22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Dink'in cenazesi salı günü

Dink'in cenazesi, Meryem Ana Kilisesi'ne kaldırıldı...  Uğradığı silahlı saldırı sonucu ölen gazeteci Hrant Dink'in cenazesinin, Kumkapı'daki Meryem Ana Kilisesi'ne getirildiği bildirildi. Dink'in öldürülmesiyle ilgili olarak gözaltına alınan 8  kişi serbest bırakıldı. Hrant Dink'in cenaze töreni salı günü yapılacak.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in otopsi yapıldığı belirtilen cenazesinin, Adli Tıp Kurumu morgundan ailesi tarafından alındığı kaydedildi.

Dink'in cenazesinin, daha sonra Kumkapı'daki Meryem Ana Kilisesi'nde soğuk hava bölümüne konulduğu ifade edildi. 

Bakanlık: Gözaltında kimse kalmadı

İçişleri Bakanlığı, gözaltına alınan 8 kişinin olayla bir ilgisi olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldığını açıkladı. 

Cenaze Salı günü kaldırılacak...

Uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink için ilk tören, 23 Ocak salı günü gazetenin önünde yapılacak.

Agos Gazetesi'nden yapılan yazılı açıklamada, gazete önündeki törenin saat 11.00'de başlayacağı, ikinci törenin ise saat 14.00'te Kumkapı'daki Meryem Ana Kilisesi'nde gerçekleştirileceği kaydedildi.

Dink'in daha sonra, Silivrikapı Yolu üzerindeki Balıklı Ermeni Mezarlığı'na defnedileceği ifade edilen açıklamada, "Törenlerde, Hrant Dink'in arzusu üzerine slogan atılmaması, pankart açılmaması, gösteri ortamı yaratılmaması önemle rica olunur" denildi.


GÖZYAŞLARI SEL OLDU

Şişli Halaskargazi Caddesi üzerindeki Sebat Apartmanı'nın girişine konulan Dink'in fotoğrafının bulunduğu yere, bugün çıkan ve cinayeti konu alan haberlerin yer aldığı gazetelerin birinci sayfaları asıldı.

Agos Gazetesi'ne taziye ziyaretleri de devam ederken, bazı vatandaşların karanfiller bıraktığı ve ağladıkları görüldü.

Ziyaretçilerin, cinayete ilişkin duygu ve düşüncelerini aktarabilmeleri için bir de “taziye defteri” açıldı.

Bu arada, aralarında eski Avrupa Parlamentosu Üyesi Ozan Ceyhun ile Hamburg Eyalet Meclisi Üyesi Nebahat Güçlü, Berlin Eyalet Meclisi Üyeleri Bilkay Öney ve Özcan Mutlu Dink'in öldürüldüğü yere, üzerinde “Kınıyoruz” yazılı bir çelenk bıraktılar.

Ozan Ceyhun, yaptığı açıklamada, Hrant Dink'in dostları olarak cinayeti lanetlediklerini söyledi.

Ceyhun, “Hepimizin ortak olduğu bir nokta var. Hrant bizden biriydi, biz de birer Hrantız. Hrant'ın Ermeni, Kürt, Arap, Süryani veya Türk olması, özünde anlamsız. Hrant, demokrasi için mücadele veren bir insandı” dedi.

“Hrant'ı arkadan vuracak kadar alçak bir planı hayata geçirenleri lanetle kınıyoruz” diye konuşan Ceyhun, şunları kaydetti:

“Hrant Dink Türkiye”nin evladıydı. Bizim gözümüzde bir Avrupalıydı. Anadolu mozaiğinin bir parçasıydı. Dink, bu ülkede sadece herkes için eşit koşullarda hangi dinden olursa olsun, hangi dili konuşursa konuşsun her insanın eşit boyutlarda demokratik ortamın tadına vararak yaşamasını isteyen bir insandı. Bunun için mücadele verdi. Gerçek anlamda yurt dışında bazen ön yargı ile Türkiye'ye bakın, bazen Türkiye'deki Ermenilerle konuşmadan onların adına kararlar verenlerin karşısında da en doğru, dobra sözleri söyleyen tek adam gibi adamdı.”

