28
Mayıs
2024
Salı
GÜNCEL

'Bize karşıtların eli güçlendi'

Yazar Elif Şafak, Fransız Le Monde gazetesine yazdığı makalede, Fransa Meclisi'nde bugün kabul edilen sözde Ermeni soykırımını reddetmenin suç sayılmasını öngören yasa teklifini eleştirdi.

Şafak, gazetenin yarınki sayısında yayımlanacak makalede, bu yasa teklifinin Türklerle Ermeniler arasındaki ilişkilerin gelişmesine hiçbir katkıda bulunmayacağını belirtti.

Türkiye'de halen ifade özgürlüğü ve demokrasiyi savunan bir grup ile, bu grubun karşısında AB üyeliğine karşı çıkan, Türkiye'nin 'tecrit edilmiş, Batıdan kopuk bir ülke' olmasını savunan başka bir grubun olduğunu savunan Şafak, bu türden bir yasanın özellikle ikinci gruptaki insanların elini güçlendireceği görüşünü dile getirdi.

Fransa'daki yasa teklifinin tarihi sorunun çözümüne katkıda bulunmayacağını kaydeden Şafak, devletlerin tarihi konularda müdahaleciliğinin doğru olmadığını, barış ve uzlaşmanın bireylerin inisiyatiflerinden geleceğini belirtti.

Şafak, makalesinde, ''Türkler olarak Ermenilerin acısını paylaşmamız ve saygı göstermemiz gerekir. Biz Türkler olarak, kendi geçmişimizle yüzleşmeliyiz. Kendi dedelerimizin yanlışlarını konuşabiliriz'' ifadelerini kullandı.

Fransa teklifi kabul etti

Fransa Meclisi Genel Kurulu, Sosyalist Parti'nin sunduğu 'Ermeni soykırımı'nı inkarın suç sayılmasını öngören yasa teklifini kabul etti.

Teklif, 'soykırım'ı inkar edenler hakkında 1 yıl hapis ve 45 bin euroya kadar para cezası öngörüyor.

Yasa teklifi 19'a karşı 106 oyla kabul edildi. Teklifin yasalaşması için Senato'nun da onayı gerekiyor. Yasa teklifinin Senato'ya götürülme kararı ise hükümetin elinde bulunuyor.

