22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Dilara için 5 kişiye 8 yıl hapis istendi

Rögar cinayeti için 8 kişiye 5 yıl hapis istendi...

Bahçelievler'de geçtiğimiz ay rögara düşerek hayatını kaybeden Dilara Dumrul'un sorumluları hakkında Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma tamamlandı.

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede olayın sorumlusu olarak tutulan 8 kişi hakkında 'Taksirle adam öldürmeye sebebiyet vermek' suçundan dava açıldı. Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başlanacak olan şüphelilerin 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi isteniyor.

Dilara'nın ölüm haberi

01 Mart 2007 / Perşembe

Ölüm çukuru Dilara'yı yuttu

Şirinevler'de büyük bir ihmal 5 yaşındaki kız çocuğunun hayatına mal oldu. Üzeri betonla kapatılması gerekirken mukavvayla yetinilen rögar çukuruna düşen Dilara Dumru, 3 kilometre sürüklenip öldü. Küçük kızın cesedi Ataköy'deki dereden çıktı

İstanbul Şirinevler'de dün büyük bir ihmal sonucu 5 yaşındaki bir kız çocuğu korkunç bir şekilde can verdi. Tavukçu Deresi'nin ıslah edilmesi için yapılan çalışmaları İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İSKİ ihale etti, işi MVM firması aldı, o da Güntek isimli firmayla taşeron olarak anlaştı. Milyon YTL'lerce hakediş alındı, ama bir minik çocuğun canını koruyacak önlem alınmadı. Annesinin elinden tuttuğu Dilara Dumru, üstü mukavvayla kapatılmış logar çukuruna düşüp, karanlık dehlizlerde yaklaşık 3 kilometre sürüklenip öldü. Ailenin dramı yürekleri parçalarken, vurdumduymazlık, olay sonrası da devam ediyordu. Çünkü çalışmanın yapıldığı yerde ilköğretim okulu olmasına rağmen hâlâ ağzı açık rögarlar bulunuyordu...

Eve dönüyorlardı 

Bahçelievler'de oturan anne Songül Dumru, Bahçelievler Atatürk İlköğretim Okulu ikinci sınıfa giden oğlu Servan'ı okulundan alacak, hemen eve dönecekti dün. Diğer oğlu Serhat ise okulda kalacaktı. Evle okul arası 5 dakikaydı, ne oğlunun okuldan tek dönmesine razı gelebilirdi, ne de 5 yaşındaki diğer çocuğu Dilara'yı evde tek başına bırakmaya. Kızına çok sevdiği pembe montunu giydirip elinden tuttuğu gibi çıktı yola. Taşıp evlerin su basmasına neden olan Tavukçu Deresi'nin ıslah edilmesi için yapılan çalışma nedeniyle kapalı olan Kerim Çavuş Sokağı'ndan yürüyerek okula gitti. Sonra dersten çıkan Servan'ı aldı. 

Bir elinde oğlu, bir elinde kızı yürüyerek evlerine dönüyordu. Çalışmanın yapıldığı Kerim Çavuş Sokağı'na geldiklerinde biranda elinden kayıverdi Dilara. Üzeri betonla kapatılması gerekirken, mukavvayla örtülmüş rögar kapağına basmıştı kızı. Karanlık bir boşluğa çığlıklar atarak ve sesi gittikçe uzaklaşarak düşüyordu. Tavukçu Deresi "ıslah" olsun diye çalışma yapanlar, yayalara açık yolda yağmurun, rüzgârın bile uçurabileceği mukavvayı önlem saymıştı.

Baba koştu geldi 

Anne Dumru başını karanlığa götürdü, elini uzattı kızını kurtarmak için. Dilara'sına seslendi, 'Anne burdayım, beni kurtar' sesini duymak için, tazyikle akan su sesinden başka bir şey işitemedi. Karanlık bir dehlizde nasıl da korkardı minik yavrusu. Yardım istedi şuursuzca, bağırdı, çağırdı. Çevreden koşup gelenler polisi, itfaiyeyi aradı. Anne ağlarken, telsizlerden, bir kanalizasyona küçük bir çocuğun düştüğü anons edildi. Sonra itfaiye, polis ve gazeteciler Bahçelievler'deki Tavukçu Deresi ıslah çalışmalarının yürütüldüğü yolda kartonla kapatılan rögarın başına toplandı. 