BAKIRKÖY'DEKİ EVİ

Bu arada, Dink'in İstanbul Caddesi Şinasi Gürünlü Sokak'taki evinin bulunduğu apartmanın giriş kapısına, Türk bayrağı asıldı. Ayrıca üzerinde ”Hrantlar ölmez” yazılı kırmızı güllerden oluşan bir çelenk dikkat çekti.

Sokakta bulunan binaların bazılarına Türk bayrakları da asıldığı görüldü.

"Veli Küçük'ün tehdit ettiğini söyledi" 

Dink’in avukatı Erdal Doğan, ismi Susurluk skandalına da karışan emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün, Dink’i tehdit ettirdiğini iddia etti. NTV'nin haberine göre Doğan, şunları söyledi: 

"Kendisinin, kamuoyunun Susurluk döneminden tanıdığı Veli Küçük tarafından tehdit edildiğini, sadece kendisini değil ailesinin ve çocuğunun tehdit edildiğini söyledi. Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na vermiş olduğu bu tehditlerle ilgili soruşturmadan herhangi bir şey çıkmadığını, yakındığını, hatta bu cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde ülkenin gerileceğini ve bu gerginlikte kendisinin hedef alınarak öldürülebileceğini bizzat kendisi bize söyledi. Bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru sürecinde en son görüştüğümüzde kendisi bunları dile getirdi." Küçük ise, Doğan'ın bu açıklamarının ardından dava açacağını açıkladı.


ÖNCEKİ HABERLER

Hrant Dink'in öldürülmesi ile ilgili gözaltı sayısı 8'e yükseldi...
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi olayına ilişkin gözaltına alınların sayısının 8'e çıktığı bildirildi. 

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hrant Dink cinayetine ilişkin soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısı 8'e yükseldi. 

Bu arada, olay yerinde bulunan boş kovanların Kriminal Polis Laboratuvarı'nda yapılan incelemesinde, mermilerin 7.65 milimetre çapında olduğu ve mermilerin çıktığı silahın daha önce başka bir olayda kullanılmadığının tespit edildiği öğrenildi.

BAKANLAR EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda İstanbul'da bulunan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek bu sabah yeniden İstanbul Emniyet Müdürlüğüne geldi. 

İstanbul Valisi Muammer Güler, Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğüne gelişinde yaptığı açıklamada, ''Olayla ilgili gelişmeleri değerlendiriyoruz. Arkadaşlarımız sabaha kadar çalıştılar. Bakanlarımızla beraber mevcut bilgileri gözden geçireceğiz. Gerekli açıklamalarda bulunacağız'' dedi. 

Soruşturma kapsamında İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın, ilgili birim müdürleriyle birlikte geceyi emniyet müdürlüğünde geçirdiği kaydedildi.

Güler: "Görgü şahitlerinin bilgileriyle görüntüleri karşılaştırıyoruz" 

İstanbul Valisi Muammer Güler, Hrant Dink'in öldürülmesi olayıyla ilgili elde sonuca gidebilecek çok önemli kanıtlar olduğunu belirterek, "Görgü şahitlerinin verdiği bilgilerle görüntüleri karşılaştırıyoruz. Mutlaka bir sonuca varacağız" dedi.

Muammer Güler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde yaptığı açıklamada, gözaltında 3 kişi olduğunu ve ellerinde net kanıtlar bulunduğunu söyledi.

Elde edilen görüntü ve belgelerin yoğun biçimde incelendiğini kaydeden Güler, Hrant Dink'in kaybolduğu öne sürülen cep telefonunun da yakınında, olay yerinde bulunduğunu bildirdi.

Güler, araştırmaların sürdürüldüğünü ve tanıkların ifadelerine başvurulduğunu anlattı.