Genel Kurul'da, Patrik Deveciyan'ın 'Ermeni soykırımı'nı reddetmenin suç sayılmasını öngören yasa teklifine ilişkin olarak verdiği, bilim adamları ve tarihçilerin çalışmalarının yasanın yaptırımlarından muaf tutulmasına ilişkin değişiklik önergesi ise reddedildi.
CNNTURK
Yayın Tarihi : 12 Ekim 2006 Perşembe 20:45:14
Güncelleme :12 Ekim 2006 Perşembe 21:07:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Necla Şener IP: 88.232.11.xxx Tarih : 12.10.2006 23:34:44
Soykırım değil 'karşılıklı kırım' SOVYET ARŞİVLERİNİ İNCELEYEN MEHMET PERİNÇEK: Soykırım değil 'karşılıklı kırım' İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Araştırma Görevlisi Perinçek, Rus arşivlerinde 1915 Ermeni olaylarının 'karşılıklı kırım' olarak nitelendirildiğini belirtiyor SOHBET ODASI DERYA SAZAK DERYA SAZAK: Rus Devlet Arşivleri'nde 'Türk Sovyet İlişkileri' ve Ermeni meselesi üzerinde çalışmalar yapıyorsunuz. Moskova genç bir akademisyen için kaynak cenneti olmalı?.. MEHMET PERİNÇEK: 1996'da AFS bursu alarak Rusya Federasyonu'nda lisede okudum. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Yedi senedir Rus Devlet Arşivleri'nde araştırmalar yapıyorum. 'Atatürk'ün Sovyetler'le Görüşmeleri' adlı kitabım yayımlandı. Moskova'da birkaç arşiv var: İlk çalıştığım arşiv eski adıyla Marksizm Leninizm Enstüitüsü'ydü. Sovyet dönemi parti arşivi. Çarlık dönemine ait arşivler var, Dışişleri'nin, Kızılordu'nun, Rusya Federasyonu'nun arşivi var. Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ilişkin kaynaklar çok zengin. TKP için ayrı koleksiyon Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarihi hakkında ilginç belgeler olmalı. İncelediniz mi? TKP hakkında ayrı bir koleksiyon var. 1919 - 1941 arası açık. O koleksiyonda Ermeni meselesiyle ilgili belgeler de var. TKP arşivi, Bakü merkezli olan Mustafa Suphiler'in dönemine ait olduğu için Doğu cephesindeki Ermeni olaylarıyla ilgili raporlar var. Ermeni katliamları ve Taşnakların bölge halklarına karşı olumsuz rolüne ilişkin belgeler bulunuyor. TKP koleksiyonunda neler var? Mustafa Suphi'nin Atatürk ile yazışmaları var. Türkiye'ye Süleyman Sami diye bir adamını gönderiyor. Mustafa Kemal ile görüşüyor. TKP Türkiye'ye gelmek istiyor. Mustafa Kemal'in "Gelecekseniz örgütlü bir güç olarak gelmeyin, tek tek gelecekseniz buyrun gelin" şeklinde sözleri var. Fakat Süleyman Sami, İttihatçılar'ın ajanı çıkıyor ve Mustafa Suphi'nin öldürülmesinde önemli adamlardan biri oluyor. Suphi'nin Stalin'e gönderdiği raporlar da var. O dönemde Mustafa Kemal'in Ankara'da kurdurduğu 'resmi' Komünist Partisi de faaliyet gösteriyor. Tevfik Rüştü Aras başında. Ankara TKP'si 1920'de Komüntern'e katılmak için başvuruda bulunuyor. Ancak başvurusu reddediliyor. Aras anılarında "Stalin hâkim olsaydı bizi mutlaka alırdı" diye yazıyor. Altınlar hastanede tartıldı Türkiye'nin ulusal kurtuluş savaşına Sovyet desteğinden hep söz edilir. Vagonlarla altın gönderildiği anlatılır tarih kitaplarında. Evet, Sovyet heyeti trenle geliyor, Kâzım Karabekir karşılıyor onları Erzurum'da, hastanenin kantarında tartıyorlar altınları. Altın ve cephane transferi asıl Karadeniz üzerinden yapılıyor. Yardımların önündeki en büyük engel Taşnak Ermenistan'ı. Topraklarımızdan geçemezsin diyorlar. Türk ordusuyla Kızılordu ortak harekât yaparak Taşnak Ermenistan'ını yıkması o sebeple. Sovyetler'in Mustafa Kemal'e desteği 1930'lara kadar sürüyor. Sovyet komünistleri, Mustafa