Denktaş: Basın Kıbrıs'a sansür koymaktan vazgeçmeli
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs Rum'unun siyasetinin bütün Kıbrıs'ı almak olduğunu, bunu AB yoluyla alacağına inandığını savunarak, "Annan Planı ile tehlikedeyiz, tek güvencemiz Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Erdoğan'ın beyanatlarıdır" dedi.
KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Dadaloğlu Vakfı tarafından düzenlenen "Türk Dünyası ve Kıbrıs" konulu konferansa katılmak üzere Kayseri'ye geldi. Erkilet Havaalanı'nda AKP Kayseri Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, Vali Vekili Tevfik Karabalık ve kalabalık bir protokol tarafından karşılanan Denktaş, Kıbrıs ve Annan Planı konusunda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.
Kuzey Kıbrıs'ın milli bir dava olduğunu belirten Denktaş, "Kıbrıs'ta dini, dili ayrı 2 eşit halk vardır. Bu halklar kendi iradeleriyle yaşamaktadırlar. Birinin idaresi diğerini temsil etmez. Dolayısıyla Kıbrıs'ta 2 devlet vardır. Kıbrıs meselesi bu gerçeklerin kabulüne bağlıdır. Bizim, Annan Planı ortaya çıkıncaya kadar, Türk hükümetleriyle takip ettiğimiz siyasetin Annan Planı ile bağdaşmadığını gördüğüm için ben ayrıldım. Allah yardım etti. Kıbrıs Rumları, Kıbrıs'ın tümüne sahip çıkmak için referanduma hayır dedi. Kıbrıs'ın geleceğini tayin edecek tek bir millet yoktur, halk da yoktur. 2 halk vardır. Güvenlik Konseyi kararları bir halkın diğerini temsil etmediğini, diğeri adına konuşamayacağını da vurgulamaktadır. Buna rağmen Annan Planı, Kıbrıs Rumları'nı meşru hükümet addederek, AB'ye Türkiye üye olmadan Türk askerinin adadan çıkartmak istediği, Türkiye'nin garantörlük haklarını çok sulandırdığı ve 2 kesimliliği ortadan kaldırması nedeniyle, bu milli davanın kendisiyle bağdaşamaz. Dolayısıyla tehlikedeyiz. Güvencemiz, Sezer'in söylediğidir. Erdoğan da, milli davadır demektedir. Kıbrıs Rumları'nı tanımayacaklarını vurgulamaktadır. KKTC'yi tanıyacağını, desteklemeye devam edeceğini, ta ki, Kıbrıs uzlaşmayla birleşsin demektedir. Biz bunları milli senet addetmekteyiz. Bu nedenle sonuna kadar KKTC'yi desteklemek ve korumak zorundayız" diye konuştu.
"BASIN, TÜRKİYE'NİN, AB'YE GİRENE KADAR KIBRIS RUMU'NU TANIMAYACAĞINI VURGULAMALIDIR"
Sözlerini, "Ama Türkiye bu deklarasyonu açıklamakla baskıdan kurtulmuş olmayacaktır" şeklinde sürdüren Denktaş, "Çok büyük baskı altında kalacaktır. Temennimiz halkın bunu bilerek Kıbrıs'ın feda edilmeyeceğini her gün beyan etmesi. Basının da artık Kıbrıs'a sansür koymaktan vazgeçip, Kıbrıs meselesini Türkiye açısından kaybedilecek bir mesele olmadığını, Türkiye'nin Kıbrıs Rum'una, Yunanı'na bırakmayacağını, hiçbir şekilde bırakmayacağını ve Türkiye'nin, AB'ye girinceye kadar Kıbrıs Rumları'nı tanımayacağını, askerini Kıbrıs'tan çekmeyeceğini vurgulamasıdır. Bunlar yapılmadır ki, AB, efendim Türk hükümeti uyum içerisindedir desin" şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, önceki gün, Güney Kıbrıs'ta şehitliklerde yatan Türk askerlerinin, Türk tarafında yatan Rum askerleriyle değiştirilmesi konusunda yaptığı açıklamasının hatırlatılması üzerine Denktaş, şu açıklamada bulundu:
"Her yerde aynı şeyi yapıyorlar. 107 camiyi yıkmışlardır. Limaso kentinde şehitlikleri talan emişler. Kimse bunları bilmiyor, kimse bunlara bakmıyor. Kıbrıs Rumu'nun siyaseti bütün Kıbrıs'ı almaktır. AB yoluyla alabileceklerine inanmaktadırlar. Dolayısıyla biz ulaşmak isterik derken, uzlaşmanın kriterlerinde Sezer'in söylediği gibi söylemek lazımdır. Klerides ile yaptığımız antlaşmada, biz onların asker ölülerini onlara vereceğiz. Onlar da bize şehitliklerde yatan şehitlerimizi vereceklerini içeren anlaşmamız var. Şimdi Türk tarafında yatmakta olan Rum ölüleri peyderpey tespit ediliyor. Barışacaksak, çaresi de bir an evvel bu şehitlerimizi kuzeye taşımaktır, ailelerine şehitleri teslim etmek, kuzeydeki şehitliklere yatırmaktır. Bunun üzerine ısrar etmemiz gerekir dedim. Ama dün olmuş bir vakadır. Neticesini göreceğiz."
KKTC 1. Cumhurbaşkanı Denktaş, daha sonra Kayseri Valiliği'ne geçerek, Vali Vekili Tevfik Karabalık'ı ziyaret etti.
