25
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜNCEL

Ailelere provokasyon yaptırıyor!

Kızlarını türbanlı olarak okula göndermekte ısrar ederek türban sorununun ilköğretim okullarına sıçramasına neden olan velilerin, dinci örgütlerle ilişkisi olduğu ortaya çıktı.

Türbanın üniversitelere girişiyle ilgili siyasi, hukuki ve kurumsal arenada çelişkili açıklamaların birbirini kovaladığı günlerde Diyarbakır ve Mersin’de iki kız öğrenci türbanla ilkokula gitme girişiminde bulundu.

Bu girişim, üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılmasına yönelik çabalarla bağdaştırıldı. İlk büyük tepki Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’ten geldi. Çelik “İşi çıkmaza sokmaya, olayı sabote etmeye yönelik bir gayret” yorumunu yaptı. Olayın provokasyon olarak değerlendirilmesinde her iki kızın babalarının geçmişi önemli rol oynadı.

İşte türbanlı ilköğretim öğrencilerinin babalarının siyasi portreleri:

Örgüte üyelikten 2 yıl 8 ay hapis yattı

Mersin’de Sakarya İlköğretim Okulu’nda türbanla derse girmek için ısrar eden 8’inci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki M.G.’nin babası inşaat işçisi 46 yaşındaki Hasan G., 1990’da Şırnak’tan Mersin’e göç etti.

3’ü kız 6 çocuğu var. Erkek çocuklarından biri halen Hakkâri’de asker olan Hasan G, Güneydoğu illerinden göç eden ailelerin yaşadığı ve sık sık terör örgütü PKK lehine gösteriler yapılan Şevket Sümer Mahallesi’nde oturuyor.

- Hasan G.’nin 17 Ocak 2000’de İstanbul’da basılan Hizbullah terör örgütünün arşivinden özgeçmişi çıktı. Eylem kanadı içerisinde üst düzey sorumlularından olan Mehmet Emin Ekici, ifadesinde, Hasan G.’nin Mersin’de askeri kanatta faaliyet gösterdiğini söyledi. 9 Ocak 2002’deki Hizbullah operasyonunda gözaltına alındı. Abdullah Güneş adına düzenlenmiş sahte kimlikle yakalandı. Yargılamaları sonucunda ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan hakkında kesinleşmiş 6 yıl 3 ay ağır hapis cezası nedeniyle 10 Ocak 2008’de tutuklandı. 24 Ağustos 2010’da tahliye oldu.

- Hizbullah terör örgütü üyesi olduğu iddiasını kabul etmeyen Hasan G., “Bana iftira attılar. Bu yüzden cezaevine girip çıktım. Gerçekte benim Hizbullah terör örgütüyle bir ilgim yok” diyerek kendini savundu. Hasan G., Hizbullah’ın Şırnak Askeri Kanat Sorumlusu olan Abdullah G.’nin de kardeşi olduğunu söyledi.

- Abdullah G.’nin Cizre ilçesi Yasef Mahallesi Nehir Sokak’taki evinin bahçesinde 2006 yılında yapılan kazıda 2 ceset bulunmuştu. Ayrıca evin altındaki sığınakta ise 1 lav silahı, 93 kalaşnikof, 1 kanas, 1 biksi, 3 diktiriyof otomatik silah, 6 tabanca, 5 antitank mayını, 71 el bombası, 2 tüfek bombası, 41 RPG roketatar başlığı ve sevk fişeği, 20 havan mermisi, 6 bomba atar, 2 roketatar, 448 şarjör, 15 torba kalaşnikof mermisi ortaya çıkarılmıştı.

