28
Mayıs
2024
Salı
GÜNCEL

Bunun adı muhtıra

Genelkurmay Başkanlığı'nın, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında soruşturma izni vermemesini içeren bildirisi birçok yönden 28 Şubat bildirisiyle benzer içerik taşıyor.

Bu aşağıda okuyacağınız maddeler 28 Şubat bildirisinden alınmıştır…

Bu seçme maddelere dikkatli bakın…

Sonra aşağıda okuyacağınız maddelerle karşılaştırın.

1- Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni hedef alan rejim aleyhtarı faaliyetler karşısında ödün verilmemelidir. Devrim Kanunları'nın uygulanması esastır.

2- Savcılar, Devrim Yasaları'nın ihlal eden davranışlar için harekete geçmeli.

4- Anayasa'nın 163. maddesinin kaldırılmasının yarattığı hukuki boşluklar, irticai akımların ve laikliğe aykırı tutumların güçlenmesine yol açmıştır. Bu boşlukları telafi edecek düzenlemeler getirilmelidir.

8- Devlet dairelerinde ve belediyelerde kökten dinci bir kadrolaşma hareketi sürdürülmektedir. Hükümet engellemeli.

13- Son dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını hedef alan tahriklerde büyük artış gözlenmektedir. Bu sataşmalar TSK'da rahatsızlığa yol açmaktadır.

15- Partilerin belediye başkanları ve il, ilçe yöneticilerinin konuşma ve davranışları da Siyasi Partiler Yasası'nın sorumluluk alanına sokulmalıdır.

xxxx

Bu maddeler ise Genelkurmay Başkanlığı’nın Büyükanıt iddianamesi ile ilgili yapılan açıklamadan birkaç madde…

d. İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı; kendisine ulaşan iddia, ihbar ve şikayetlerden Genelkurmay Başkanlığının yetkisine girenleri, soruşturma yapmaksızın ve hiç bir hüküm sergileyici ifade kullanmadan, olduğu gibi, yetkili makam olan Genelkurmay Başkanlığına göndermesi gerekirken, yasal yetkilerini aşarak kendisine göre suç tanımı yapmış ve bunu olmaması gereken bir şekilde iddianamesine yansıtmıştır.

e. İddianamede yer alan usul ve maddi hatalar ile noksanlar dikkate alındığında, bir Cumhuriyet savcısının bu derece hukuk bilgisinden yoksun veya tecrübesiz olamayacağı, bu bariz hataları yapması için, belli bir görüşün temsilcilerinin kamuoyuna da yansımış etki ve telkinleri altında kalmış olabileceği değerlendirilmektedir.

f. Muhteva olarak bu iddianamenin söz konusu bölümlerinin maksadını aşan, hukuki olmaktan çok siyasi içerikli, bazı mensuplarını hedef alarak Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmaya ve terörle mücadeledeki azim ve iradesini zayıflatmaya yönelik olduğu kanaatine varılmıştır.

4. Yüce Türk Milletince çok yakından bilindiği üzere Türk Silahlı Kuvvetleri hukukun üstünlüğüne ve yargının bağımsızlığına yürekten inanan bir kurumdur. İçinden çıkan münferit hukuk dışı davranışları olan personeli hakkında, eğer ciddi ve tutarlı iddialar varsa, kimsenin yönlendirmesine ve telkinine ihtiyaç duymadan gerekli işlemi hiç tereddütsüz yapmaktadır. Hal böyle iken bu şekilde mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun ve maksatlı bir belgenin hazırlanmış olması, hem kamu vicdanını, hem de Türk Silahlı Kuvvetlerini ciddi şekilde rahatsız etmiştir.

5. Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan bu haksız ve maksatlı suçlamalar karşısında öncelikle anayasal sorumluluğu olanların tavır almaları, bu saldırıyı bütün yönleriyle ortaya çıkarmaları ve arkasındaki çarpık zihniyetin temsilcilerini makam, statü ve konumları ne olursa olsun kamuoyuna açıklamaları ve haklarında işlem yapmaları gerekmektedir. Bu çerçevede, iddianameyi hazırlamış olan Cumhuriyet Savcısı hakkında ilgili makamlar nezdinde gerekli girişim tarafımızdan yapılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri kendisine karşı düzenlenen bu girişimlerin tümüyle farkındadır ve yasal yollardan sonuna kadar da takipçisi olacaktır.

6. Türk Silahlı Kuvvetleri milletinden aldığı güçle, vatanın birlik ve bütünlüğü için bütün mensuplarıyla, gerektiğinde canlarını da seve seve vererek kutsal görevini yapmaya devam edecektir. Bu mücadele azminin kırılamayacağını ve ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın bu kutsal kurumun içine nifak sokulamayacağını yüce ulusumuza teyiden ifade etmek isteriz.

xxx

Dikkatli okuyun... Her iki bildiride de gösterilen tehlike adresi aynı.

28 Şubat bildirisinde savcılar konusuna (2. madde) dikkat çekilirken, bu kez somut suçlamalara yer verilmiş.. (e maddesi)

28 Şubat bildirisinde TSK’nın rahatsızlığı ifade edilirken (13 madde) bu kez bu rahatsızlık en somut bir ifadeye bu deklarasyonda yer almıştır (d, f paragragfı, 4 ve 5. madde)

28 Şubat’ta, devlet dairelerindeki kadrolaşmanın yer aldığı 15. madde, bu kez (e paragrafında ve 5. maddede en somut ve en sert şekilde ifade ediliyor)

Yine hatırlarsanız, Kenthaber’de Büyükanıt Paşa ile ilgili iddianamenin ilk kamuoyuna yansıması üzerine şu satırlara yer vermiştik. Ve demiştik ki; bu 28 Şubat’a karşı bir girşimdir.

Ve sonra eklemiştik.

“Biz bu filmi görmüştük. Bir mektup her an gelebilir. İnşallah düdük çalmaz”

Mektup geldi…

Hem de beklediğimizden sert geldi.

28 Şubat’ta sadece tavsiye niteliği taşıyan bir mektup Türkiye’de siyasi krize neden olmuştu.

Şimdi herkes eveleyip geveliyor.

Bu “sert bir açıklamadır” (bendeniz de eveleyip geveleme hakkımı kullanıyorum)

Türkiye’de siyaset ve yargı 20 Mart 2006 tarihinden itibaren değişme uğrayacaktır.

Bu değişimi çok kısa bir zaman içinde göreceğiz…

Türkiye’de siyasi rüzgarlar daha sert esecek…

Ekonomide yeni bir dalgalanma meydana gelebilecektir..

Türkiye ve Türk halkı çok dikkatli olmalıdır...

Özelikle siyasiler daha dikkatli olmalı ve tahriklerden kaçınmalıdır..

Artık İmam Hatiplilerin üniversiteye girmesi, türbanla ilgili tüm yasa girişimleri bu ülkede ipleri dehşetli gerer..

Dikkatli olmalı ve herkes bu bildirinin e paragrafı ile 4-5 ve 6 maddelerini çok iyi akıl süzgecinden geçirmelerini tavsiye ediyoruz…

Bugünün geleceği dünden belliydi, hiç olmazsa yarın için dikkatli olalım…

Ve iktidarı uyaralım…

Hassas konuları kaşımaktan vazgeçin…

Ve sizde Kenthaber'i iyi takip edin…

Herkesten önce bilgi sahibi olursunuz…

Kenthaber - Haber Analiz / Mehmet Aycan
Yayın Tarihi : 20 Mart 2006 Pazartesi 23:13:36


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
çoşkun dilaver sepildigeçti IP: 85.101.175.xxx Tarih : 22.03.2006 08:19:27
Canın öyle istiyor sanırsam. Mehmet AYCAN Bey... ben sizin gibi düşünenlerden değilim, Çok yazık çok...andıçlara getiremediğiniz savcılarda var değil mi ülkede...:):):) üzüldüm sizin için