19
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

Danıştay'dan tartışılacak karar

Danıştay, okula geliş gidişlerinde türban takan bir öğretmenin, anaokuluna müdür olmasını sakıncalı buldu.

Gölbaşı Bayrak Anaokulu Müdürlüğü`ne atanan ve başı kapalı kimlik göstererek okula girmek isteyen bir öğretmen, 2001`de görevden alınarak Mamak Kıbrıs Köyü İlköğretim Okulu`na Çocuk Gelişimi öğretmeni olarak atanması işleminin iptali istemiyle dava açtı.

Ankara 6. İdare Mahkemesi, işlemi 2002`de iptal etti. Mahkemenin kararında, Altındağ Atam İlköğretim Okulu`nda öğretmen olarak görev yaparken, Gölbaşı Bayrak Garnizonu`ndaki Bayrak Anaokuluna Müdürü olarak atanan kişinin, yeni atandığı okula gittiğinde, kimliğindeki fotoğrafında başı kapalı olduğu için görevliler tarafından alınmadığı, bunun dışında başka bir kimlik tespiti yapılmadığından müdürlük görevine başlatılmadığı, öğretmen hakkında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü`nce soruşturma açıldığı belirtildi.

Davacının, daha önce görev yaptığı Altındağ Atam İlköğretim Okulu müdürü ile okul hizmetlisinin yazılı ifadelerinde, ``adı geçen öğretmenin okul içerisinde başı açık olduğu, ancak zaman zaman okula gelişi ve çıkışında başını kapattığı``nı belirttiklerine yer verilen kararda, davacının, ``başı kapalı fotoğrafını öğretmen olmadan önce çektirdiğini, başı açık olarak Atam İlköğretim Okulu`ndan aldığı kimliğini kaybettiğini, bu nedenle yeni okuluna eski kimliğini verdiğini`` söylediği kaydedildi.

Ankara 6. İdare Mahkemesi, ``öğretmenin okula alınmayışının, o anda başı kapalı olması değil, daha önce aldığı kimliğindeki resminde başının kapalı olmasından kaynaklandığını belirterek, yalnızca bu husus esas alınarak davacının müdürlük görevine başlatılmadan öğretmenliğe atanmasında hukuka uyarlık görülmediği`` gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etti.

Kararın Ankara Valiliği`nce temyiz edilmesi üzerine, dosya Danıştay 2. Dairesi`ne geldi. 2. Daire, idare mahkemesinin kararını bozdu.

Daire`nin kararında, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu`nun ilgili maddesine göre, memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığının açık olduğu vurgulandı.

Kararda, Anayasa`nın 176. maddesine göre, Anayasa`nın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmının, Anayasa metni kapsamında olduğu, başlangıcın, Anayasa`nın dayandığı temel görüş ve ilkeleri içerdiği, Anayasa maddelerinin amacını ve yönünü belirleyen kaynak olduğu vurgulandı. Anayasa`nın başlangıcında, ``Atatürk`ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O`nun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti`nin çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde; hiç bir düşünce ve görüşün, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılaplarıyla medeniyetçiliği karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesi gereği kutsal din duygularının devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılmayacağı``nın belirtildiği kaydedildi. Anayasa`nın, ``eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi`` başlıklı 42.

maddesinin 3. fıkrasında da ``eğitim ve öğretimin, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı, bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamayacağı``nın belirtildiğine işaret edilen kararda, söz konusu maddede ayrıca, eğitim ve öğretim hürriyetinin Anayasa`ya sadakat borcunu ortadan kaldıramayacağının vurgulandığı, eğitim ve öğretim faaliyetinin temel ilkelerinin, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık, laiklik, çağdaşlık ve bilimsellik olduğunun tartışmasız olduğu kaydedildi.

Milli Eğitim Temel Kanunu`na göre, ``Türk milletinin bütün fertlerinin Atatürk ilke ve inkılapları ve Anayasa`da ifadesi bulunan Atatürk milliyetçiliğine bağlı yetiştirmenin`` Türk milli eğitiminin genel amacı olarak belirlendiği anımsatılan kararda, aynı kanun gereği, ders programlarında da bu ilkelerin esas alınacağı, Türk milli eğitiminde laikliğin esas olduğu vurgulandı.

Eğitim ve öğretim hizmetinin verilmesi sırasında, öğreticilerin bilgi ve görgüyle davranışları kadar görünümlerinin de öğrenen kişiler üzerinde bir etki yaratacağının şüphesiz olduğu vurgulanan kararda, görevi gereği eğitim ve öğretim faaliyeti ile ilgili bir alanda çalışan kamu görevlisinin, yasal düzenlemelerde belirtilen temel ilkelere aykırılık oluşturabilecek tutum ve davranışlardan kaçınması gerekeceği ifade edildi.

.
Yayın Tarihi : 8 Şubat 2006 Çarşamba 12:12:27
Güncelleme :8 Şubat 2006 Çarşamba 12:20:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?