Baydemir, Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği'nin (GABB) çalışmaları konusunda Belediye Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, birliğin bölge belediyelerinin daha planlı ve programlı çalışmasını sağlamak amacıyla 1991 yılında kurulduğunu belirtti.

Hukuk devleti normlarına ulaşmayı hedefleyen GABB'ın rolünü 15 yıllık süreçte tam olarak yerine getiremediğini ifade eden Baydemir, AB sürecinde Türkiye'deki yerel yönetimlerin planlama ve uygulama sürecine daha fazla dahil olmasının beklendiğine dikkati çekti.

Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde alacağı mali yardımların bölge belediyelerine aktarılması konusunda GABB'ın aktif rol üstleneceğini belirten Baydemir, birliğin bölgelerarası gelişmişlik farkının azaltılması amacıyla çalışmalar da yürüteceğini dile getirdi.

Bölgedeki belediyelerin yüzde 39'unda örgütlenmenin sağlandığını, birlik gelirinin yüzde 400 artırıldığını kaydeden Baydemir, GABB'ın tüm bölge belediyelerine her türlü teknik desteği sunmaya ve AB standartlarıyla hedefine ulaştırmaya hazır olduğunu dile getirdi.

"KÜRT SORUNUNU BİRLİKTE ÇÖZECEĞİZ"

Baydemir, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de Türkiye'nin AB bilincine sahip bir ülke olduğunu ifade etti. AB tarihinin, acı bir sürecin aydınlığa çıkmış hali olduğunu kaydeden Baydemir, şöyle konuştu:

“Büyük acılar var. Ama halklar ortak para, bayrak ve sınırlarda buluşmayı başarmışlardır. Biz Türkiye olarak, Türkiyeliler olarak, Türkler, Kürtler, Çerkezler, Lazlar olarak bu deneyimden faydalanabiliriz. Ben demiyorum Bask modeli, bir İngiltere modelini uygulayabiliriz. Ama bütün bu deneyimlerden yararlanabiliriz. Almanya, Fransa, Yunanistan, İspanya'nın demokratikleşme süreçleri tıpkı bizim geçtiğimiz süreçler gibidir. Önemli olan Türkiye'nin kendi iç dinamiğini kat etmesidir.

Kürt sorununu biz Türkiye'de yaşayan Kürtler, Türkler birlikte çözeceğiz ve çözüm yerinin İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve Şırnak olması gerekiyor. Ama Atina, Brüksel ve İspanya'nın deneyimlerinden istifade etmemiz lazım.”

“TÜRK BAYRAĞI'NI BÜYÜK BİR ONUR VE SAYGIYLA ALDIM”

Katıldığı bir etkinlikte kendisine hediye edilen Türk Bayrağı'nı alıp almadığı yönündeki soruyu ise Baydemir, bu ülkenin Cumhurbaşkanından Başbakanına, belediye başkanından vatandaşına kadar herkesin sağduyulu, görev ve sorumluluğunun bilincinde olması gerektiğini belirterek, suni gündemler ve provokasyonların Türkiye'nin geleceğine katkı sunmayacağını bildirdi.

Etkinlikte kendisine hediye edilen Türk Bayrağı'nı büyük bir onur ve saygıyla alarak, katladığını ve yanındaki arkadaşına verdiğini dile getiren Baydemir, şöyle konuştu:

“Arkadaşım Türk Bayrağı'nı makamıma kadar taşıdı ve ben şu anda onu koruyorum. Bütün hadise bundan ibarettir. Hiç kimsenin provokasyon yapmaya, hiç kimsenin bir olayı olduğundan farklı göstermeye hakkı yoktur.

Türkiye'nin suni gündemlere ihtiyacı yoktur. Türk Bayrağı, Türk halkının manevi, Türkiye'de yaşayan bütün yurttaşların ortak değeridir. Buna saygı göstermek, hepimizin olmazsa olmaz ortak tutumu olmalıdır. Bu bayrağı oluşturan temel etmenlerden biri de Kürtlerin ta kendisidir. Bu nedenle bayrağa saygıda kusur etmek söz konusu olmayacaktır.”