Ankara, Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi ile ilişkiler konusunda ezber bozan kararlı adımlar arifesinde. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, önümüzdeki hafta Irak'ın başkenti Bağdat'a tarihî bir ziyaret gerçekleştirecek.
Gül'ün iki günlük Bağdat programında, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani ile temas da yer alıyor. Dışişleri Bakanı Ali Babacan ise Barzani'nin Türkiye'ye muhtemel bir ziyaretinin gerçekleşmemesi için bir sebebin bulunmadığını söyledi.
Güvenlik nedeniyle tarihi açıklanmayan Bağdat ziyaretiyle ilgili tüm hazırlıklar tamamlandı. Gül, 33 yıl aradan sonra Türkiye'den komşu Irak'a giden ilk cumhurbaşkanı olacak. 1976'da Fahri Korutürk bu ülkeye giden son Türk cumhurbaşkanı olmuştu. Abdullah Gül'e, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay eşlik edecek. Gül'ün Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile görüşmesindeki en önemli konu, terör örgütü PKK'nın tasfiyesi olacak. İki cumhurbaşkanı, Türkiye ve Irak arasında ekonomi ve ticaret alanında yeni yatırımların ve işbirliğinin artırılması ile ilgili birtakım somut adımların atılacağını duyuracak.
Bu amaçla, "Ekonomik Ortaklık Anlaşması" ve Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın (TİKA) bu ülkede faaliyette bulunmasına ilişkin protokol imzalanacak. Gül, geceyi, Talabani'nin konuğu olarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı içindeki bir villada geçirecek. Irak'ın işgal edildiği 2003'ten bu yana hiçbir Batılı lider Bağdat'ta konaklamadı. Cumhurbaşkanı Gül onuruna, ilk günün akşamında Talabani tarafından bir yemek verilecek. Mesud Barzani'nin bu yemeğe katılması bekleniyor. Abdullah Gül, Barzani'nin yanı sıra Talabani'nin yardımcıları, Irak Başbakanı Nuri el Maliki ve Türkmen milletvekillerini ayrı ayrı kabul edecek.
Babacan, dün Cumhurbaşkanı'nın ziyaretine ilişkin soruları cevaplandırdı. Kuzeydeki yerel yönetimle önceki dönemde "bazı kanallar üzerinden" haberleşilirken artık "doğrudan temasların" olduğunu ifade ederek 'önemli bir eşiği aştıklarını' söyledi. Babacan, "Ancak Mesud Barzani'nin Türkiye'ye yapabileceği bir ziyaretle ilgili planlanmış bir şey yok, gündemde şu anda böyle bir ziyaret yok. Ama böyle bir ziyaretin olmaması için bir sebep de yok." dedi. Diplomatik kaynaklar, Bakan Babacan'ın sözlerinin "Barzani'ye yapılmış bir davet" olarak yorumlanmamasını istiyor. Ancak aynı kaynaklara göre, bakanın sözleri, "Barzani, Ankara'ya gelmek isterse, Türkiye'nin kapısının açık olduğu" anlamına geliyor.
Babacan, genel af seçeneğini dışlamadı
Terörle mücadele çerçevesinde genel af çıkarılmasıyla ilgili tartışmalar sürerken Dışişleri Bakanı Ali Babacan bu seçeneği dışlamadı. Ankara'da dün Filipinler Dışişleri Bakanı Alberto Romulo'yu ağırlayan Babacan'a "Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin terör örgütü PKK'ya genel af çıkarılmasının çözüm olacağı" şeklindeki sözleri hatırlatıldı. Terörle mücadelenin çok kapsamlı çalışma ve çok yönlü mücadeleyi gerektirdiğine dikkat çeken Babacan, bu konuda pek çok enstrümanı aynı anda devrede tutmaya ihtiyaç olduğunu ifade etti.
"Askerî, ekonomik, sosyo-kültürel enstrümanlar, diyalog, diplomasi bunların hepsi son derece önemli." diyen Babacan, Talabani'nin sözleriyle ilgili olarak, "Şu anda mevcut yasalarımızda zaten çok önemli maddeler var. Yasalarımız zaten aslında niyet orada olduktan sonra kapıların açılmasını sağlayıcı maddeleri de içeriyor." değerlendirmesini yaptı. PKK'ya kalıcı bir çözüm bulabilmek için de Türkiye, Irak ve ABD'nin çalışmalar yaptığını dile getiren Bakan, bu konuda devletin tüm birimleri arasında çok iyi bir uyum olduğunu belirtti.
Bakan Babacan, 1915 olaylarına ilişkin olarak ABD Temsilciler Meclisi'ne sunulan karar tasarısı hakkında ise "Türkiye ile Ermenistan arasında devam eden sürece zarar verir." değerlendirmesini yaptı.