Eurlings: ``Bu dava, ifade ve basın özgürlüğünün ihlali anlamına geliyor``
16.12.2005 17:20:05
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Camiel Eurlings, Orhan Pamuk davasının, ifade ve basın özgürlüğü ihlali anlamına geldiğini, herkesin şiddet içermediği sürece düşüncelerini özgürce ifade edebilmesi gerektiğini söyledi.

Yazar Orhan Pamuk hakkında açılan davayı izlemek üzere Türkiye`de bulunan Avrupa Parlamentosu Gözlemci Heyeti, bugünkü duruşmanın ardından Swissotel`de basın toplantısı düzenledi.

Camiel Eurlings, dava öncesi ve dava sırasında oldukça gergin bir ortam bulunduğunu, heyet üyeleri olarak çok dikkatli davranmaya çalıştıklarını ancak avukatların aynı şekilde davranmadığını söyledi.

Avukatlardan birinin, Komisyon`un Türkiye`nin aleyhine davranışlarda bulunduğunu söyleyerek salondan çıkarılmalarını istediğini belirten Eurlings, ``Hatta bir üyemizi tartakladılar. Bunlar hiç iyi olmayan davranışlar. Üstelik tartaklananlardan biri hem Komisyon üyesi hem de eski bir bakan olunca daha da vahim bir durum ortaya çıktı`` diye konuştu.

Eurlings, davanın, ifade ve basın özgürlüğü ihlali anlamına geldiğini savunarak, ``Oysa herkes, şiddet içermediği sürece, düşüncelerini özgürce ifade edebilmelidir. Avrupa`da bu bir temel değerdir`` dedi. Eurlings, Türkiye`nin çok net tavır sergilemesi gerektiğini dile getirerek, ``Ben, Türkiye`nin reform sürecine ilişkin hep çok övgüyle konuştum. Ama şimdi Hükümet, Avrupa yolundaki taahhütlerini bir kez daha sergilemeli. Türk Hükümeti, bu konuda en kısa zamanda harekete geçmeli. Bu adil olmayan dava durdurulmalıdır`` diye konuştu. Avrupa Parlamentosu olarak yeni Ceza Kanunu`nda bazı maddelerin değiştirilmesi gerektiğini düşündüklerini ifade eden Eurlings, ``Bugün de gördük ki; yeni Ceza Kanunu özellikle de 301 ve 305. maddeler ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler olarak işletiliyor. Eğer Türk Hükümeti, AB ve reformlar konusunda ciddiyse derhal harekete geçmeli.

Yoksa çok daha başka davalar görülecek. Zaten yeni davalar yolda, bunu biliyoruz. Şurası çok net, ifade özgürlüğü bizim için temel değerdir.

Ulusal devletlerin kendine göre yorumlayacağı bir şey değil, ortak değerdir`` dedi. ``Türk dostu`` olarak konuştuğunu ifade eden Eurlings, bu tür davaların Türkiye`nin AB`deki imajı için kötü izlenim yarattığını söyledi. Camiel Eurlings, bu davanın müzakere süreci üzerinde olumsuz etkisi olacağını vurgulayarak, ``Ama Hükümet süratle harekete geçerse, ifade özgürlüğünü engelleyici maddeleri değiştirirse olumlu olur. Ümit ediyorum bu aşamaya gelmeden önce Türk Hükümeti bu sorunu çözer`` dedi. Avrupa Halk Partisi ve Avrupa Demokratları Grubu adına konuşan İngiliz Parlamenter Geofrey Van Orden ise bir Türk dostu olarak ve Türkiye`yi Kıbrıs konusunda dahi çok uzun zamandır destekleyen parlamenter olarak kızgınlıktan çok üzüntü duyduğunu söyledi.

Bu davanın Türkiye`nin AB`ye üyelik sürecini doğrudan etkilediğini ve bu sürece zarar verdiğini ifade eden Van Orden, ``Bu dava olmasaydı Pamuk`un sözleri bu kadar dikkat çekmeyecekti. Dava çok hızlı bir şekilde sonuçlanmalı, kapanmalı ve böyle başka davalar açılmamalı`` dedi. Avrupa Sol Birlik Grubu adına söz alan Feleknas Uca da grup olarak Türkiye`nin AB üyeliğine destek verdiklerini, aynı zamanda da Türkiye`yi eleştirdiklerini kaydederek, ``Ama çoğunlukla destek verdik. Türkiye`de gazeteciler dahil herkesin ifade özgürlüğü olmalı.

Bugün Pamuk için olanlar Murat Belge ve Hasan Cemal için de olacak. Türkiye demokrasi için belirli adımlar atmalı. Özellikle de 301 ve 305. maddeler konusunda`` dedi. Avrupa Sosyalist Parti adına konuşan Panagiotis Beglitis ise sadece dost olmadığını aynı zamanda Türkiye`nin AB üyeliği için büyük bir destekçi olduğunu dile getirerek, ``Orhan Pamuk`a karşı açılmış dava, hepimize karşı açılmıştır. Bu, Avrupa mevzuatını uygulamadaki eksiklikleri gösteriyor. Türkiye kendi ikilemlerini, tezatlarını aşmalı. Geçmişi, bugünü ve Avrupa`daki geleceğiyle uzlaşmalı. Biz Türkiye`yi AB`de görmek istiyoruz. Ama Hükümet bunun için bir şeyler yapmalı`` diye konuştu.