Özal döneminin Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan ve eşi Bengü Vuralhan otel borçlarıyla gündeme geldi. 21 Ağustos 2005’ten bu yana Taksim Gezi Otel’de konaklayan Vuralhan çifti ödeme zorluğu çekince 13 bin 880 YTL borcu birikti.

Son 4 aydır otel ücretinin ödenmediğini iddia eden otel yönetimi, Vuralhan çifti için Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Otel yönetimi alacakları yüzünden 208 numaralı Boğaz manzaralı odada kalan Vuralhan çiftine “house keeping” hizmeti vermediklerini açıkladı. Yani 2 aydır odanın ne havlusu, ne çarşafı değişti ne de odalarının temizliği yapıldı.

Otel yönetiminin iddialarına Ercan Vuralhan VATAN’a yaptığı açıklamalarla cevap verdi. İşte Milli Savunma eski Bakanı’nın açıklamaları:

EŞİM OTELİ İSTEDİ
* Otel için aylık 3 bin 600 YTL ödüyorsunuz. Eviniz yok mu?
Eşimin üstüne evimiz var.

* Peki niye otelde kalıyorsunuz?
İşlerim yüzünden sürekli İstanbul dışına çıkıyorum. Arada sırada da eşimin yanında otelde kalıyorum. Eşimde bel fıtığı var, midesinden de rahatsız. Doktor ev işleri yapmasını yasakladığı için otelde kalıyor.

* Ayda 3 bin 600 YTL ödemeyi göze aldıktan sonra İstanbul’da çok güzel residence’ler de tutulabilir.
Boğaz manzarası ve Taksim’e yakın olduğu için eşim orasını tuttu.

35 BİN YTL ÖDEDİM
* Denildiği gibi 13 bin 880 YTL’yi ödeyemediniz mi?
Öncelikle otel yönetimi borçla ilgili yalan söylüyor. Çünkü biz otele 412 gün önce yerleştik. Bunun toplam bedeli 49 bin 440 YTL’dir. Ben şimdiye kadar 35 bin 440 YTL ödeme yaptım. Son 4 aydır ödeme yapılmadığını söylediler. Son olarak 3 Ekim’de bin YTL ödeme yaptım. Ondan önce de 10 ve 12 Temmuz’da toplam 6 bin YTL ödedim. 4 aydır ödeme yapmadığım yalan.

* Ödemeler düzenli değil ama. Ödeme zorluğu çektiniz mi?
Evet ödemede zorluk çektim. Hatta kendilerine açık tarihli 10 bin YTL’lik senet verdim. Sürekli kaldığımız için 10 bin YTL’lik de ortağımın çekini verdim. Hatta bunlar yetmiyorsa gayri menkul teminatı verelim dedik. Buna rağmen otel üzerimden reklam yaptı. Dava edeceğim. Bütün ödeme kayıtları ise belgeli. Otelden dökümleri aldım. Yalan konuşmasınlar.

* Madem otel yönetimi bu kadar art niyetli niye hâlâ kalıyorsunuz?
Hafta içi çıkacağım. Özel hayatımı deşifre ettiler. Buna hakları yok.

* 2 aydır size çarşaf ve havlu vermedikleri doğru mu?
Evet vermiyorlar.

* Peki kirli çarşafları ne yapıyorsunuz?
Kuru temizlemecide yıkatıp kullanıyoruz.

* Otel ücreti içinde house keeping hizmeti de var. Bu hizmeti almıyorsunuz. Ücretini ödeyecek misiniz?
Hayır, kesinlikle ödemeyeceğim. Hafta içi odaya noter getirip tespit yaptıracağım. Ücreti neyse hesaptan düşüreceğim. 2 aydır almadığım hizmetin ücretini niye ödeyeceğim?

* Eşiniz dışarı çıkıyor mu? Dün hiç çıkmadı. Basın olduğu için mi?
Evet. Dün dışarı çıkmamasını ben istemedim. Arkadaşlarımla yemeğini ve ilaçlarını dışarıdan gönderdim. Zaten morali de bozuldu. Daha fazla zarar görmesini istemiyorum.

* Çocuğunuz var mı?
Bir tane kızım var.

* O bu olaylara ne diyor?
Kızım Amerika’da yaşadığı için bu olayları henüz duymadı. Ama duyduğunda onun da morali bozulacaktır.