Kemal'e olan tutumları nedeniyle Türk komünistleri eleştiriyor. Sovyet Büyükelçisi Aralof Ankara'da iken komünist milletvekili Nazım Bey onunla görüşüyor. Kurtuluş Savaşı'nda zafer henüz gelmemiş, Nazım Bey, "Desteklerseniz Mustafa Kemal'i indirebiliriz, başkanlığımda yönetim kurabiliriz" diyor. Moskova yanaşmıyor, "Asıl devrimci kuvvet Kemal ve arkadaşlarıdır, komünistler de onları desteklemelidir" şeklinde politika güdüyorlar. Mustafa Kemal'in Lenin ile yazışmaları olmuş. İlk resmi yazışma 24 Nisan 1920 tarihli. Meclis açıldıktan sonra Mustafa Kemal'in Meclis Başkanı imzasıyla Lenin'e gönderdiği mektuplar var. Kurtuluş Savaşı'na destek sağlanması, Kızılordu ile birlikte hareket edilerek Taşnak Ermenistanı'nın ortadan kaldırılması gibi isteklerin yer aldığı 5 - 6 yazışma bulunuyor. Sovyet arşivlerinden çıkan bir tanesi, Atatürk'ün Lenin'e bir mektubu sansürleniyor. Orijinalini buldum Rusya'da. Türkiye'de 1960'larda Ali Kemal Meram bunu basıyor. Arşivdeki belgelerle karşılaştırdım, gazete o mektubu yayımlarken Atatürk'ün bazı görüşleri atılmış. Atatürk'e sansür! Hangi bölümler? Atatürk'ün kapitalizmi eleştirdiği yerler. Mesela diyor ki, "Bağımsızlığımızı kazandıktan sonra ekonomiyi tamamen özel sermayeye bırakırsak, onların tekelleşerek devletin üzerine çıkacağı ve halkı ezeceğinden kesinlikle şüphemiz yok. O yüzden biz Sovyetlere benzer bir ekonomik sistem kurmayı planlıyoruz." Bu mektubu Sovyetler'de bir dergiden çevirenler kapitalizm eleştirisi içeren bölümleri sansürlemişler. Sovyet kelimesi geçen yerler de "halkçı rejim" yapılmış! Tek parti rejiminde Türkiye'de komünistler tutuklanıyor. Moskova bunlara seyirci mi kalıyor? Eleştiriyor. Moskova'nın talebi üzerine serbest bırakılanlar oluyor. Türkiye ile Sovyetler arasındaki ilişki, Montrö'ye kadar stratejik müttefiklik düzeyinde. 1936 - 38'lere dek çok güçlü. 2. Dünya Savaşı'yla ilişkiler kopuyor. Lenin ve Stalin destekledi Yüksek lisansınız tarih üzerine ve Moskova'da tez yazıyorsunuz. Hangi dönem? Yoğunluklu olarak 1915 - 23 arası. ABD'deki yasa tasarılarında Avrupa'da alınan kararlarda "soykırım" tarihi 1915 olarak gösterilse de Kurtuluş savaşını da içine alacak şekilde 1923'e dek görülüyor suçlamalar. Düşüncem Ermeni meselesi vatan savunmasının güçlendirilmesidir. Osmanlı paylaşılırken Ermeniler kullanılıyor. Çarlık Rusya'sı ve Sovyet arşivlerinde Türkiye'nin meşru müdafaa hakkını kullandığını gösteren belgeler var. Ermenileri Osmanlı'ya karşı kullanan Çarlık Rusya'sı olduğu için Rus arşivleri zengin. Lenin'in Stalin'in "çok gizli" damgalı iç yazışmaları var. Rus arşivlerine tarihçiler niye girmemiş? Orayı açtırdığınız zaman Sovyetler'in Türkiye dostluğu ortaya çıkıyor. Lenin'in, Stalin'in Türkiye'yi Ermeni meselesinde tam olarak destekledikleri ortaya çıkıyor. Ama Türk devleti de bir taraftan da Soğuk Savaş'ın antikomünizm kalıntıları üzerinden siyaset yaptığı için uzun yıllar, "vatanseverlik mi yapacağız, anti komünizmi yapacağız" karar verememişler! Devlet kurumları da uzak duruyor. Bolşevikliğe bulaşmaktan ürküyorlar. Devlet Bahçeli başbakan yardımcısıyken 'Fon ayrılsın, Rusya'daki belgeleri getirelim' diye başvurduk. İstemedi. "Arşivler Genel Müdürlüğü yapacak" dediler, 5 sene geçti hâlâ anlaşma yapacağız diyorlar. MHP getirtmedi En milliyetçi geçinen MHP'nin iktidarında Ermeni arşivlerinin getirilmesini reddettiler. Ermeniler şimdi Moskova arşivlerinde çalışıyorlar. Sovyet Rusya'nın 1920'lere dek "Ermeni soykırımı"na iştirak ettiğini kanıtlamanın peşindeler. Ermeni sürgünüyle ilgili kararlar nasıl alınmış? Çarlık Rusyasının raporlarında, Talat Paşa'nın bu tehcirden önce Meclisi Mebusan'daki Ermeni milletvekillerini çağırıp uyardığına ilişkin belgeler var. 