Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil Altuntaş, eş bulma yarışmaları ile yerli dizileri eleştirdi. Altuntaş, dans yarışmalarına katılan gençlerin psikolojik baskılara maruz kaldığını öne sürdü

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil Altuntaş, "Ses, tiyatro ve dans içerikli yarışmalara adeta hücum eden binlerce genç, dayanılmaz psikolojik baskılara uğruyor" dedi.
Diyanet dergisindeki yazısında sıkça tartışılan yarışma programlarını konu alan Altuntaş, şunları kaydetti:
"Çoğu kere alanlarıyla ilgili ciddi bir altyapıya sahip olmayan bu insanların, başarıya ulaşma yolunda jüri masasındakileri hiç de hak etmedikleri iltifatlara boğdukları oluyor. Uğradıkları aşağılanmalara boyun eğiyorlar. Bu tür programlarda, izleyicilerden ve jüriden oy alabilmek için sergilenen tavırlar, yarışmacılar arası rekabet ortamının oluşturduğu bencil ve kavgacı ruh hali hâkim oluyor. Bu insanların yarışma süresince yaşadığı psikolojik ortamın onlar üzerinde ne ölçüde tahribat yaptığını görebilmek için bir psikolog olmak gerekmiyor."

'Ayakkabıyla girmeyiz'
Kültür yozlaşmasının ev içi hayatı da etkilediğini savunan Altuntaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kültürümüzde evlerimiz aynı zamanda birer mescittir. Namaz kıldığımız, Allah'a secde ettiğimiz yerlerdir evlerimiz. Mescide ayakkabı ile girmeyiz, evlerimize de. Gelin görün ki, bir kısım yerli aile dizileri bize aksi örnekler sunuyorlar.
Öte yandan alkollü içkilerin ev içinde gündelik içecek olarak kullanıldığı yapımlar hemen her gün ekranlarda seyrediliyor."

Gayrimüslimle evliliğe garip yorum

Eş bulma programlarına da değinen Altuntaş, "Bize ait birçok değerin hiç sayıldığı eş bulma programları aile yuvası anlayışımızın neresinde yer alacaktır? Yapay popüler kültür gayrimüslim erkeklerle evlenmeyi normal görüyor. Yine evlilik dışı beraberlik olağan bir şey gibi sergileniyor. Evlilik bağını bir esaret zinciri gibi algılayan tutum ve yaklaşımlar 'aferin' alıyor. Dini - ahlaki endişe ve hassasiyetler bu tür yollarla aşınmalara maruz bırakılıyor" dedi.