ÇALMADIĞIMIN BELGESİ!
* Milli Savunma Bakanı olarak milyar dolarlık ihalelerin altına imza attınız. Ama şimdi 13 bin 880 YTL’yi ödemede zorluk çekiyorsunuz.
Evet aynen öyle. Çünkü ben çalıp çırpmadım. Zaten bu yaşadığım çalmadığımın en güzel belgesi.

* Hakkınızda dolandırılıcık ve karşılıksız çekten davalar açıldı.
Bakanlığımla ilgili hakkımda en ufak bir dava yok. Ticari hayatımda bazı olaylar oldu ve bunun hesabını da adalet önünde verdim.

‘Emrinizdeyim bakanım’ diye aradılar
* Bakanlığınız döneminde, ‘Bir emriniz olursa aramınız yeterli. Bir telefonunuz yeter’ diyenler gazetede haberler çıktıktan sonra aradı mı?
- Arayan çok oldu. Örneğin ismini vermeyeceğim eski bir milletvekili arkadaşım cep telefonuma mesaj attı. Size okuyorum: “Benim için hala bakanların bakanısınız. Haftasonuna kadar sizin yardımızına geliyorum. Emrinizdeyim. Siz hala benim bakanımsınız.” İşte size bir örnek.

* Peki Anatavan Partisi’nden arayan oldu mu?
- Öge bey, siyasette vefa yoktur. Siyaset timsahın üstüne binmek gibidir. Timsah şöyle biraz dönse altında kalırsınız.

İki ay çalışmasam, biterim
* Geliriniz nedir? Ne işle uğraşıyorsunuz?
- Milletvekilliği ve bakanlık maaşları var. Eşimin ise gayrimenkul geliri. Ancak ticaretle uğraşıyorum ve danışmanlık yapıyorum. 63 yaşındayım ve hala çalıyorum. Çalışmak benim için gıda.

* Danışmanlık yapıp ticaretle uğraşıyorum dediniz. Biraz daha açar mısınız?
Büyük projelere uluslarası kredi bulunması konusunda danışmanlık yapıyorum. Ortağı olduğu şirketde ise bio-dizel üretimi ve satışı yapıyoruz. Ayrıca şeker, üre ve çimento gibi kalemlerde ithalat ve ihracat yapıyoruz.

* Peki şu an çalışmayı bıraksanız, hayatınızı devam ettirmeye birikiminiz yeter mi?
- İki ay çalışmasam hayat standardım düşer. Birçok arkadaşım ‘Bakanlık döneminde çalmadığın için bu haldesin’ diyor.

Benden kötü durumda bakan yoktur
* Şu an maddi sıkıntı çeken tek eski bakan siz misiniz?
- Herhalde öyle. Hodri meydan diyorum. Bütün eski bakanlar hakkında araştırma yapılıp mal varlıkları ortaya çıkartılsın. En az mal varlığı ben de çıkar. Siyasete atılmadan önce büyükelçiydim ve ayda 7 bin dolar kazanıyordum. Siyasete girdikten sonra durumum kötü oldu. Siyaseti bıraktıktan sonra da ticaret hayatında bazı şanssız olaylar yaşadım. Yargılandım, adelet karşısına çıktım. Öyle ağır cezalık olup da dokunulmazlık zırhının arkasına hiç saklanmadım.

* Peki dokunulmazlığa karşı mısınız?
- Kesinlikle karşıyım. Sadece kürsü dokunulmazlığı olmalı.

Kartal Cezaevi’nde 8 ay yattı
VURALHAN, 1987’de 2. Özal Hükümeti döneminde Milli Savunma Bakanlığı koltuğuna oturdu. Türkiye’deki en büyük askeri uçak facialarından birine yol açan CASA uçaklarının alımına ilişkin yolsuzluk iddialarına adı karıştı. 1989’da siyaseti bırakıp, ticarete atıldı. 1997’de üç ayrı firma Vuralhan hakkında 200’er milyon liralık 3 ayrı çeki karşılıksız çıktığı gerekçesiyle dava açtı. 1 yıl 3 ay hapis cezası alan Vuralhan, Rahşan Affı’nda yararlandı, cezaevine girmedi. Ancak Vuralhan müteahhit firmadan teminat için aldığı 1 trilyonluk çekleri sözleşmeye aykırı kullanmak suçlamasıyla, 2005’te tutuklanarak Kartal Cezaevi’ne girdi, 8 ay hapis yattı.