Dink'in, 13 Ocak tarihli Agos Gazetesi'nde kaleme aldığı yazısında, aldığı mahkumiyet kararına karşı AİHM'e yapacağı başvuru öncesinde, bu olayın geçmişini anlatmaya başladığını gördüklerini dile getiren Güler, şöyle devam etti:

"Bugün yayınlanan gazetede de yine o sürecin nasıl işlediğini ve nasıl buraya geldiğini ifade etmeye çalışıyor. Olay şudur; olay yeni olmuş gibi yansıtılıyor. Kesinlikle böyle birşey yok. 24 Şubat 2004'te böyle bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Asla bir tehdit, asla bir uyarı söz konusu değildir. Zihinlerimizi yoklayalım. Bu olayın geçmişteki gelişimini de gözardı etmeyelim. 2004 yılı şubat ayı başında Sabiha Gökçen hanımefendinin aslen Ermeni olduğunu, bununla ilgili şok iddiaları gazetesinde belirtmesi üzerine tepkiler ve yorumlar meydana gelmişti. Bu nedenle de Ermeni cemaatine ilişkin bazı tehditler yer almıştı.

Bunlar içinde de Ermeni Patriği Mutafyan'ı hedef alan tehditler dahi olmuştu. Tehditlerin önlenmesi, bu tür önlemlerin alınması konusunda Mutafyan'ın bizzat valiliğimize yaptığı müracaat üzerine, Dink'e e-mail yoluyla gelen bir tehditten de bahisle, bu konuyla ilgili vali yardımcısı arkadaşım ve ilgili adli makamlar nezdinde, ilgili uzmanlar seviyesinde bu tehdit araştırılmış, Bursa, İstanbul ve Yalova'da yapılan tespitlerle tehditte bulunan kişi de yakalanmış ve tutuklanmıştır."

Güler, ilgili makamların bu tür başvuruları en hassas biçimde değerlendirdiğini ve sonuçlandırdığını söyledi.

Dink'in, yine yakın zamanda, geçen yıl içinde mektupla tehdit edildiğine ilişkin başvurusu üzerine Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldığını, mektup üzerindeki isim ve adresin incelendiğini belirten Güler, böyle bir adres ve isim bulunamadığı için işlem yapılamadığını dile getirdi.

Güler, bu konuya ilişkin savcılığın gerekli işlemi yaptığını belirterek, "Kendisinin de bu konuya ilişkin bir koruma talebi olmamıştır" dedi.

Gözaltındaki 3 kişi içinde asli fail olup olmadığı sorulan Güler, "O konuda birşey söyleyemem" diye konuştu.

KAMEREYA YAKALANDI

Saldırı nedeniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde alarm verildi. Tüm izinler kaldırıldı. Hollanda’da bulunan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah saldırı üzerine temaslarını yarıda keserek dün gece yurda döndü. Dink’e başından vurarak öldüren saldırgan, güvenlik kameralarına yakalandı. Saldırıdan sonra polis, çevredeki MOBESE ve güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Saldırı yerine yakın bir mağazanın kamerasından elde edilen görüntülerde görgü tanıklarının tarifine de uyan saldırganın yüzü ve eşkali açık olarak belirlendi. Polis kısa sürede bu kişinin kimliğinin M.P. olabileceği yönünde bulgulara da ulaştı. Sabıkalı olduğu öğrenilen M.P’nin yakalanması için Terörle Mücadele ekipleri, İstanbul’da çok sayıda adrese operasyon düzenliyor.

KATİL PROFESYONEL

Kamera görüntülerinden saldırganın davranışlarını inceleyen polis, tetikçinin Dink’e yaklaşma şekli, silahı tutuşu, hareketleri, kurşunları öldürücü noktalara ateşlemesi ve kaçış şekli ile suikast için özel ve iyi bir eğitim aldığı sonucuna vardı. Suikastte büyük olasılıkla 7.65 mm çapında Baretta marka silahtan çıkan ve olay yerinde bulunan 4 boş kovan da balistik incelemeye alındı. İlk incelemelere göre tabancanın İstanbul’da bir başka olayda kullanılmadığı belirlendi. Kovanların İzmir, Ankara ve Diyarbakır’da bulunan labaratuvarlarda da balistik incelemesi yapılacak. İncelemenin bu sabaha kadar sonuçlandırılması bekleniyor.

aa
Yayın Tarihi : 20 Ocak 2007 Cumartesi 12:14:38
Güncelleme :20 Ocak 2007 Cumartesi 14:44:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?