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'ya karşı savaşmak üzere Ermeni gönüllü birlikleri oluşturmaya başlıyorlar. Çarlık Rusyası ordusuna katılmak isteyenler var.Türkiye'deki Ermeniler bunu reddediyor, transkafkasyadaki dinlemiyor. 10 bin kişilik Taşnak ordusu oluşturuluyor. Bunun Ermenilerin intiharı olacağını söyleyen Ermeni liderleri olmuştur. Sovyet Ermenistan'ının önemli devlet adamlarından Karinyan "Jön Türk hükümeti bunu önlemek için neredeyse yalvardı yakardı" diyor. Taşnakların başı dönmüştü, "Osmanlı parçalanacak ve Ermenistan'ı kuracağız" diye düşündüler. Rusların raporları var: "Cephe gerisinde zaafa uğramamak için Osmanlı buna mecbur kaldı" diye. Kurtuluş Savaşı'nda Yozgat isyanında örneğin Türklere karşı da tehcir uygulanmış. Ermenileri Anadolu'dan topluca sürme ve yok etme diye bir şey yok. Hrant Dink'in uyarısı Türkiye'nin bugün karşısına çıkarılan sorun nedir? Ermeni meselesi Doğu'nun Batı tarafından paylaşılması meselesinin bir parçası. 90 yıl önce olduğu gibi Ermeni meselesi bugün de Türkiye'nin zaafa uğratılması ve Sevr'deki gibi parçalanmasının aracı olarak kullanılıyor. Ermeni meselesiyle ilgili neyi savunacağımızı tespit ederken önce tehdidin nereden geldiğine bakmalıyız. Mesele Ermeniler Türkleri şu kadar öldürdü, Türkler Ermenileri şöyle kesti, mezar kazıp kafatası sayma hesabı değil. Türkiye "vatan savunması yaptık" diyebilmeli. Osmanlı'nın bu yola çaresizlikten başvurduğu, mecbur kaldığı gözüküyor. Türklerle en çok kaynaşmış, yüzlerce yıldır kardeşçe yaşayan Osmanlı'daki adları "Milleti sadıka" olan Ermenileri Anadolu'dan kopardılar. Hrant Dink'in bir yazısı vardı, Güneydoğu'daki yurttaşlarımızın benzer tuzağa düşmemeleri konusunda uyarıyordu. Tarihten ders çıkarmalıyız. Stalin: 12 Ada sizde kalsın Stalin'in Boğazlar meselesi nasıl gündeme geliyor? Kars ve Ardahan'ın geri istenmesi... Arşivlerde resmi belge var mı? Yok. O dönemde Moskova'da görev yapan diplomatların aktardıkları olaylar var. Tam tersi bir belge buldum. 1939'da Saracoğlu ile Stalin Moskova'da görüşüyor. Stalin şunu öneriyor: "Balkanlar üzerinden Türkiye'ye saldırı olursa askeri ittifak yapabiliriz." Savaştan sonra 12 Ada sizde kalır diyor. Mayıs 1953'te tek bir nota var: "Kesinlikle bir toprak talebimiz yoktur. Boğazlarla ilgili talebimizi geri çekiyoruz" diyor Ruslar. "Sovyet Ermeni Cumhuriyeti tarafından ileri sürülen Türkiye alayhindeki tezleri de kabul etmiyoruz" diyorlar. Tevfik Rüştü Aras anılarında Stalin'in toprak talebiyle kesinlikle alakası olmadığını yazıyor. Taşnaklar da katliam yaptı Rus arşivlerinde 1915 Ermeni olaylarına ne ad verilmiş? Karşılıklı kırım. Rusların işgalindeki bölgelerde Ermeni birliklerin, Taşnakların Müslümanlara yönelik katliam yaptıklarına ilişkin belgeler de var. Ermenistan'ın kurulması için çoğunluğu oluşturan Doğu Anadolu'daki Müslümanların temizlenmesi gerekiyordu. Sonuçta Anadolu'dan sürülen Ermeniler olmuş. Talat Paşa'nın defterlerinde 900 bin kişiden söz ediliyor. Moskova kayıtlarında rakam nedir? 1 milyona yakın. Almanlar da tehciri destekliyor. Osmanlı'nın kaybı Almanlar için de savaşın kaybı anlamına geliyordu.

