PKK'da dağılmayı önlemek için örgütte kadın-erkek ilişkilerinde Zerdüşt evliliği (özgür ilişki) konusunun tartışıldığı belirlendi.

Bölücü terör örgütü PKK'ya 1993 yılında katılan, bu süre içinde ‘mayın döşeyici’ olarak eylemlere katıldıktan sonra 22 Nisan 2005'de Dilucu Sınır Kapısı’nda, Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlanmak için örgütten kaçarak güvenlik kuvvetlerine teslim olan ‘Rohat’ kod adlı Metin Cantepe 6.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kararın ardından Cantepe pişmen olduğunu söyledi.

Erzurum E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlanmak için başvuruda bulunan Cantepe, Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yine TCK’nın 220’ncı maddesi uyarınca 6.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

MAYIN EĞİTMENİ

Kararın ardından Cantepe, “Pişmanım, devletimden özür diliyorum’ dedi. Yeni TCK'dan mahkum olduğu için, İçişleri Bakanlığı'nın olumlu görüş belirtmesine rağmen, alacağı cezada değişiklik olmayacağı için Topluma Kazandırma Yasası uygulanmadı.

Terör örgütünün SA-9 füze, mayın ve uzaktan kumandalı patlayıcı madde eğitmeni olan Metin Cantepe, yakalandıktan sonra ve yargılanması sırasında 58 sayfalık ifade verdi. Idır’ın Kadıkışlak Köyü nüfusuna kayıtlı lise mezunu Cantepe, güvenlik ve istihbarat birimlerine avukat istemediğini belirterek verdiği ifadesinde kadın- erkek illişkileri konusunda şunları söyledi:

ZERDÜŞT EVLİLİĞİ

“2 Ağustos 2003 günü Kandil Dağı’nda yapılan konferansa kadar kadın-erkek ilişkileri tamamen yasaktı ve böyle bir durumda hem kadın hem de erkek cezalandırılırdı. Türkiye’nin çıkardığı Topluma Kazandırma Yasası kapsamında örgütten çok sayıda kaçışların başlaması üzerine, örgüt içerisinde sosyal reform yapılması gerekliliği ortaya çıktı. Zerdüşt evliliği (özgür ilişki) bir bayanı, bir erkeğe bağlı kalmaksızın istediği süre kadar evli kalabilmesidir. Bu yöntem örgütten kaçışları önlemek amacı ile konferansta tartışmaya açılmıştır.”

APO İÇİN BİR GÜNLÜK ORUÇ

PKK'nın İslam dinine bakış açısında bir değişlik olmadığını, Marsist- Leninist ideolojinin üstünde bir tavır sergilediğine işaret eden Metin Cantepe, örgütte namaz kılan ve oruç tutan olmadığını bildirdi.

Cantepe, 1999 yılından bu yana Abdullah Öcalan’ın yakalandığı gün olan 15 Şubat’ta lidere bağlığı belirtmek için bir gün oruç tutulmaya başlandığına dikkati çekti.

"DEHAP, PKK'NIN TÜRKİYE'DEKİ UZANTISI"

Metin Cantepe, örgütün ile DEHAP arasındaki ilişki konusunda şu iddialarda bulundu:

“DEHAP, bu örgütün Türkiye’de kurmuş olduğu yasal bir uzantısıdır. Bunlar faaliyetleri açısından devamlı olarak PJAK (Kürdistan Özgür Yaşam Partisi) ile ilişki içerisindeler. Aldıkları talimatları ve hazırladıkları raporları internet aracılığı ve Abdullah Öcalan’nın avukatları tarafından bizzat Kandil Dağı’nda bulunan ana karargaha ulaştırmaktadırlar.

DEHAP bünyesinde faaliyet gösteren gençlik kollarından üniversiteli ve liseli gençler zaman zaman Kandil Dağı’na gelerek burada üst düzey örgüt mensupları ile görüşmekte, siyasi eğitim almaktadırlar.”

Örgütün Irak’ta yeni oluşumda söz sahibi olabilmeye büyük önem verdiğini anlatan Cantepe, halen Irak’ta PÇDK (Kürdistan Demoktarik Çözüm Partisi) bünyesinde 2 bin civarında örgüt mensubu bulunmakta olduğunu belirtti. Cantepe, “Örgüt genelde Irak kökenli mensuplarını PÇDK’nın çalışmalarında ön planda kullanmaktadır. Bunu yaparak PÇDK’yi Irak Partisi olarak göstermektedir. Bu halk üzerinde olumlu etkiler yapmaktadır” dedi.

ÖRGÜTTEN KAÇMAK İSTEMİŞ

Örgüte 23 Temmuz 1993 günü katıldığını, bir kaç kez kaçmaya teşebbüs ettiğini ancak yakalanarak hapis cezasına mahkum edildiğini kaydeden Metin Cantepe, 18 Aralık 2004’te Kandil Dağı’ndan kaçmayı başardığını bildirdi. İran’ın Tahterevan Köyü’nde bulunan Mehmet Melle Sıddıkoğlu’na 11 yıl boyunca taşıdığı Kalaşnikof marka otomatik silah ile bu silaha ait mermi ve şarjörlerle birlikte bir el bombasını teslim ettiğini ifadesinde yer veren Cantepe, 22 Nisan 2005 günü İran tarafından Dilucu Sınır Kapısı’na geçerek güvenlik kuvvetlerine teslim olduğunu açıkladı.

ABD DESTEK VERİYOR

PKK’ya ABD, İran ile Ermenistan istihbarat örgütlerinin, Kızılhaç, Birleşmiş Milletler ve Ermenistan’ın destek verdiğini söyleyen Metin Cantepe, Erzurum İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucu 6.5 yıl hapis cezasına mahkum oldu.