Üyesi olduğu Mustazaf-Der’in fesih kararı Yargıtay’da

Adana’da Kanuni İlköğretim Okulu’nda türbanla sınıfa girmek isteyen 8’inci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki T.Y.’nin babası 41 yaşındaki Hüseyin Y., Şakirpaşa Mahallesi’nde Seyitler Şekerleme Fabrikası’nda işçi olarak çalışıyor. 3 çocuk babası Hüseyin Y., ilk 2 günde gazetecilerle görüşmesinde siyasi kimliği olmadığını söylemesine karşılık, Mustazaf-Der’in Adana Şube Başkanlığı görevinde bulunduğu anlaşıldı. Derneğin 30 üyesi var. Bu derneğin, 9 Şubat’ta Adana 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nin Hizbullah terör örgütünün amacı doğrultusunda faaliyet yürütmesi nedeniyle feshine karar verilmişti. Bu karar halen Yargıtay’da. Peygamber Sevdalıları Platformu’nun üyesi olan Hüseyin Y.’nin polis kaydı ve sabıkası bulunmuyor.
- Hüseyin Y. bu derneğin başkanlığını yaptığını doğruladı, yasal bir dernek olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ben Mustazaf-Der’in Adana Şube Başkanlığı’na birkaç ay önce seçildim. Arkadaşlar öyle uygun gördüler, ben de onları kırmadım. Derneğin Adana Şubesi 2005’te kuruldu. Kurulduğu günden bu yana üyesiyim. Yaklaşık 30 üyemiz var. Ama, dernek şube başkanı olmam ile kızımın türbanla okula gitmesi arasında bağlantı yok. Kızım istedi, ben de onun isteği doğrultusunda hareket ettim.”

- Hüseyin Y., türbanlı olarak almayacaklarını düşünerek dün de kızını okula göndermedi. Kızının 6 gündür derslerinden geri kaldığını belirten Hüseyin Y., Cumhuriyet Savcılığı’na verdikleri şikâyet dilekçesinin sonucunu beklediklerini belirtti. “Herhangi bir kimsenin ekmeğine yağ sürmek gibi bir niyetinin olmadığını” belirten Hüseyin Y, şöyle konuştu: “Kızım, derslerini bir arkadaşından takip etmeye çalışıyor. Kızımın mutlaka okumasını istiyorum. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Ben sadece baba olarak üzerime düşeni yapıyorum.”

Hürriyet
Yayın Tarihi : 23 Ekim 2010 Cumartesi 09:03:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ahmet IP: 78.171.245.xxx Tarih : 24.10.2010 01:22:40

bu işin provakasyonla alakası yok  dini inançla alakası var maalesef inanç sistemimiz bir yerde durmuyor fireni patlamış kamyon gibi mesela bu gün türbanı serbest bıraksalar yarın ilk okullarda taksın denecek onada evet deseler bu sefer kardeşim kız çocukları türbanlıda olsa yanında bir erkek olmadan sokağa çıkıyor bu caiz değil  okulada gitmesinler denecek okula göndermedin mi bu seferde cahil kalacak  çalışma hayatında kadının yeri yok  denecek belli  meselekler de  çalışssın denecek en sonunda eve hapsolan erkeğin eline bakan miras hakkı olmayan hatta allah göstermesin kocası öldüğü zaman çalışamadığı için çocuklarına bakamadığı için dilenen yada başka bir adamın bilmem kaçıncı karısı olmadı odalığı olacak karnını o adamın önüne koyacakları ile doyuracak sığıntı durumunda bir kadın olacak  saymakla bitmez  dinimizin bir duru noktası yok olsa bile onu icra edenlerin dur durağı yok yani benim saydığım olumsuzlukları müslümanlar yani kadının zor duruma düşmesini sadaka ile çözmüşler kim sadaka ile yaşamak ister hadi her şey güzel gitti islam toplumunda çalışır bir mekanizma kuruldu mesela  suudi arabistanı ele alalım benim anlattığım olumsuzluklar petrol geliri olan bir ülke olduğu için yok bu seferde oradaki müslüman müslümanlığın bütün gereklerini yapıyor ama duruyor mu yoook durmuyor dünyaya cıhat ilan eden bir sürü manyak ceplerine para doldurup amerikan silahları kuşanıp oraya buraya saldırıyor  kısaca allah rahmeti ve rızası için kapanan bir kadına müslümanlar  rahmet ve merhamet etmiyor biri diyecek kardeşim sana ne sen erkeksin varsın kadınlar düşünsün ama öyle değil yarın belki karım belkide kızım aynı duruma düşecek allah affetsin ama dinimden bile dönerim hiç düşünmem  bu mezalimi onlara yaşatmam