Apo'nun asılması sorunu çözmez!

En az 25 bağımsız vekille Meclis'e gireceklerini belirten eski DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, "Daha önceki hataları tekrarlamayacaklarını, çözümü geliştirmeye yönelik bir duruş sergileyeceklerini söyledi..

Ahmet Türk, Mardin'in küçük ama etkin Kanço aşiretinin lideri. Şimdi, 17 yıl sonra, 4 Mart 1994'te, 6 arkadaşıyla birlikte dokunulmazlığı kaldırılarak cezaevine gönderildikleri Meclis'e geri dönmeye hazırlanıyor. Mardin'den bağımsız adaylık için DTP'nin Genel Başkanlığı'ndan istifa eden Türk, 22 Temmuz'da 25-30 milletvekili ile Meclis'in "anahtar partisi" olacaklarını söylüyor. Kilidi nasıl açacaklarını da SABAH'a açıklıyor: "Eğer AKP tek başına hükümet kuramazsa koalisyona girmeyiz, dışarıdan destek veririz." CHP Lideri Deniz Baykal'a şoven milliyetçi" diye ateş püsküren Türk, parlamentoya girdiklerinde "daha önceki hatalarını tekrarlamayacaklarını" belirterek "Çözümü geliştirmeye yönelik bir duruşu sergileyeceğiz. Daha sorumlu, daha bilinçli, daha Türkiye halkını kucaklayıcı bir siyaseti izleyeceğiz" diyor. Mardin'de görüştüğümüz Türk, sorularımızı şöyle yanıtladı:

* 1989'da ilk partiyi kurduğunuzda Türkiye partisi" hedefiyle yola çıkmıştınız. Ama 'Kürt Partisi' olarak kaldınız ... DEP de HADEP de DEHAP da ve DTP de bir Türkiye partisi olarak kuruldu. Biz Kürt sorununa demokratik bir çözüm geliştirilmeden Türkiye'nin demokratikleşmeyeceğine inanan insanlarız. Biz Türkiye'nin bütünlüğünü isteyen bir anlayışa sahibiz. Bunu Türk halkına anlatamadık.

* Parlamentoya girdiğinizde bu durum değişecek mi? Seçimi çok önemsiyorum. Hükümetler de diyalog anlayışımıza yanıt verecek bir tavır gösterirse, Türkiye kazanır, Kürtler kazanır, Türkler kazanır.

* 1991'deki Kürtçe yemin, yeşil, sarı ve kırmızı renkli saç bandı olacak mı? Bizim de hatalarımız oldu. Ders almak durumundayız. Bugün artık bir inkar politikası yok; ama çözümsüzlük var. Biz parlamentoya girdiğimiz zaman çözüme yönelik, Türkiye halkını kucaklayıcı bir siyaset izleyeceğiz.

* Seçimden tek partili hükümet çıkmazsa tutumunuz ne olur? Kamuoyu araştırmaları AKP'yi yüzde 34'lerde, CHP ve MHP'nin toplamını yüzde 33'lerde gösteriyor. 25-30 bağımsız milletvekilinin bir anahtar olacağı görüntüsü ortaya çıkıyor. Bu tabloda amacımız hükümete girmek değil. Demokratik sürecin gelişmesine hizmet edecek anlayışı destekleriz.

* AKP'yi mi kastediyorsunuz? AK Parti çok mu yakın; Hayır. Ama sonuçta bir hükümet kurulacaksa, anahtar rolümüz olacaksa, kötünün en iyisini seçmek gerekiyor.

* Hükümeti dışarıdan desteklemeniz ya da muhalefetiniz insanların teröre can vermesine nasıl bir çözüm olabilir? Parlamento zemininde bu formülasyonun geliştirilmesi şiddeti gündemden kaldırır. Tatminkâr formülle PKK da bunu görür. PKK'yı etkileyecek bir halk duyarlılığı da ortaya çıkacak.

Ayrışma Baykal yüzünden oldu

AHMET Türk, yıllarca siyaset yaptığı CHP ve SHP'den ayrılmalarını ve yeni parti kurmalarını Baykal'a bağlıyor. Türk, 1989'da Paris'teki Kürt Konferansı'nı izleme kararı aldığında, SHP Genel Başkanı olan Erdal İnönü'den izin aldığını, ancak, Baykal ekibi nedeniyle partiden ihraç edildiklerini şöyle anlatıyor: "O dönemde bölgedeki milletvekilleri ve örgütler Erdal Bey'e destek veriyordu. Baykal bunu parti içinde iktidar için hamle olarak kullandı. Disiplin Kurulu'nda bizim ihracımızı isteyenler Baykal ekibindendi.

AKP, CHP'den daha ilerici

AKP: Bölgedeki gücü iktidar olmasının yanı sıra, düzen partilerinin tutulmayışından kaynaklanıyor.
CHP: Sosyal demokratlıktan çıkmış halkın gözünde şoven milliyetçi, sağa kaydı. Cumhuriyetin içinde demokrasi yok. AKP daha ilerici.
MHP: Bölgede tutunan bir parti değil.
DP: Köklü bir parti, tabanı var. Şimdi birkaç aşiretin bir araya gelmesiyle bir güç olabiliyor. Yani şahıslara göre büyüyen ve küçülen bir parti.

Apo'nun asılması sorunu çözmez.

Meydanlarda Öcalan'ın asılması, sınır ötesi harekât tartışılıyor... Bu çok ucuz bir siyaset. 'Daha milliyetçiyim' yarışı başladı. Meşhur bir söz var, "milliyetçilik alçakların sığındığı en son bir limandır." En tehlikelisi ülke milliyetçiliği anlayışıyla halkları karşı karşıya getirmektir. Bu en büyük bölücülüktür. Öcalan'ın asılmasıyla sorun bitmez. Türkiye'de ikide bir K. Irak"a girelim deniyor. Girdiniz, bin insan öldürdüğünüzde bu sorun biter mi? Bu insanların annesi, babası bu devleti benim devletim diye kabul eder mi?

* PKK ile tabanınız aynı mı? Bir Kürt sorunu varsa siyaset yapanlar bunu dile getiriyor. Onlar da Kürt sorununun inkârına karşı silahlı mücadele yaptığını söylüyor. Bir sorun etrafında toplanılıyor ve bir halkın duyarlılığı var. Bunu organik bir bağ anlamında söylemiyorum. Ama bir gerçek var, Kürt sorunu olmasaydı, bugün biz bu platformda olmazdık. PKK bugün dağda olmazdı.

* Sizin projeniz ne? Dünyada örnekleri var. Önemli o lan şiddetin yerine insanların kendisini ifade edebileceği ortamın hazırlanmasıdır. Şu şöyle, bu böyle olsun deyip diyaloğunda önünü kapatmak istemiyorum. Önemli olan niyetin ortaya çıkmasıdır. Dünkü Sicilya ile bugünkü Sicilya aynı mı?