Danıştay Başkanlığı, birkaç gündür yapılan açıklamaları, “kesinleşmiş yargı kararının irdelenmesi veya eleştirilmesi sınırlarını kat kat aşan ve adeta yargı ile yürütmeyi karşı karşıya getirmeyi hedefleyen talihsiz açıklamalar” olarak niteledi.
Danıştay Başkanlar Kurulu, Danıştay 2. Dairesi’nin kararının ardından yapılan açıklamalar ve eleştirileri değerlendirmek üzere Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya’nın başkanlığında toplandı.
Toplantının ardından “Kamuoyuna Duyuru” başlığı ile Danıştay Başkanlığı adına iki sayfalık yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, “Birkaç gündür yapılan açıklamalar, kesinleşmiş yargı kararının irdelenmesi veya eleştirilmesi sınırlarını kat kat aşan, yargıyı siyasi bir rakipmiş gibi algılayan ve adeta yargı ile yürütmeyi karşı karşıya getirmeyi hedefleyen demokratik ve laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde bugüne kadar alışılmamış talihsiz açıklamalardır” denildi.
Danıştay Başkanlar Kurulu toplantısının ardından “Kamuoyuna duyuru” başlığı ile yapılan açıklamada, türbanlı öğretmenle ilgili davanın henüz bitmediği hatırlatılarak; “Mahkemelerin bağımsızlığı kavramını hiçe sayan mahiyette ve Danıştay’ın manevi şahsiyetini rencide eden bu açıklamaları, Anayasa hükümleri karşısında tasvip etmek ve yargı bağımsızlığı ile bağdaştırmak mümkün değildir” ifadelerine yer verildi.
TEPKİ DEMOKRATİK DEĞİL
Danıştay Başkanlığı, “İşlemi tesis eden, davacının ilk aşamada lehine verilen kararı kabul etmeyerek temyiz eden ve temyizden feragat etmeyerek uyuşmazlığı sürdüren idarenin, işleminin ve temyiz başvurusunun yargı yerince hukuka uygun bulunarak, kabul edilmesi üzerine gösterdiği tepkiyi bir hukuk devletinde anlamak ve demokratik bir tepki olarak nitelendirmek mümkün değildir” dedi.
Danıştay, bir öğretmenin okula gelirken de türban takamayacağına karar vermiş, aralarında Başbakanın da bulunduğu çok sayıdaki siyasetçi kararı sert biçimde eleştirmişti.