15
Haziran
2025
Pazar
GÜNCEL

Domuz gribinden tehlikeliler!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, "sen", "ben" kavgası, vasıfsızlık ve kalitesizliğin, Domuz Gribi’nden daha tehlikeli olduğu değerlendirmesinde bulunarak, "2.5 milyon civarındaki memurumuzun yüzde 36’sı vasıfsız. Yüzde 11’i kamuya hizmet üretemiyor. Artık daha fazla yatırım daha fazla istihdam anlamına gelmiyor" dedi.

 Bakan Dinçer, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilen Özel İstihdam Büroları Kanun Tasarısı’nın, bütçe görüşmelerinden hemen sonra, yeniden ve aynen Cumhurbaşkanı’na gönderileceğini de açıkladı.
Türkiye Personel Yöneticileri Derneği (PERYÖN) tarafından düzenlenen 17. Ulusal İnsan Yönetimi Kongresi’nin düzenlendiği Harbiye Askeri Müze Kültür ve Kongre Merkezi’nin açılışında konuşan Bakan Dinçer, Türkiye’nin insan kaynakları sorununun, iki temel açıdan incelemek gerektiğinin altını çizerek, "Bu sorunlardan biri çalışma hayatındaki istihdam sorunu, diğeri kamu bürokrasisinde insan kaynakları sorunu" dedi. Günümüzde kamu ve özel sektörün, giderek artan işbirliği içinde olduğuna işaret eden Dinçer, bunun uzun yıllardır beklenen bir tablo olduğunu belirtti. Dinçer, Türkiye’nin ufkunu dünyaya açtığını, kaynak zenginliklerini keşfetmeye başladığına dikkat çekti. Kalkınma yolunda en büyük servetin insan kaynakları olduğunun altını çizen Dinçer, "Hükümet olarak insanı yaşat ki devlet de yaşasın felsefemiz, anlayış haline geldi" dedi.

2.5 MİLYON MEMUR VASIFSIZ

Bu yıl etkisi hissedilen krizle birlikte dünya ekonomisinin ciddi sorunlarla boğuşur hale geldiğini, küresel ekonomik krizin gelişmekte olan ülkelere ağır bedeller ödetmekte olduğuna değinen Dinçer, 2010 yılında az da olsa ekonomik büyüme beklendiğini kaydetti. İstihdam konusunda yaşanan sıkıntıya son yıllarda tarımdaki çözülmenin de pekiştirdiğini vurgulayan Dinçer, istihdamdaki vasıfsızlık sorununa değinerek, "Bizim 2.5 milyon civarındaki memurumuzun yüzde 36’sı vasıfsız. Yüzde 11’i kamuya hizmet üretemiyor. Artık daha fazla yatırım daha fazla istihdam anlamına gelmiyor" şeklinde konuştu. Bir diğer önemli sorunun ise eğitim sistemindeki sektörel işbirliğinin yetersiz olması olduğunu vurgulayan Dinçer, şunları söyledi:
"Biz artık insanların önünü açalım.Demokrasiyi pekiştirelim. Çünkü siyaset toplumu, yeni hedeflere yönlendirir. Biz, sorunlarımızın özelliğine göre pek çok tedbir aldık e almaya devam ediyoruz. Daha önce istihdam maliyetlerini azaltmak için SSK işveren payını 5 puan indirmiştir. Şimdi işe alınan özellikle 19 - 29 yaş arası gençlerin ve kadınların, sosyal güvenlik primlerini 5 yıl süre ile azalan oranda Hazine olarak ödüyoruz. 2009’da ise 140 bin kişiyi eğitime tabi tuttuk. Kısa sürede olsa 45 bin insanımızın evine ekmek götürmelerini sağladık. Mevcut teşviklerin yanı sıra, ek olarak yeni teşvikler oluşturmaya çalıştık. Çok gerçekçi bir dünya yaşıyoruz. Rekabetin çok acımasız olduğu bir ortamdayız. Böyle bir ortamda ancak üretebilen ülkeler zengin olabiliyorlar. Türkiye’de siyaset iyi durumda. Kimse bunu heba etmemeli, tarihi fırsatı ıskalamamalıdır."

SEN BEN KAVGASI, VASIFSIZLIK DOMUZ GRİBİNDEN TEHLİKELİ

2013’de Türkiye nüfusunun 79 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini söyleyen Dinçer, "Bu nüfusun yarısının genç olduğu düşünülürse, nüfus kalitesinin artırılması ne kadar hassas olmamız gerektiğini gösteriyor. Şimdiden iyi bir planlama yapmazsak, geleceğin Türkiye’si, büyük ama vasıfsız olacaktır. Eğitim şart diyoruz. Ama toplumun ihtiyaçlarına uygun ve vasıflı olması halinde şart" dedi. Türkiye’nin ilk defa Haziran 2009’dan itibaren, kendi meslek standartlarını koyar hale geldiğine dikkat çeken Dinçer, "Bizim iş gücü piyasaları için 4 maddemiz var. Bunlar iş gücü piyasasının gelişmesi, iş gücü niteliğinin gelişmesi, eğitimin iş gücü talebine duyarlılığının artırılması, aktif işgücü kararlılığının artırılmasıdır. Sen, ben kavgası, vasıfsızlık, kalitesizlik, Domuz Gribi’nden daha tehlikelidir" değerlendimesinde bulundu.

-ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI TASARISI KÖŞK’E AYNEN İADE-

Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da yanıtlayan Dinçer, "Özel İstihdam Büroları Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmişti. Şimdi ne olacak?" şeklindeki bir soruya, "Özel istihdam bürolarına yönelik kanun, ısrarla çıkarmayı düşündüğümüz kanunlardan biri. Kanun, iyi anlaşılmayan bir şekilde eleştirildi. Köle düzeni gibi anlatıldı. Biz, bütçe görüşmelerinden sonra yeniden ve aynen Cumhurbaşkanı’na göndereceğiz" yanıtını verdi. Engelli istihdamına yönelik bir başka soruyu da yanıtlayan Dinçer, 2005’de bununla ilgili bir kanun çıkardır. Ancak Türkiye’de engellilere bakış sorunu var. Önce bundan kurtulmamız gerekiyor. Bu da kanunla düzeltilecek birşey değil" şeklinde konuştu.

.
Yayın Tarihi : 11 Kasım 2009 Çarşamba 22:59:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
oviraptor IP: 78.175.21.xxx Tarih : 12.11.2009 12:06:44

ya bakanım imam hatiplidir hocadır yandaştır 7 yıldır kim soktu onları tabi  sen tutar müze müdürlüklerine arkeolog yerine imam hatipli yada bakanlıklara bu işlerden anlamayan insanları alırsan o adamlar tahsili kadar iş yapar türkiyede binlerce vasıflı üniversite mezunu var iş arıyor ben mi onları issiz bırakıp yerine yandaşımı doldurdum türkiyedeki en vasıfsız memur ve yöneticiler TBBMM de ayrıca burada dünyanın en vasıfsız siyasilerine hizmet ediyorlar önce meclisi düzeltin vatandaş olarak bizde sizi örnek alalım