İstanbul’daki vaiz ve imamlara “İnsani Kriz ve Hizmetkar Liderlik” konferansında seslenen İstanbul Müftüsü Prof. Mustafa Çağrıcı, “Ekonomik krizi, çevre sorunlarını ne kadar zikrederseniz zikredin, bunların hepsini modern çağın içindeki insani kriz yaratıyor. Ciddi bir insani kriz yaşanıyor. Değerli hocaefendiler, bütün bunlar dönüp dolaşıyor bizim misyonumuz gereği sorumluluk alanımıza giriyor” dedi.
Prof. Çağrıcı, modern çağın çok önemli imkanları, kazanımları olduğu kadar inanılmaz derecede büyük sorunları olduğuna da vurgu yaptı.
İnsan krizinin modern çağın en büyük krizi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, şöyle konuştu: “Ciddi bir insani kriz yaşanıyor. Bütün geleneksel değerlerin yıprandığı hatta yıkıldığı insanlığın önünü aydınlatıp, yüreğine su serpecek, vicdanına umut aşılayacak yeni insani değerlerin de üretilemediği küresel boyutta etkiler bırakan krizlerin yaşandığı bir çağda bulunuyoruz. Dünya barış içinde gibi görünse de son birkaç yılda 2 milyon insan savaşlarda öldürüldü. Yüzbinlerce çocuk açlıktan ölüyor. Böyle inanılmaz derecede gayri insaniliğin var olduğu bir çağı yaşıyoruz.”
Kağıt üzerinde bakıldığında camide belli başlı görevlerinin insanlara ibadet etme noktasında hizmet etmek olduğunu söyleyen Prof. Çağrıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ezanımızı okumak namazımızı kıldırmak vaazımızı vermek bize böylesine korkutucu dünya sorunları karşısında ilgisiz kalma imkanını vermiyor. Tam tersine nerede bir dert varsa orada hizmetkarı olan insan olmalı. Hz. Adem’den tutun Resulullah efendimize kadar tüm peygamberlere baktığınızda nerede insani problem varsa orada o peygamberler olmuşlardır ve olmamızı buyurmuşlardır. Dolayısıyla biz bütün bu sorunlar karşısında sorumluluk hissi ben şahsen sorumluluk hissediyorum.”
Cemaat uyuyor espri yapın
İMAM ve vaizlere kişiler arası iletişimde sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Davranış Bilimci Doç. Dr. İlhami Fındıkçı şöyle konuştu: “Sürekli camilerde bulunuyoruz. Hocam geliyor çıkıyor cemaat karşısına ama havalara bakıp konuşuyor. İnsanlar karşında. Sadece bakma, gözlerinin içine bak hocam. Adamlar uyuyor. Uyandırsana. Şaka yap, espri yap. Senin derdin onu uyanık tutmak olmalı. Nasıl anlatılacağı konusunda da onu yakalamalısın. Cemaat geliyor camiiye, hoca bağırıyor, kızıyor. Biz şu anda insanları yakalamaktan uzağız. Bütün bedeninizle hücrelerinizle işin içinde olmalısınız.”
ne yapacak cıhada mı çağıracak milleti afganistandaki pakistandaki gibi zaten sosyal hayatı desteklemeyen sadece erkeklere o da işi gücü olmayan erkeklere bir kısım din tacirine hizmet eden bir dinin türk milletine vereceği hiç bir şey yoktur tabi gericilik ve yobazlık dışında batıda iş farklıdır batıda kiliseler çocuklara geziler düzenler önce bilim ondan sonra isa der halk karısını çoluğunu çocuğunu kiliseye getirir hep birlikte ibadet ederler sorunlarını hep beraber çözerler din sadece öğüt verir onlar uygular kimsenin hayatına müdahale edemez hele din bilime medeniyete demokrasiye müdahale edemez politikacılar önce insan hiç biri dini kimliğini öne çıkarıp oy istemez merhamet dilenmez biz o medeniyete hiç bir zaman ulaşamayız 1400 yıl önce ne tartışıyorsak hala aynısını tartışıyoruz