Necla Şener IP: 88.232.11.xxx Tarih : 12.10.2006 23:35:34
Parayı verenin düdüğü çaldığı ortada.. Fransa parlamentosundaki ve ekonomik yapısındaki ermeni para babalarının ağırlığına bakınca, yaklaşımlarını kınamamak gerek.Adamlar ne yapsın satılmışlar bir kere Ermenilere..!!! VARMISINIZ…!!! CEZAYİR DE VE KUZEY AFRİKA DA FRANSANIN UYGULADIĞI KATLİAMI KUTLAMAYA VE İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE TAŞIMAYA..VE O GÜNÜ KUTLAMA GÜNÜ İLAN ETMEYE.. YADA DİĞER MİLETLERİN YAPTIKLARI SOYKIRIMLARININ GÜNLERİNİ TEK, TEK KUTLAMA GÜNLERİ İLAN ETMEYE.. HODRİ MEYDAN.. SUSMA, SUSARSAN APTAL SANIRLIR. TARİH BOYUNCA BAŞIMIZA DERT OLDUNUZ.. ÜLKEMİZDE ERMENİLER KRALLAR GİBİ YAŞADI YAŞAMAYA DA DEVAM EDİYOR. DURUMLARI HER KONUDA BİZDEN ÇOOOK DAHA İYİ.. YA SİZ ÜLKENİZDEKİ YABANCILARA AYNI TOLERANSI GÖSTERİYOR, HAKLAR TANIYORMUSUNUZ.. ''ELE VERİP TALKIMI, KENDİNİZ YUTMAYA SALKIMI ÇOK ALIŞTINIZ...'' UNUTMAYIN SABRI TÜKENEN TÜRKÜN YUMRUĞU ÇOK SERT OLUR.. SİZ BUNU KURTULUŞ SAVAŞINDA YAŞADINIZ ZATEN DEĞİLMİ.. SİZDE SİLAH BİZDE YUREK VARDI.. GARP ÇEPHESİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK HALA. AYNI YÜREK AYNI DURUŞ.. BUYRUN BEKLERİZ..!! 'Türkiye soykırım yaptı' diyenlerin Katliam Karnesi Türkiye'yi soykırım yapmakla suçlayan birçok Avrupa ülkesi soykırım suçlusu. İngilizlerin Aborjinlere, Almanların Namibyalılara ve Yahudilere yönelik katliamları tarih sayfalarında büyük yer tutuyor. Türkiye'yi sözde Ermeni soykırımı iddiası ile köşeye sıkıştırmaya çalışan pek çok ülkenin tarihi 'soykırım' açısından temiz değil. Türkiye'nin 1915 yılında Ermenilere 'soykırım' yaptığını ileri süren ülkelerden Danimarka, Norveç, Almanya, ABD, İspanya gibi ülkelerin yaptıkları katliam ve soykırımlar kara bir leke olarak tarih sayfalarında yerini aldı. Dünyadaki soykırımlar arasında ilk olarak akla İspanyol ve Amerikalıların kızılderililere uyguladığı soykırım geliyor. Bu soykırım nedeniyle nüfusu 8 milyon olan Arawaks yerlilerinin sayısı 22 yıl içinde 28 bine düşürüldü. Sefa M.Yürükel'in "Soykırımlar Tarihi 1: Batının İnsanlık Suçları" adlı kitabında verdiği bilgilere göre, batıda eşi benzeri görülmemiş katliam ve soykırımlar yaşandı. Norveçlilerin Nordik ırkın ariliğini korumak için etnik grup Tater (Göçerler) kızlarını zorla kısırlaştırmaları, İngilizlerin Aborjinlere uyguladığı soykırım, Almanların batı Afrika'da Namibyalılara uyguladığı soykırım, Almanların Yahudi ve çingenelere uyguladığı soykırım, Danimarkalıların Alman mültecilere uyguladığı soykırım ve Rumların Kıbrıslı Türklere uyguladığı soykırımlar bir utanç sayfası olarak tarih sayfalarında bulunuyor. İSPANYOL VE AMERiKALILARIN KIZILDERİLİLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM: 1492'de, Kristof Kolomb'un ayak bastığında nüfusu 8 milyon olan Arawaks yerlilerinin sayısı 22 yıl içerisinde 28 bine indi. NORVEÇLİLERİN TATERLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM: Norveçliler, 1920-30'larda çıkardıkları yasalarla Nordik ırkın ariliğini korumak için etnik grup Tater (Göçerler) kızlarını zorla kısırlaştırdılar. Kısırlaştırma yoluyla ehlileştirilemeyen Taterler üzerinde insülin ve elektroşok yöntemleri uygulanıldı. İNGİLİZLERİN AVUSTRALYALI YERLİLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM: İngiltere Krallığı 1788-1938 tarihleri arasında sömürge amacıyla gittikleri Avustralya'da yerleşik halk Aborjinleri sistematik olarak yok ettiler. İngilizlerin aralarına salgın hastalık yaydığı, bununla da yetinmeyip yemeklerine zehir katarak yok etmeye çalıştığı 750 bin siyah derili Aborjinden geriye sadece 31 bin kişi sağ kalabildi. ALMANLARIN BATI AFRİKA'DA NAMİBYALILARA UYGULADIĞI SOYKIRIM: Almanlar 1891 yılında hammadde ve işgücü ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Güney Batı Afrika (Namibya)'ya sömürge kurmak amacıyla çıktılar. Bölgedeki çok zengin altın ve zümrüt madenlerini ele geçirmenin yolunun yerel Herero ve Nama halklarını yok etmek olduğuna karar veren Almanlar harekete geçti. Alman askerleri yaşlı, kadın, çocuk dinlemeden herkesi katlettiler. Katliamdan kurtulanlar işkenceyle öldürüldü. Yaklaşık 132 bin yerliden geriye 15 bini sağ kalabildi. DANİMARKALILARIN ALMAN MÜLTECİLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM: İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminde Sovyet Ordusu'nun