20
Mayıs
2024
Pazertesi
GÜNCEL

Düşes'in ajanlığı kriz çıkardı

Kılık değiştirip girdiği Saray Rehabilitasyon Merkezi’nde, özürlü çocuklara kötü davranıldığına ilişkin gizli çekimleri İngiltere’de yayımlanacak olan Düşes Sarah Ferguson, iki ülke arasında krize yol açtı. Ankara, görüntülerin yayımlanmaması için diplomatik ve hukuki girişimlerde bulundu. İngiliz muhatabına konuyla ilgili mektup yazan Bakan Nimet Çubukçu da, "Büyükelçi eşleri her gün orada. İsteyen orayı gezebiliyor, yapılan etik değil" diye isyan etti.

ANKARA Saray Rehabilitasyon Merkezi’nde, İngiliz Düşes Sarah Ferguson ve tv ekibinin, ağır zihinsel özürlü çocukların durumlarını İngiltere’de yayınlamak için gizli çekim yapmaları, iki ülke arasında krize neden oldu. Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği, gizli çekim yapılması ve Türkiye’yi küçük düşürmeye yönelik yayın yapılmaması için İngiltere Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimde bulundu. SHÇEK Hukuk Müşaviri, hukuki girişimler için derhal Londra’ya giderken, görüntülerin TV’de yayınlanmaması için de Londra nezdinde müdahale edildi. Türk hukukçular tezlerini, "İngiltere’de yoldan geçen birini çekseniz izni olmadan yayınlayamazsınız" üzerine kurdu. Bakanlık yetkilileri, iki görüntünün üzücü olmasına karşın, "Dışkı yiyen ve kendilerine zarar veren çocukların" tüm dünyada aynı yöntemle engellendiğini savundular.

Sorumlularla ilgili inceleme


Aile ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ise İngiliz muhatabına mektup yazarak, bu görüntülerin yaratacağı sıkıntıları vurguladı. Çubukçu, ağır özürlü çocukların hem kendilerine hem de çevrelerine zarar vermemesi için uluslararası kurallar çercevesinde belirlenen uygulamaların yapıldığını, kurumda belirlenen iki üzücü görüntünün sorumlularıyla ilgili de gerekli önlemlerin alındığını bildirdi.

Büyükelçi eşleri gönüllü anne


Çubukçu, Hürriyet’e, Saray Rehabilitasyon Merkezi’nin şeffaf bir yer olduğunu, başta Ankara’daki büyükelçi eşleri olmak üzere birçok kişinin gönüllü anne olarak orada görev yaptığını ve kurumdaki değişimi gözlemlediğini bildirdi. Fiziksel koşulları ilişkin sorunların giderilmesi için yeni inşaat çalışmasından da söz eden Çubukçu, "Gizli saklı gitmeye gerek olmadan isteyen herkese kurumu gezme ve inceleme imkánı verilmektedir. Habersiz çekim yapılması etik değildir" dedi.

AB üyeliğine karşı kampanya


Bakanlık yetkilileri, yapılan bu girişimin Türkiye’nin AB üyeliğine karşı yürüten kampanyanın bir uzantısı olarak değerlendirdiler. Yetkililer, uluslararası kuruluş temsilcilerinin geçen yıl kurumda inceleme yaptığını ve iyileşmeyi tespit ettiklerini belirttiler. Dışişleri Bakanı Ali Babacan ise, "Konuyu İngiltere ayağında muhataplarımızla değerlendireceğiz. Görüntülerin hepsi teyide muhtaç. Eğer bizim tarafımızda problemler varsa, ilgili kurumlarımız mutlaka sorunların üzerine gidecektir. Eğer doğruysa haberlerin hazırlanış şekli, bu görüntülerin alınışı, bunlar bizim tasvip edeceğimiz yaklaşımlar, onay vereceğimiz bir metot değildir" diye konuştu.

