22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Aselsan'da neler oluyor!

6 ay içerisinde Aselsan’da 3 mühendis şüpheli bir şekilde “intihar” etti. İlk “intihar” olayı 7 Ağustos 2006 tarihinde görülürken, 16 Ocak 2007 ve 26 Ocak 2007 tarihlerinde de iki intihar olayı yaşandı. İntihar eden üç mühendis de ODTÜ mezunu ve Aselsan’da gizli yürütülen silah projelerinde görev yapıyorlardı.

Meclis gündemine de gelen bu üç şüpheli intiharın ardından kafalarda oluşan sorulara cevap bulunamazken; Pursaklar ilçesi Ayancık Yolu’nda boğazı ve sol bileği iki yerinden kesilmiş olarak arabasında ölü bulunan Hüseyin Başbilen’in yakınlarından şok iddialar geldi.

Hüseyin Başbilen, 4 Ağustos 2006'da, "İşe gidiyorum" diyerek evden çıkmış, gece eve dönmeyince eşi Gülsen Seda Başbilen’in polise ihbarda bulunması üzerine başlatılan arama çalışmaları sonucunda 3 gün sonra Pursaklar İlçesi Ayancık Yolu'nda, boğazı ve sol bileği iki yerinden kesilmiş olarak bulunmuştu.

ODTÜ mezunu olan ve 8 yıldır Aselsan’da görev yapan Başbilen’in amcasının oğlu Hasan Başbilen ile çocukluk arkadaşı Sinan Akyol, “İntihar değil, cinayet” dedi. Aselsan’da gizli yürütülen birçok projede görev yapmış olan Hüseyin Başbilen’in öldürüldüğünü belirten yakınları, olayda MOSSAD ve CIA parmağı olabileceğine dikkat çektiler.

Olayı, Hüseyin Başbilen’in evinde olduğu anda Pursaklar Karakolu’nda görevli polislerden öğrenen Sinan Akyol, haberi aldıktan hemen sonra Hüseyin Başbilen’in babasını yanına alarak olay yerine gittiğini belirterek, “Saat 21.00’de olay yerine varmıştık. Hüseyin’in arabasının etrafında güvenlik güçleri sıkı tedbir almıştı. Arabanın kapısını açamayan güvenlik güçleri camı kırmak zorunda kaldılar. O anda ben arabaya yanaştım. İçeri baktım. Hüseyin iki büklümdü. Sol bileği iki ayrı yerinden çok derin kesilmişti. Sağ eli havada, sol eli ise karnın da idi. İlk etapta başını göremedim. Başı dizlerinin arasından sarkmış torpido boşluğuna sokulmuştu. Başını arabanın dışına çıkartırken gördüm. Rahmetlinin boynu en az 12 santim kesilmişti” dedi.

“ÜSTÜNDE TEK DAMLA KAN YOKTU”

Hüseyin Başbilen’in üstünde tek damla kan olmadığını vurgulayan Akyol, “Yanına iyice yaklaştım. Üstünde bulunan kıyafetleri tertemizdi. Pantolonunun ütüsü bile bozulmamıştı. Boynu kesilmiş, ancak gömleğinin yakasında kan yoktu. Bileği iki ayrı yerden kesilmiş, gömleğinde de kan yoktu. Bu nasıl intihar? Kendini kestiği iddia ediliyor. Peki, kan nerede? Kendini öldürecek derecede kesen birisinin arabasının içinde sadece iki damla kan mı olur?” diye sordu.

Kendisiyle uzun süredir arkadaşlık yaptığını belirten Akyol, Başbilen’in maneviyata önem veren biri olduğunu, intihar etmiş olamayacağını söyledi. Akyol, Başbilen’in çevresi ve ailesiyle hiçbir sorunu olmadığı gibi kimin sorunu varsa ona danıştığını ifade etti. Çok zeki ve hareketli bir yapısı olduğunu belirten Akyol, “Arkadaşım vatanını çok severdi. Sürekli Aselsan’da yeni projelere imza attığını duyuyorduk. En son özel bir çalışması vardı. Ne olduğunu anlatmadı. Ama çok başarılıydı. ODTÜ’den çok iyi dereceyle mezun oldu. Çevresine sevgi yayan bir kişiliği vardı. Kesinlikle onun projeleri karanlık elleri rahatsız etti. Çünkü her yeni gün yeni projeler vardı aklında. Onun aklıyla baş edemeyenler susturdu” dedi.
“MOSSAD YA DA CIA ÖLDÜRDÜ”

Hüseyin Başbilen’in amcasının oğlu Hasan Başbilen ise, “Onu MOSSAD ya da CIA öldürdü” iddiasında bulundu. “O benim kardeşimdi, çok şeyimizi paylaşırdık” diyen Başbilen, şöyle devam etti: “Hüseyin çok başarılıydı. İşini ve ülkesini çok severdi. Bir tank projesi üstünde çalışıyordu. Daha önce de Aselsan’da çok önemli gizli yürütülen projelerde çalıştı. Bu son projesini bitirdiğini söylüyor, ama içeriğini anlatmıyordu. Bu proje ile ölümünün arasında bağ olduğuna inanıyorum.”

“HEM BOĞAZINI, HEM BİLEĞİNİ NASIL KESTİ?”