Alman topraklarına doğru ilerlemesinden kaçan 250 bin Alman mülteci Danimarka'ya sığındı. Üçte birini 15 yaşından küçük çocukların oluşturduğu Almanlar tel örgülerle çevrili toplama kamplarına alındılar. Binlerce çocuk ve yetişkin tifüs, barsak iltihabı, ishal sonucu yaşamlarını kaybettiler. YUNANLILARIN BATI TRAKYA'DA TÜRKLERE KARŞI ASİMİLASYON YOLUYLA UYGULADIĞI ETNİK VE KÜLTÜREL SOYKIRIM: 1923 yılında Lozan'da imzalanan Türk ve Yunan azınlıkların karşılıklı mübadelesine ilişkin anlaşmanın ardından Yunan hükümeti Batı Trakya bölgesinde yaşayan Türkler üzerinde sistemli olarak etnik ve kültürel soykırım başlattı. Bölgenin büyük bir bölümünü askeri bölge haline getirip sıkıyönetim ilan edildi. Türk azınlığın pasaportlarına el konuldu. Türklerin hukuki, siyasi, kültürel ve dini haklarının kısıtlanması ibadetlerine izin verilmemesi gibi yoğun baskılar sonucu 400 bin Türk bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. BULGARLARIN TÜRKLERE KARŞI UYGULADIKLARI ETNİK VE KÜLTÜREL SOYKIRIM: 1970-89 yılları arasında Bulgar hükümeti Bulgarlaştırma adı altında ülkede yaşayan 1,5 milyon Türk, Pomak ve Çingeneye karşı bir asimilasyon kampanyası başlattı. Ülkede yasayan 310 bin Türk'ün isimleri polis zoruyla Bulgar ve Hıristiyan isimleriyle değiştirildi. Türkçe eğitim veren okullar, üniversitedeki Türk filolojisi bölümleri, Türkçe gazeteler ve camiler devlet emriyle kapatıldı. Çocukların sünnet ettirilmesi yasaklandı. Çocuklar bu yasağa rağmen sünnet ettirilip ettirilmediğini kontrol edilmek için zorla sağlık merkezlerine gönderildi. Mezar taşlarının üzerindeki Türkçe isimler yüzünden mezarlar yıkıldı. Türklerin Türk motifli giysiler giymeleri yasaklandı. Bu baskılara dayanamayıp protesto gösterileri yapan Türklerin üzerine askeri birliklerce ateş açıldı. 1000 Türk Belene'deki toplama kampına gönderildi. Baskıların artması sonucu 360 bin Türk zorunlu olarak Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı. Tarih bu katliamları unutmayacak Postmodern soykırım- ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin işgali altındaki Irak'ın Felluce kentinde 1 milyon 500 sivilin sokaklarda öldürülüp çürümeye terk edildiği, cesetlerin köpeklerce yenilmeye başlandığı ve 250 bin kişinin bölgeden sürüldüğü iddia ediliyor. Yeni dünyada, Felluce katliamı 'post modern' soykırım olarak nitelendirilmeye başlandı. KIBRIS'TA TÜRKLERE UYGULANAN SOYKIRIM: İngilizler 1912-1974 döneminde Kıbrıs Adası üzerindeki egemenliklerini sağlamak amacıyla Rumlar'ın ENOSİS'i gerçekleştirmelerine göz yumup Türkler'e karşı saldırı başlattırdılar. 1912'de adada yasayan Rumlar Kıbrıs'ın 35 ayrı noktasında Türkler'e ait işyerleri, camii ve evleri yakıp yıkmaya insanları katletmeye başladılar. 1952 yılında kurulan EOKA terör örgütü sistematik bir biçimde başlattığı saldırılarda 100 Türk'ü, 100 İngiliz vatandaşını öldürerek 30 Türk köyünü yaktı. 1963 yılında EOKA'cılar yeni bir etnik temizleme planını devreye soktular, bu saldırılarda 500 Türk öldürüldü, 130 Türk köyü yakıldı, 25 bin Türk evlerini terk etmek zorunda kaldı. YAHUDİ VE ÇİNGENELER KATLİAMA UĞRATILDI Almanlar 1933-45 yılları arasında Büyük Alman İmparatorluğu'nu kurmak ve mükemmel Alman ırkını yaratmak hedefiyle diğer milletlerden 21 milyon insanı topluca kurşuna dizerek, toplama kamplarında fırınlarda yakarak, gaz odalarında zehirleyerek soykırıma uğrattılar. Alman yönetimi öncelikle kendilerinden olmadığına inandığı bütün ırkları tespit edip harflerle sınıflandırdı. Bu kampanya uyarınca Çingenelerin yüzde 94'ü kısırlaştırdı. ikinci hedef grup olarak Yahudiler seçildi. Milyonlarca Yahudi sistematik bir biçimde öldürüldü. DRESDEN'DE AMERİKAN VE İNGİLİZ VAHŞETİ Amerikalılar ve İngilizler, Almanlar'ın savaşı kaybetmelerinin ardından, Dresden kentine sığınan Alman göçmenlerin üzerine 3 gün süreyle havadan bomba yağdırdılar. Savunmasız insanların sığındığı Dresden kentine intikam amacıyla uygulanan bombardıman sırasında 3 bin 900 ton tahrip gücü yüksek bomba ve 200 bin napalm bombası atıldı. Bu yok etme harekatında çoğunluğu çocuk ve kadınların oluşturduğu 200 bin kişi öldü. Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan atom bombaları sonucu 135 bin kişinin öldüğü gerçeği Dresden'e uygulanan soykırımın büyüklüğünü gözler önüne serdi. __________________ __________________