İstanbul’u izinli gezdi

İSTANBUL Sosyal Hizmetler Müdürü Seyfi Bozçelik, yine haberde geçen, Zeytinburnu Zihinsel Özürlü Çocuklar Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyerek şu bilgileri verdi:"Sayın Düşes, kızı ve korumaları 20 Eylül Cumartesi merkeze geldi. Nöbetçi arkadaşlarımıza kendisini tanıtıp korumalarıyla birimi gezmek istediğini söyledi. İzin alınması gerektiği kendisine söylenmiş ancak prenses olduğunu ifade edince arkadaşlarımız bütün birimleri gezdirmişler. Burada bir çocuğun yerde bağlanarak yattığı kesinlikle doğru değil."

Bazılarını bağlamazsak tehlikeli olabilir


İNGİLTERE Kraliçesi Elizabeth’in ortanca oğlu Prens Andrew’un eski eşi York Düşesi Sarah Ferguson’un gizlice ziyaret ettiği ve çocuklara kötü davranıldığını öne sürdüğü Ankara Saray Rehabilitasyon Merkezi dün kapılarını medyaya açtı.

Sosyal Hizmetler Ankara İl Müdürü Neriman Koca, "Çocukları sadece yemek yerken, kendilerine ve çevrelerine zarar vermemeleri için bağlıyoruz. Bu çocukların ellerine takılan ise pet şişe değil, pet eldiven" açıklaması yaptı. Merkezi basına gezdiren Müdür Koca, Ferguson ve gizli kamerayla çekim yapan ITN televizyonunun iddialarını yanıtladı.

20 kişilik yerde 40 çocuk


Görüntülerin merkezlerinde çekildiğini doğrulayan Koca, çocukların yemek yerken ellerinin bağlandığı binayı da gezdirdi ve iddialara karşı, şu bilgileri verdi: "Burada özürlülerin hayatını kolaylaştıracak 73 tane villa tipi ’Engelsiz Yaşam Evi’ yapılıyor. Bu evlerde 12 kişi kalacak. Şu anda 20 özürlünün kalması gereken yerde 40 özürlü bulundurmak durumundayız. Ama bu evler bittikten sonra kapasitemiz 800’ün üzerine çıkacak. Villa tipi evlerle dünya standardını yakaladık. Eski evler ise zamanı gelince yıkılacak. Yeni evlerimiz 4 oda, her odada 3 yatak, mutfak, tuvalet ve banyodan oluşuyor. Bu evlere geçildiği zaman yemekler dışarıdan gelecek. Çocuklarımız şimdi 3 ana 2 ara öğün olmak üzere 5 öğün yemek yiyorlar.

Ağır engelliye peluş eldiven


Çocukların bir kısmı gerçekten çok ağır zihinsel engelli. Bu çocukları özellikle yemek yerken bağlamak durumundayız. Aksi halde kendilerine ve çevrelerine zarar verebiliyorlar. Kendi gözünü çıkarmak isteyen, cinsel organını koparmak üzere çocuklar gördük. Bu nedenle bazı çocuklarımızın ellerine eldiven ya da bizim üretimimiz pet eldiven takmak durumundayız. Çocukların ellerine pet şişe taktığımız yazıyor, ki bu kesinlikle doğru değil. Hatta bazı çocuklarımızın ellerine yine kendi üretimimiz peluş eldiven takıyoruz. Bazı çocuklarımızı tel kafeste tuttuğumuz da yalan. Buralar çocukların güneşlenmeleri için düzenlenmiş geniş alanlar. Rehabilite edilen çocuklarımız da var. Onlar ihtiyaçlarını karşılayabiliyor, hatta bazıları çalışabiliyor."

Bağlamazsak risk yüksek


Merkez’de görev yapan Anakız Ünal isimli bir çalışan ise, "Burada iki yıldır çalışıyoruz. Çocukları onların iyiliği için bağlıyoruz; yoksa doyuramayız. Bize de zarar veriyorlar; ama biz kendimizi koruyabiliyoruz. Önemli olan onların kendilerine zarar vermelerini önlemek" dedi. Merkezde görev yapan bir psikolog ise, bu tür merkezlerde ne kadar iyi işler yapılsa da görünmediğini; çünkü özürlü çocukların insanları rahatsız eden bir tarafı olduğunu söyledi.