Ve yakındaki bir lokantada garsonluk yapan baba Muhterem Dumru geldi. Evine üç beş kuruş getirsin diye sabahtan akşama kadar bulaşık yıkayan, yıkadığı bulaşıklı suların karıştığı ve kızını sürükleyen kanalizasyona baktı çaresiz gözlerle. Kurtarma ekiplerine çabuk olun diye yalvardı. Kimse bulamadı Dilara'yı. Anne ve baba kendini kaybetti... 

Kurtarma ekipleri son bir umutla olay yerine 3 kilometre uzaklıkta bulunan kanalizasyonun denize döküldüğü Ataköy'deki dereye gitti. Dilara akıntıya kapılıp da denize düşmesin diye kanalizasyon suları kesildi. Sonra yeniden aramaya başladılar Dilara'yı. Kanalizasyon sularının döküldüğü yerde bulundu küçük Dilara. Artık yaşamıyordu.

Belki yaşıyordur 

Baba Dumru, kızının bulunduğu haberi üzerine hemen Ataköy'deki derenin yanına koştu. Baktı ki, öldü diye kızının üstünü örtmüşler. Hemen kucakladı Dilara'sını. Annesinin üşümesin diye giydirdiği pembe paltosu, pembe ayakkabıları sular içinde kalmıştı. Üşümesin diye göğsüne bastırdı. Sonra ambulans istedi kızını hastaneye yetiştirmek için. Kulağı hiç duymuyordu "Kızınızı kaybettik maalesef" laflarını... Sonunda anladı söylenenleri, ama dudaklarından hâlâ, "Hastaneye yetiştirelim, yaşıyordur belki" sözleri dökülüyordu. 

Dün İstanbul'da 5 yaşında bir çocuk öldü. Rögarın üstünü mukavvayla kapatmakla yetinen bir zihniyet dün İstanbul'da 5 yaşındaki Dilara'yı öldürdü. Anne babaların okuldan gelen çocuklarına sarıldığı dakikalarda Dumru ailesi, ihmal cinayetine kurban giden Dilara'nın cesedine sarıldı dün İstanbul'da...

Hâlâ açık rögar vardı

Olayın meydana geldiği Kerim Çavuş Sokak üzerinde çok sayıda rögarın üzeri gelişigüzel metal parçaları ve taşlarla kapatılmış durumda. Caddede seyreden araçlar bu çukurların arasından manevra yaparak geçiyor. Cadde üzerindeki birçok sokakta da üzeri kapatılmamış rögarlar ölüme davetiye çıkarıyor. Bu sokaklardan biri olan Çağlayan Sokak'ta da 4 ayrı rögarın açık olduğu görülüyor. Duruma isyan eden çevre sakinleri, İSKİ'ye defalarca rögarın kapatılması için şikâyette bulunduklarını, ancak hiçbir önlem alınmadığını söylüyor.

İSKİ yetkilileri: Sorumluluk firmada

İSKİ yetkilileri gazetecilerin soruları üzerine ilk yaptıkları açıklamada, rögarın beton kapağını, üzerinden geçen bir kamyonun kırdığını bildirdi. Daha sonra yapılan yazılı açıklamada ise şöyle denildi: "Elim kazanın meydana geldiği baca kapağının saat 11.00 sıralarında yerinde olduğunu çalışanlar görmüştür. Ancak olayın meydana gelmesinden sonra yapılan incelemede araç trafiğine kapalı yolda, beton kapağın bilinmeyen bir nedenle kırıldığı tespit edilmiştir. Yüklenici firma ile kurumumuz arasında yapılan sözleşmeye göre; önleyici tedbirlerin alınmasından da yüklenici sorumludur."

Şirket sahibi Birlik Vakfı kurucularından

Tavukçu Deresi'ni ıslah çalışmalarının ihalesini kazanan şirket, Mimar ve Mühendislik (MVM) Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.'nin sahibi ise Bilal Şahin. AKP'ye yakınlığıyla bilinen Şahin aynı zamanda, kurucuları arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar Abdülkadir Aksu, Cemil Çiçek ve Ali Coşkun'un da bulunduğu Birlik Vakfı'nın kurucularından ve mütevelli heyetinden. MVM şirketi görevlileri, olayı taşeron firma Güntek'e verdiklerini, bir sorumlulukları olmadığını öne sürdü.


aa/milliyet
Yayın Tarihi : 29 Mart 2007 Perşembe 18:05:11
Güncelleme :29 Mart 2007 Perşembe 18:56:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?