27
Mayıs
2024
Pazertesi
GÜNCEL

Baba-kıza işkence iddiası

Sabah Gazetesi, Yaşar köyünde faili meçhul cinayetin perde arkasını araştırdı. Selahattin Aksu ve 7 yaşındaki kızı Rozerin'i yıkayan imam ve köylüden ürperten iddia: "Babanın boynu ve bacakları kırıktı." Adını vermek istemeyen imam ve köylü, "Mermi kırmış olamaz mı" sorusuna "Kırıkların olduğu yerde mermi giriş çıkışı yoktu" cevabını verdiler.

"Selahattin'in kemiklerini kırıp, işkence yaptılar"

Kızıltepe'de Selahattin Aksu ve kızının öldürülmesi olayında tüyler ürperten ayrıntılar ortaya çıktı. İmam, uyuşturucu hesaplaşması izleri bulunan cinayette babanın işkence gördüğünü iddia etti.

Rozerin, 16 gün sonra hayatının ilk karnesini alacaktı. Ancak yaz tatiline ramak kala, 3 Haziran akşamı, 7 yaşındaki Rozerin ve babası Selahattin Aksu, babanın işçi olarak çalıştığı tarlada ölü bulundu. Baba kıza, 5'i patlamamış 92 kurşun sıkılmış, babanın vücuduna 20, küçük kızın vücuduna 11 kurşun isabet etmişti. SABAH, PKK infazından, derin devlete çeşitli yorumlar yapılan cinayeti araştırmak üzere Kızıltepe'ye gittiğinde bambaşka ipuçları yakaladı. Örneğin Rozerin ve Selahattin Aksu'nun infaz edildiği tarla, köylüler tarafından "hintkeneviri" ekilen bir yer olarak biliniyor. Yakın zamanda bir jandarma baskınında o tarlada 4 çuval hintkeneviri bulunmuş. Cinayeti soruşturan ve "neredeyse sonuna geldik" diyen yetkililer de komşu tarlada yeni bulunan hintkenevirlerini işaret etti. Gerçekten de Selahattin'in çalıştığı tarlada olaydan bir hafta önce 4 çuval içinde hintkeneviri bulunmuş. İddiaya göre, birileri Selahattin'den bu keneviri ya kendisinin koyduğunu da patronu Davut Bozan Öğretmen'in koyduğunu söylemesini istemiş. Ama Selahattin, ikisini de yapmadığı için öldürülmüş.

KOMŞU GÖZALTINDA
Biz "yetkililerle" bunları konuşurken, Abdülbaki Akikol'un oğlu Yaşar Akikol'un gözaltına alındığı bilgisi geldi. Akikol, Selahattin'in öldüğü tarlanın yanındaki arazinin sahibiydi. Oğlu Yaşar da tarlada 2 300 kök Hint keneviri ekili olduğu için gözaltına alınmıştı. "Selahattin'in çalıştığı tarlada bulunan kenevirler, yan tarladakileri gözden kaçırmak için yem miydi?" diye sorduk, yetkili, "sus" işareti yapıp güldü ve konuşmadı. İnsanı rahatsız eden soru: "Kim bu Akikollar?" Köylülere göre, bazı güvenlik görevlilerine yakınlar. O kadar ki Rozerin'in öldüğü tarlaya 7 km uzaklıktaki Şenyurt Karakol Komutanı Astsubay Ramazan'ın, Peugeot marka haki renk pikap arabasını Abdülbaki Akikol kullanıyor.

KORKUNÇ İDDİALAR
Bu bilgilerden sonra Aksu ailesinin yaşadığı Harmanlı Mezrası'na gidiyoruz. İmam ve cenazeyi yıkayan köylü, ürperten bir iddiada bulunuyor: "Boynu ve bacakları kırıktı." İnanmaz gözlerle bakıyoruz. Köylü ısrar ediyor, elleriyle baldır ve uyluk kemiğini gösteriyor: "Buraları, buraları kırıktı, boynu kırıktı." Tekrar soruyoruz: "Mermi mi kırmış?" Köylü kafasını iki yana sallıyor: "I-ıh kırıkların olduğu yerde mermi giriş çıkışı yok." Bu, "Selahattin öldürülmeden önce, tarladaki Hint kenevirini kendisinin veya patronunun koyduğunu söylemesi için zorlandığı" iddiasını getiriyor aklımıza ve şu sorunun yanıtını olayı soruşturan yetkililere bırakıyoruz: Selahattin'e ölümünden önce işkence mi yapıldı? Taziye çadırına "Allah'a ısmarladık" için dönüyoruz. Bir köylü kenara çekiyor. Alçak sesle: "Ben Yaşar Köyü'ndenim. 92 kurşun deniyor ya. Biz o gün o saatlerde, önce aynı yerden gelen iki el kurşun sesi duyduk. Seri tarama daha sonra oldu. Tam bilemiyorum ama 3-5 dakika önce." Ciddi bir iddia, "Yani Rozerin ve babası önce iki kurşunla öldürüldü de sonra mı tarandı? Adın ne?" Köylü korkulu: "Abi ne olur adımı söylemeyeyim." Biz de sormuyoruz. Yetkililerin "neredeyse sonuna geldik" sözlerinin verdiği umutla ayrılıyoruz. 

Elinde hâlâ çekirdekler vardı

ROZERİN'İN kardeşleri, annesi, dedesi ve babaannesinin yaşadığı tek göz odaya giriyoruz. Leyla Aksu geliyor. Kendini biraz toparlamış. Çocuklar ise Türkçe bilmiyor. Şoförden yardım isteyip ortanca olana soruyoruz: "Adın ne?" Annesi cevap veriyor: Rojhat.. "Rojhat ablan nerede?" Üç yaşındaki boğazda düğümlenen tek kelime: "Gelmeyecek..." Dede Menduh Aksu'ya dönüyoruz: "Amca kim yaptı?" Yarım Türkçe ile net yanıt: "O esrarı kim koydu oraya, katil aha da odur." Leyla Aksu da tercüman aracılığıyla konuşuyor: "Selahattin 'yalnız canım sıkılıyor' 

dedi. Rozerin gitmek istemedi, ağladı. 'Baban döver git' dedim, mecbur gitti. Çekirdeği çok severdi. Babası köyün girişindeki bakkaldan çekirdek almış. Öldüğünde elinde hala çekirdekler varmış. Böyle sıkmış."

Sabah
Yayın Tarihi : 12 Haziran 2006 Pazartesi 04:47:29
Güncelleme :12 Haziran 2006 Pazartesi 15:43:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?