Hüseyin ile birlikte büyüdüklerini belirten Hasan Başbilen, “O asla ölümü seçecek kadar aciz bir insan değil. Çevresine sürekli umut veren ve destekleyen bir insan, nasıl olur da kendi canına kıyar? Bir insan hem bileğini hem de boğazını nasıl kesebilir? Devletimiz bu olayın üstüne gitmelidir. Bu bizim sorunumuz olduğu kadar, devletin de sorunudur. İşinde kariyer sahibi olan, evinde sorunsuz biri neden intihar etsin?” diye konuştu.

DİĞER İKİSİ DE ODTÜ MEZUNU

ODTÜ ve Aselsan’ın adının geçtiği ikinci mühendis intiharı da, Batıkent’te yaşanmıştı. Aynı zamanda yüksek lisansa devam eden Evrim Yançeken, oturduğu apartmanın arka tarafında 26 Ocak’ta ölü bulundu. Yançeken’in 7. kattan atlayarak intihar ettiği ileri sürüldü. Üçüncü intihar olayı ise Eymir Gölü’nde yaşandı. ODTÜ’de master yapan ve 2000 yılında Aselsan’dan ayrıldığı öne sürülen elektrik mühendisi Halim Ünsem Ünal, 17 Ocak’ta hayatını kaybetti.
Vakit
Yayın Tarihi : 15 Mart 2007 Perşembe 08:26:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
huseyin yılmaz IP: 88.232.122.xxx Tarih : 14.11.2007 21:09:25

bu arkadaşların ölümünden aselsan sorumlu neden derseniz içindeki ajanlar yüzünden içeride ajan olmasa bugün bu projelerin gerçek oldugunu bilip ölenlerin sonunun ölümle sonuçlanmamış olurdu.. devlette bu olayın arkasını araştırmıyor ve failllerini bulup açıklamıyorsa devletin butün sorumluları mossad ve cıa ye çalışıyor veya onlardan korkuyor diyebiliriz. aselsan göstermelik türk firması olarak varlıgını sürdürüyor başbakan orgeneral bunlar göstermelik türk burokratları.. birgün olurda sivil türk örgütleri teker teker bunları harcarsa acımız belkide biraz diner


Adil Uslanır IP: 88.229.202.xxx Tarih : 15.03.2007 12:07:57
Bu ne duyarsızlık, bu ne aymazlık! Nasıl olurda Devletimizin süper beyinleri bu kadar korumasız bırakılır! nasıl olurda bu insanların intahar ettiği uydurulabilir! Arkasındaki karanlık güçlerin bir an önce bulunmaması hükümetin boynuna vebaldir.

beyit sezer IP: 85.102.212.xxx Tarih : 29.06.2007 18:42:45
bu ısın sorumlusu aselsandır ıcındekı kostebeklerdır yada yonetımdır bu projeyı dısarıya sızdırdılar ve olum olmadan ıs teklıfı yaptılar ve sonucta cınayet olmustur sıyonıstler her tarafa gırebılırse orda calısanlarında secerelerıne baksınlar dedesı yada babasının ısmı AGOP yada josef OLANLARA BU SENERYOLARA ALISTIK AMA ISIN GARIP TARAFI SUDUR KI bızı bızler yoneetmıyoruz bızler yargılamıyoruz ne acı oz vatanımızda GARIP kaldık allaha emanet olun

MEHMET YILMAZ IP: 88.232.122.xxx Tarih : 14.11.2007 20:47:44

ASELSANNI BIRAKIN GIZLI ISTIHBARATIMIZIN ICINDE BILE KOSTEBEKLER MOSSAD YADA CIA SAGULSUNLAR ULKENN GIZLI ISTIHBAARATINI ZAYIFLATAN INSALAR BILIYORUZKI ARTIK ONLARDA AJANLAR BUYUK IHTIMALLE CIA YENN DIYIL MOSSADIN ISIDIR BASKA KIMIN OLUCAK SIRADAN BIR KATILINMI GIZLI ISTIHBARATLARIMIZIN BUYUK BI CALISMAYLA BUNLARI ARALARINDAN ARINDIRMALARI LAZIM UYUMASINLAR


selim demir IP: 193.140.240.xxx Tarih : 5.10.2007 11:37:53

bu ülkeye hizmet yapmayacaksın.bu ülkede sadece susacaksın.çok şey bilmeyeceksin.öyle bir ülke düşünün ki sözde iktidarıyla,sözde muhalefetiyle,sözde askeriyle yönetilmek istenen bir ülkede özde cıa özde mossadla yönetilen özde bir yönetim anlayışı.bu ülkede bir dayanağım olursa ve kaybolmazsam gerçekleri gizleyenlere inat gerçekleri hep konuşacağım.benimde bir takım bilimsel çalışmalarım var.lakin kamuoyuyla paylaşmaktan korkuyorum.f_16 lara gece savaşmak için yapılan modernizasyon işlemini yapanların sonu ortada.


Yusuf Avcıbaşı IP: 88.226.78.xxx Tarih : 15.03.2007 10:09:09
Aselsan yönetimi,bundan ders alsın, elemanlarını koruyucu tedbirlerini genişletsin. Aselsan benzeri diğer kurum yöneticileri de. İstihbarat birimleri de üstlerine düşen görevlerini yapsınlar. Aksi taktirde, memleketin öz evlatları oralardan kaçacaklar. O bölgeler, belki de, yabancı istihbarat birimlerinin güdümündeki elamanlara terk edilmiş olacak böylece. Ünlü TV haber yorumcusu veya yapımcıları bu kouya acele eğilmelidir, diyorum.