25
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜNCEL

'Azerbaycan'a ihanet edilemez'

Azerbaycan hançerlenemez

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Türkiye - Ermenistan Sınırı" tartışmasına, "Sınırın açılması Azerbaycan’daki Ermeni işgalinin dolaylı olarak kabulü anlamına gelir. Sınır açılırsa, işgal güvence altına alınmış olur. Bu son derece mayınlı bir durumdur" sözleriyle katıldı. Parti Meclisi’nin dünkü toplantısı öncesinde basının karşısına çıkan Baykal, şu mesajları verdi:

İşgalden kapattık

"Biz sınırı ne Ermenistan’ın Türkiye topraklarına yönelik talepleri ne de ’Soykırım İddiaları’ nedeniyle kapattık. Biz sınırı Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarındaki işgalci durumu nedeniyle kapattık. Bu bağlamda, sınır ancak, Azerbaycan işgalinin sona erdirileceğinin güvence altına alınması halinde açılabilir. Çünkü, sınırı açmanız halinde, işgal karşısında etkin bir önlem kullanma şansınız kalmamış demektir.

İhanet edilemez

Türkiye’nin sınır açarak Azerbaycan’ı arkasından hançerlemesi söz konusu olamaz. Kimse, Türkiye’nin Azerbaycan’a ihanet etmesini sağlayamaz. Hiçbir Türk hükümeti de buna cesaret edemez. Hükümet, ’Biz Azerbaycan’a bilgi verdik’ diyerek kendisini kandırmasın. Azerbaycan bilgi verilecek değil, dayanışma içinde olunacak bir ülkedir.

Bakü’yle de ilgilen

Hükümet, Ortadoğu ve Arap ülkelerine gösterdiği ilginin bir kısmını Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetlerinden esirgemesin. Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan bir plan dahilinde çıkacağı ve bu geri çekilmenin sürdürülebilir olacağı, güvence altına alınmalıdır. Türkiye, Ermenistan arasındaki ihtilafların ilki, Ermenistan’ın Türkiye ile sınırını hálá kabul etmemesi ve ülkemizin toprak bütünlüğüne yönelik Anayasal metinlerine girmiş taleplerinden kaynaklanmaktadır. Örneğin Ağrı Dağı hálá Ermenistan için taleplerinin simgesel bir öznesidir. Bir diğer ihtilaf ise 1915 olaylarından hareketle Türkiye’yi soykırım suçlusu ilan etme çabasıdır. Her iki konuyu da Ermenistan ile ilişkilerimizi olumsuz etkileyecek bir durum olarak kabul etmiyorum.

Örneğin Suriye’nin de Hatay’a yönelik talebi vardır, ancak bu talep bizim Suriye ile kurduğumuz iyi ilişkilerin önünde bir engel değildir. Ermenistan’ın özlemlerini anlayışla, hoşgörüyle karşılarız. Ermenistan’la ilişkilerimizin bu iki konu nedeniyle bozuk devam etmesini doğru bulmuyorum; bu konuları yaşamsal bir tehdit olarak görmüyorum.

Barış dışına sürüklenir

Ne Dışişleri Bakanı’nın ne de ilgili yetkililerin kamuoyunu rahatlatacak bir açıklama yapmaması dikkat çekicidir. Sınırın açılması, Türkiye’ye yönelik soykırım iddialarıyla ilgili kurulacak Tarih Komisyonu’yla ilgili olamaz. Sınırı açarsanız, işgal karşısında etkin bir önlem alma şansını kaybedersiniz. Sınırın kapalı tutulması, Ermenistan’a yönelik hasmane bir anlayışa dayanmıyor ya da uluslararası hukuku aykırı bir durumdan kaynaklanmıyor. Eğer Türkiye, sınırın açılması noktasına sürüklenirse, Kafkasya’daki sorunun barış dışı yollara çözülmeye çalışılmasına neden olabilir.

Hükümetler arkasındaydı

Ermenistan’la aramızdaki üçüncü ihtilaf, Azerbaycan’ın Karabağ dışındaki yüzde 20 toprağının da işgal altında olmasıdır. Biz bu işgal nedeniyle Süleyman Demirel hükümeti döneminde sınır kapısını kapattık ve 16 yıldır tüm hükümetler bu kararın arkasında durdu. Şimdi görülmektedir ki sınırın açılması işgalin sona erdirilmesine değil; Türkiye Ermenistan arasındaki özel ihtilafların çözümüne yönelik bir anlayışla götürülmektedir.






 

Hürriyet
Yayın Tarihi : 13 Nisan 2009 Pazartesi 04:45:33
Güncelleme :13 Nisan 2009 Pazartesi 04:58:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?