Ankara'da CIA-KGB savaşı

Amerikalı ve Rus ajanların Ankara'da yaşadıkları müthiş savaşın sırları bir bir ortaya çıkıyor.

Zehirlenerek öldürülen eski KGB ajanı Alexander Litvinenko anılarını eşi ile bir arkadaşı kitap haline getirdi. Kitap 'CIA-KGB Ankara Savaşı'nı tek tek aydınlatıyor. İnanılmaz olayların yaşandığı ajan savaşlarında olanlar bir değil, onlarca filme konu olacak nitelikte. Filmden tek farkı ise hepsinin gerçek oluşu, hepsinin de Antalya'dan Ankara'ya, 5 yıldızlı otellerden Boğaz manzaralı kral dairelerine kadar Türkiye'de geçmesi...

İşte Akşam gazetesinden Erdinç Akkoyunlu'nun haberi...

Zehirlenerek öldürülen eski KGB ajanı Litvinenko’nun Ankara’da casusluk filmlerini aratmayan günler yaşadığı ortaya çıktı. Ajanın eşi ve arkadaşı kaleme aldıkları kitapta Litvinenko’nun ABD’ye sığınmak istediğini ancak bir sonuç alamadığını anlattı

Rusya Devlet Başkanı Putin’in muhalifi olarak tanınan ve zehirlenerek ölümüyle günlerce gündemde kalan eski KGB ajanı Alexander Litvinenko’nun bir dönem Türkiye’de kaldığı ve Ankara’da bu sırada Amerika’dan yardım istediği ortaya çıktı. Litvinenko’nun arkadaşı Alex Goldfrab ve eşi Marina Litvinenko tarafından yazılan “Bir Muhalifin Ölümü” isimli kitap çıktı.

Litvinenko ile eşi ve çocuğunun Antalya’da 2000 yılında turist gibi dolaştıklarını anlatan Goldfrab, birlikte Ankara’ya gittiklerini, Amerikan Büyükelçiliği’ndeki yetkililerin sığınma talebinde bulunan Litvinenko’dan istedikleri bilgileri almasına karşın sığınma hakkını vermediğini yazdı.

HILTON KRAL DAİRESİ’NDE

Goldfrab, kitapta Türkiye KGB ajanlarıyla nasıl köşe kapmaca oynadıklarını şöyle anlatı: “Amerikalılardan haber beklerken kaldığımız Ankara Sheraton Otel’de bizi bir Rus ajanının izlediğini anlayınca kiraladığımız araç ile İstanbul’a gittik. Berezovski’nin banka hesabını cömertçe kullanarak Hilton Otel’de Boğaz manzaralı bir kral dairesi tuttuk. Öğleden sonra 16.00’da cep telefonumu açtım. Amerikan elçilğinden görüşmeleri yürüten Mark aradı. Bizi yirmi dakika sonra otelden almaya geleceğini söyledi. Ona İstanbul’a gelmek zorunda olduğumuzu anlattım. Tekrar aradığında ‘Sizi almaktan vazgeçtiler’ diye konuştu.‘Anlamadın mı merkezdekiler fikirlerini değiştirdi’ dedi.

TÜRKİYE BULAŞMAK İSTEMEDİ

Atatürk Havaalanı’na gittiklerini, Litvinenko’nun sahte pasaportunun görevliler tarafından uzun zaman incelendikten sonra İngiltere’ye gidişine izin verildiği anlatılan kitapta Goldfrab, şöyle diyor: “Rusya, Amerika’ya ‘Adamımızın Türkiye’de olduğunu biliyoruz. Eğer onu alırsanız biz de başka yerde sizin kuyruğunuza basarız’ dedi. O zaman Amerikalılar bunca belaya değip değmeyeceğini hesapladı. Ruslar, Türkiye’de bir şey yapmadılar, çünkü müdahale etseler çok gürültü çıkardı. Türkler bu işe bulaşmamak için onun İngiltere’ye gitmesine izin verdi.”

TÜRKLER TESLİM EDİLİRSE ÖLÜRÜM

GOLDFRAB, Litvinenko’nun Ankara’dan İstanbul’a doğru giderken sık sık karar değiştirdiğini belirterek şunları anlattı: “Litvinenko, “Rusya’ya canlı olarak dönmeyeceğim. Eğer Türkler beni teslim ederlerse, kendimi öldürürüm” dedi. Birkaç dakika sonra da fikir değiştirip, “Ruslara kendimi teslim edip suçumu itiraf edeceğim. Türkiye’de çürümekten iyidir” diye konuştu.

BOMBALI SALDIRI İSTİHBARATIN İŞİ DEMİŞTİ

1999’da Moskova’da 200 sivilin öldüğü saldırıdan istihbaratı sorumlu tutan Litvinenko 2006’da polonyum madeni ile zehirlenerek iki hafta içinde tüm kemikleri eriyip öldü. Eski ajanın Türkiye’deki günlerini anlatan kitap piyasaya çıktı.