan haline geldiğini söyledi. Türkiye’deki terör eylemlerini bölgede devam eden işgali hesaba katmadan değerlendirmenin sağlıklı olmayacağını belirten Hatipoğlu, “Bir yandan ABD ile stratejik müttefik olup öte yandan terörle mücadele etmek mümkün değildir. Terörü gerçekleştirenlerin adı, kimliği ve mensubiyeti ne olursa olsun, bunların uluslararası güçlerin piyonu olduğu unutulmamalıdır” şeklinde konuştu. 

Ali Cura Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ömer Vehbi Hatipoğlu, Kuzey Irak’a yönelik bir operasyonun tek başına çözüm olmayacağını vurgulayarak, ABD’nin işgali sonrasında Irak’ın şer güçlerin kümelendiği bir alan haline geldiğini ve öncelikle ABD’nin bölgeyi terk etmesi gerektiğini söyledi. Hatipoğlu, “Her yönden ABD ile stratejik müttefik olup öte yandan terörle mücadele etmek mümkün değildir. Terörü gerçekleştirenlerin adı kimliği ve mensubiyeti ne olursa olsun bunların uluslararası güçlerin taşeronu ve piyonu olduğu unutulmamalıdır” dedi. 

Ömer Vehbi Hatipoğlu, Başbakan Erdoğan’ın önceki akşam Kuzey Irak’ta terör örgütlerine yönelik gerçekleştirilebilecek bir operasyon konusunda hazır olduklarını açıklamasını değerlendirdi. Türkiye’deki terör eylemlerini bölgede devam eden işgali hesaba katmadan değerlendirmenin sağlıklı olmayacağını belirten Hatipoğlu, ABD’nin işgali sonucunda Irak’ın birçok yasa dışı örgütün, vurucu timlerin, tetikçilerin, kara para aklayanların içinde bulduğu şer güçlerin kümelendiği bir alan haline geldiğini ifade etti. 

Terör siparişi dışarıdan Bir çok ülkenin istihbarat örgütünün Irak üzerinden ‘dışardan terör siparişi’ verdiğini söyleyen Hatipoğlu, “Bu nedenle her yönden ABD ile stratejik müttefik olup öte yandan terörle mücadele etmek mümkün değildir. Terörü gerçekleştirenlerin adı kimliği ve mensubiyeti ne olursa olsun bunların uluslararası güçlerin taşeronu ve piyonu olduğu unutulmamalıdır. Yani piyonu değil, veziri bulmak lazım” diye konuştu. 

Türkiye’ye yönelik PKK eylemlerine karşı yalnızca askeri operasyon ile netice alınamayacağını savunan Hatipoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu örgütün arkasındaki uluslararası odaklar, Türkiye ve İslam dünyası üzerinde emeli olan emperyalist güçlerin ve onların hesabı düşünülmeden terörle mücadeleden sonuç alınamaz. ABD’nin Irak’taki varlığı devam ettikçe Türkiye daha büyük eylemlere muhatap olacaktır. Terörün dini, dili, ırkı, mezhebi ve gerekçesi olamaz. 

Mazlum ve masum halka yönelik eylemler, panik havası oluşturmak ve güven ortamını yıkmaya yöneliktir. Bu belayı ancak birliktelik ruhu içinde kardeşlik ve sevgi duygusuyla elele aşabiliriz. Mensubiyetleri ne olursa olsun öncelikle birinci temel hedefimiz Türkiye’mizi güven içinde kardeşçe yaşayabilecek bir ülke haline getirmek olmalıdır” diye konuştu. Hatipoğlu, Saadet Partisi olarak Ankara Ulus’ta meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybedenler için Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır niyaz etti ve yaralılar için de acil şifalar diledi.