18
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜNCEL

Doğal afetlerin yüzde 61'inin kaynağı deprem

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı`nın raporuna göre, Türkiye, başta deprem olmak üzere birçok doğal afetin tehdidi altında bulunuyor. Deprem Şurası`ndan çıkan karar doğrultusunda Afetişleri Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Afet Yönetimi Stratejik Planı Komisyonu konuya ilişkin bir rapor hazırladı.

Komisyonun yaptığı değerlendirmede, 1950`li yıllarda ülke nüfusunun %27`sinin kentlerde yaşadığı, bu oranın 2000`li yıllarda %78`e yükseldiği belirtildi.

Göçün, planlamadan yoksun olması nedeniyle ``afete duyarsız, sosyal gelişime engelli çarpık kentleşme`` yarattığı ifade edilen raporda, ``Plansız kentleşmelerin yanında ülkemizin tarıma en elverişli ovaları sanayi alanları ve yerleşme alanları olarak adeta işgal edilmiş, ekolojik denge bozularak, doğa olayları birer afete dönüştürülmüştür`` denildi.

Kentleşme sürecinde, mühendislik hizmetlerinden de yeterince faydalanılmadığına işaret edilen raporda, mevcut yapıların %65`inin ``riskli yapı`` grubuna girdiği kaydedildi. -En büyük tehdit deprem- Raporda şu bilgi ve değerlendirmelere yer verildi: ``- Türkiye`deki doğal afetlerin %61`ini deprem, %15`ini heyelan, %14`ünü sel, %5`ini kaya düşmesi, %4`ünü yangın, %1`ini çığ oluşturuyor. - 20. yüzyılın başından bu yana meydana gelen doğal afetlerde yaklaşık 100 bin insan hayatını kaybetti, 175 bin kişi yaralandı.

Yaklaşık 650 bin konut da yıkıldı veya ağır hasar gördü.

- Türkiye`de ``afet`` denilince ilk akla gelen ``deprem`` neredeyse ülkenin tamamını etkiliyor. Batı Anadolu`nun büyük bir kısmı, Karadeniz Bölgesi`nin orta ve batı kısımlarının çoğunluğu, Doğu Anadolu Bölgesi`nin orta kesimleri ve İç Anadolu Bölgesi`nin merkezi 1. derece deprem bölgesinde yer alıyor. Yalnız Karaman ile çevresinde yer alan çok küçük bir alan, 5. derece deprem bölgesinde kalıyor.

- Oransal olarak değerlendirildiğinde ülke topraklarının %42`si 1. derece, %24`ü 2. derece, %18`si 3. derece, %12`si 4. derece ve %4`ü 5. derece deprem bölgesinde bulunuyor.

- Buna bağlı olarak nüfusun %44`ü 1. derece, %26`sı 2. derece, %15`i 3. derece, %13`ü 4. derece, %2`si 5. derece deprem bölgesinde yaşıyor. - Ekonomi çarkını çeviren ana faktörler de deprem riskiyle karşı karşıya. Endüstri alanlarının yarısı (%51) 1. derece deprem bölgesi üzerinde bulunuyor. %25`i 2. derece, %11`i 3. derece, %11`i 4. derece ve %2`si 5. derece deprem bölgesinde yer alıyor.

- Ülkenin su ve enerji kaynağını oluşturan barajların da yine yaklaşık yarısı (%46) 1. derece deprem bölgesi üzerinde bulunuyor.

Barajların %23`ü 2. derecede, %14`ü 3. derece, %11`i 4. derece ve %6`sı da 5. derece deprem tehditi altında.`` Raporda, istatistiklere dayanılarak yapılan değerlendirmede, Türkiye`de 1 yıl içinde 7 şiddetinde depremin meydana gelme olasılığının %63 olduğu vurgulandı.

Verilere göre, depremler nedeniyle her yıl ortalama 965 insan ölüyor, 4 bin 800 konut yıkılıyor. Raporda konuya ilişkin şu ifadelere yer verildi: ``1990 ve 2000 yılları arasındaki 10 yıllık süre içinde Erzincan, Dinar, Çorum-Amasya, Ceyhan-Adana, Marmara Bölgesi ve Düzce`de meydana gelen 6 büyük depremin neden olduğu kayıplar ülkemizin depremselliği ve bu depremlere ne kadar hazırlıksız yakalanmış olduğumuzun ifadesidir. Bu 6 depremden toplam 17 milyon 487 bin kişi etkilenmiş ve neticesinde 942 bin kişi evsiz kalmıştır. 19 bin 135 kişi ölmüş ve 54 bin 597 kişi yaralanmıştır. Mali kayıp ise 15 milyar 130 milyon dolar düzeyindedir.``

aa
Yayın Tarihi : 25 Aralık 2005 Pazar 11:38:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?