19
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

Basın Konseyi'nden 301 uyarısı

Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, yeni TCK`da basın ve ifade özgürlüklerine ilişkin hükümlerin gözden geçirilerek, birçok davanın açılmasına neden olan 301. maddenin Basın Yasası`na uyumlu duruma getirilmesi çağrısında bulundu.

Yeni TCK`nın 301. maddesi nedeniyle, başta Yazar Orhan Pamuk ve gazeteci Hrant Dink hakkında açılan davalar, sivil toplum kuruluşlarınca, basın ve ifade özgürlüklerinin engellenmesi olarak nitelenmiş, Yargıtay tarafından alınan bir örnek kararla da, bu konudaki bazı davaların açılıp, açılmaması konusunda yetki ve sorumluluk hükümete bırakılmıştı.

Ekşi, ``yeni TCK`nın iletişim özgürlüğüne karşı olarak nitelendirilen ve hapis cezası içeren hükümlerine`` ilişkin düzenlediği basın toplantısında, Türkiye`de gelişmiş bir demokrasi ve iyi işleyen bir hukuk devleti isteyenler açısından ``görünen köyün kılavuz istemediğini`` söyledi.

Anadolu Ajansı`nın haberine göre Ekşi, sorunların çözümünün birlikte üretilmesi gerektiğini söyledi ve ekledi: ``Sadece başlangıç aşamasında olduğumuz durum gösteriyor ki, 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yürürlükte bulunan yeni TCK`nın özellikle iletişim (basın, ifade) özgürlüğünü ilgilendiren hükümlerinin, demokratik bir hukuk devletinin gereklerine göre gözden geçirilmeleri zorunludur. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi bu değişiklikler, bugünkü siyasi iktidarın getirdiği 5187 sayılı Basın Yasası`nın hükümleriyle uyumlu olmalıdır.`` Ekşi, ``Tüm özgürlüklerin anası sayılan ifade özgürlüğüyle ilgili ihlaller, prensip olarak hapisle değil, para cezası ile yaptırıma bağlanmalıdır`` dedi.

``TALEPLERİMİZ YANITSIZ KALDI``

Yeni TCK`nın iletişim özgürlüğü yönünden çok sayıda sakıncalı hüküm içerdiğini anlatmak amacıyla Konsey olarak geçen yıl Mart ayında bir kampanya başlattıklarını hatırlatan Ekşi, ancak o dönemde taleplerin özüyle ilgili olumlu bir sonuç alınamadığını bildirdi. Ekşi, şöyle devam etti: ``Bu yasa bu şekilde yürürlüğe girerse Türkiye bir zamanlar olduğu gibi dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi diye anılacak` dedikse de kimseye duyuramadık. Şimdi karşımızda, dün şikayet ettiğimiz yasa hükümlerinin uygulanması sonucu gazeteciler ve gazeteci olmayan aydınlar aleyhine açılan, bazı kaynaklara göre en az 70 dava var. Rakam 70`i bulsa da bulmasa da hepimiz, yeni yasanın `Türklüğü, Cumhuriyeti ve TBMM`yi alenen aşağılayan kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır` diye başlayan, ayrıca `hükümeti, devleti, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını aşağılayıcı` eylemi cezalandıran 301. maddesinden haberdarız.``

``301`İ TÜM DÜNYA TANIDI``

Pamuk ve Dink hakkında bu maddeye dayanarak açılan davalar nedeniyle söz konusu hükmü neredeyse tüm dünyanın tanıdığını vurgulayan Ekşi, bu konuda geçen yıl başlarından bu yana hükümete ilettikleri talepleri için bir yanıt alamadıklarını vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü: ``Şimdi bizzat Başbakan`ın yaptığı suç duyurusu ile YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç`ten başlayarak sayısız (ihtimal 100`ü aşkın) gazeteci, politikacı, aydın ve görüşlerini cesaretle dile getiren önemli bazı işadamları hakkında, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören soruşturmalar başlatıldı. Şimdi Türkiye bu kadar aydınını, 288`inci maddeyi ihlal ettikleri mahkemece kabul edilse bile 6 aydan 3 yıla kadar hapse mi atacak?``

aa
Yayın Tarihi : 4 Ocak 2006 Çarşamba 15:12:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?