Dişçisi, din görevlisi ve doktoru var

ANKARA Saray Çocuk Rehabilitasyon Merkezi 1996’dan bu yana özürlülere hizmet veriyor. İlk olarak 0 - 22 yaş özürlü bakımını üstlenen merkez, sonra yaş sınırını kaldırdı. 648 kişi kapasiteli merkezde şu anda 717 özürlü var. Merkezde, eğitilebilir çocuklar için bir din görevlisi de bulunuyor. Merkezde ayrıca, 6 pratisyen doktor, 1 diş hekimi 1, 6 fizyoterapist, 16 sosyal çalışmacı, 8 çocuk gelişimci, 7 psikolog, 13 öğretmen, 2 diyetisyen, 8 hemşire de dahil onlarca görevli çalışıyor.

Yabancı birçok gönüllü var


SOSYAL Hizmetler Ankara İl Müdürü Neriman Koca, Saray ile ilgili şu bilgileri verdi: "Her dört özürlüyle, sertifikalı bir bakım elemanı ilgileniyor. Çocuklarla ayrıca Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü mezunu kızlarımız da ilgileniyor. Merkezde 234’ü kadrolu, 462’si özel hizmet alımlı, 30 kadar da gönüllü kişi çalışıyor. Bazı çocuklarımızı yatak dışında kutu tipli yerlerde barındırıyoruz. Buradaki amaç da ağır zihinsel engelli olan bu çocukların kendilerine zarar vermesini engellemek. Burada ayrıca gönüllüler de çalışıyor, ki çoğu yabancı uyruklu. Hiç kimsenin bu çocuklara kötü davrandığına ilişkin bu güne kadar şikáyet gelmemişti. Bütün çocukların altı bağlı ve haftada üç gün mutlaka banyo yaptırılıyor."

Hürriyet
Yayın Tarihi : 4 Kasım 2008 Salı 19:06:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
oviraptor IP: 88.253.80.xxx Tarih : 4.11.2008 20:13:38

ingilterede geçen son yılların en büyük sıkandalı huzur evlerinde yaşlılara yapılan kötü muamele idi hatta bir dergi bunu ispatlayarak hastalara uyuşturucu verilip kürek mahkumu gibi prangalara bağlandıklarını ispat etti tarih boyuncada en kötü yetimhaneler ingiliz yetimhaneleri olmuştur sırf bu sebeble yüzlerce filim yapılmış olup rezillikleri tesçillenmiştir hatta kötü muameleyi bırakın buralarda yüzlerce hastayı iğne ile bilinçli şekilde öldüren sapık doktorları vardır almanyada ise durum daha fecidir hitler dönemi ve devamında özellikle almanyada sakat ve özürlü doğan çocuklar daha ilk nefeslerini almadan suda boğulmuştur hatta bu kıyım ülke başına nufusun % 5 ni bulduğu avrupa çapında 20 milyon bebeğin bu şekilde ari ırk hayelleri ile katledildi ispatlıdır ve günümüzde özellikle batı avrupa ülkeleri ama fıransada ve almanyada ve doğu avrupa ülkeleri içersinde olduğu küçük yaştaki çocukları porno sektörün de kullanma başlamıştır hatta bir doğu avrupa ülkesinde 150 bin cocuk porno ve fuhuş sektöründe çalışmaya zorlanıyor tabi avrupaya bunları hatırlatmak Türkiyeyi haklı yapmaz bizdeki manzara cahillik bakımsız ve yetersiz eleman yada eğitimsiz eleman sıkıntısından bu açıklanır ve giderilir ama onların cinayetleri ve sapıklıkları açıklanamaz müdafa edilemez sayın düşeş önce avrupadaki durumu düzeltsin sonra gelsin bizi düzeltsin