İSMAİL DEMİRKOL IP: 81.214.177.xxx Tarih : 12.10.2006 22:10:02
YILLARDIR ERMENİ DİASPORASINA SESSİZ KALDIK SON DÖNEMLERDE GÜNDEMDEN DÜŞMEMESİ VE FRANSANIN YASA TEKLİFİ HERKESİN TEPKİSİNİ TOPLAMAYA BAŞLADI.KARŞI BİR DİASPORAYA HAZIRLANMALARI GEREKİR BAZI ÜLKELERİN.BEN BİLE ÇOK ŞAŞIRDIM YAŞLISINDAN GENCİNE KÖYLÜSÜNDEN ŞEHİRLİSİNE HATTA KAHVEHANELERDE BİLE KONUŞULUYOR.HERKES BİRİLERİNDEN BİLGİ ALMAYA ÇALIŞIYOR BU MİLLETTEKİ BU ATEŞİ DÜŞÜRMEMEK GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM .

ibrahimtokmak IP: 85.102.213.xxx Tarih : 12.10.2006 22:42:40
NEDİYELİM BUDA BİZİM AYDINIMIZ ACABA BU AYDINLARIMIZ GERCEKTEN KENDİLERİNİ AYDINLATA BİLİYORMU BİZİ DEYİL KENDİLERİNİ BU TOPLUM AVRUPAYI NEDEN İSTEDİĞİ ACIK VE NET EKONOMİ REFAH İYİ YAŞAM TARZI YOKSA AVRUPAYI TOPLUM NEYAPSIN AYDINLARIMIZ SİYASİ DEYİLDE NEDEN TOPLUMSAL DÜŞÜNMÜYORLAR YOKSA AYDIN DEMEK ZIT GÖRÜŞ BERİTMEKMİ ÖYLE GECİNMEKMİ TÜRKİYE DE AVRUPAYA KARŞI CIKAN BARMAK SAYISI KADAR AZ DEDEN KARŞI CIKAN VAR AYDINLARIMI DEDEN ARAŞTIRMIYOR ŞÜNKÜ FİKİR YÖRÜTMEK DAHA KOLAY EVET BİZ EVA BEN AVRUPADAN GELEN DAYATMALARA KARŞIYIZ ŞUNU BÖYLE YAP BÖYLE YAPMA BİZİM KÜLTÜRÜMÜZ FARKLI AVRUPA TOPLULUĞUNA GİRMEYE CALIŞIRKEN KENDİ ÖZ KÜLTÜRÜMÜZDENMİ KOPACAĞIZ?ELBETDE HAYIR ?