28
Mayıs
2024
Salı
GÜNCEL

El ele geldiler dargın ayrıldılar


Anayasa'nın laiklik, demokrasi, sosyal hukuk devleti ilkelerine bağlılık gösterisine dönüşen TOBB Genel Kurulu'nda, salona Erdoğan, Baykal ve Ağar el ele girdi. Ancak ayrılırken 'el ele' görüntüsü bozuldu.

İlk kez bir meslek örgütünün 3 bin kişiye ulaşan kalabalıklarla 'genel kurul' yaptığına tanık oluyoruz. TOBB'un Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nin (ETÜ) salonundaki toplantıya ilk gelen konuklar arasında bakanların yer alması 'diyalog' ilişkisini pekiştiriyor.
Koridorda DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar dolaşırken, partisinin köklerinden beslenen TOBB camiası ile yakın teması korumaya çalıştığı izlenimini veriyor. ETÜ'nün çevresi saat 09.00 sıralarında şenlenmeye başlıyor.
Girişte Gaziantep, Kayseri odalarının yiyecek içecek standlarından sunulan ikramlarla sabah kahvaltısı yapılıyor. Saat 10.15'te 'Sayın Başbakan geliyor'anonsu ile yerlerini almaya başlıyorlar; salon tıklım tıklım...
Bundan önce en fazla 2 bin kişi ile genel kurul yapan TOBB geçen günlerdeki 'özel koşullar nedeniyle' yalnızca delegeleri değil, meclis üyelerini de davet etmiş.
Görkemli bir Anıtkabir ziyareti ve yapılacak konuşmalarla altı çizilecek olan Anayasa'nın temelini oluşturan laiklik, demokrasi ve sosyal hukuk devleti ilkelerine bağlılıklarını göstermek için kalabalıklara açılıyorlar. TOBB'un 'düzene' gövde gösterisi...

Sahneye koridor açıldı
Saat 10.15 sıralarında sürpriz bir sahne oluşuyor, yükselen müzikle birlikte TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun yanında Başbakan Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve DYP lideri Mehmet Ağar el ele salona giriyorlar. Bu sahnenin oluşumu, az önce Hisarcıklıoğlu'nun liderlerle yaptığı baskın görüşmede gerçekleşiyor. TOBB delegeleri 'uzlaşı' tablosunu ayakta alkışlıyorlar.
Hisarcıklıoğlu'nun en sevdiği tablolardan biri muhalefet-iktidar el ele tablosu. Bundan önceki TOBB Genel Kurulu'nda yine Hisarcıklıoğlu, arşivlere, benzeri pek sık yer almayacak samimiyette Erdoğan ile Baykal yakınlaşmasını sokmayı başarmıştı.
Hisarcıklıoğlu'nun, kürsüye çıktığında söylediği "İnsanların olduğu gibi ülkelerin de yıldızının parladığı fırsat anlarını görüp değerlendirmek marifettir. 1920'lerde iktisadi bunalımdan çıkıldı" sözleriyle Mustafa Kemal Atatürk'ü anması salonda alkışlarla karşılandı.

Dinleyenler azaldı
Hisarcıklıoğlu'nun, "2001 yılı krizi bize fırsat açtı. 2003'ten itibaren hükümetimiz ile siyasi istikrar ivme kazandı. 4 yıldır kesintisiz süren özel sektörde büyüme, kamu maliyesinde düzelme bu programla mümkün oldu" sözlerini eleştiriler izledi:
"Fırsatların kazası (kaza namazı) yoktur. Yüksek enerji maliyetleri, en ağır istihdam yükleri altındayız. Çalışma mevzuatı karşısında rekabet gücünü nasıl koruyacağız, polisin ve adaletin elini kolunu bağlayıp insanların can ve mal güvenliği nasıl sağlanacak? (en çok alkış da bu soruya geldi.)"

Gündemi değişti
"1 milyar insanın yaşadığı coğrafyadaki ihracatın yüzde 65'ini Türkiye gerçekleştiriyor. Hem de bu ticareti doğal kaynaklarla yapmıyoruz. Özel sektör ile kalkınan tek örnek biziz" diyen Hisarcıklıoğlu, sözlerini 'küresel rekabet' hedefiyle noktaladı.
Aslına bakarsanız, son günlerde siyasi gelişmeler olmasaydı, bu kongrenin konusu 'Türkiye global aktör' olacaktı!
Salon 'global aktör' meselesine pek ısınmamış olacak ki, ayakta alkışladıkları Hisarcıklıoğlu'ndan sonra kürsüye çıkan, yabancı konukları dinleyenlerin sayısı konuşma boyunca akın akın azaldı.

Muhalefet de belli!
Başbakan Erdoğan'ın "Katılımım protokol olsun diye değil, sorunlara kalıcı çözüm üretme çabası" sözleriyle kürsüye çıkmasını takiben salon yeniden dolmaya başladı. Erdoğan, "1999 zamanının hükümeti sosyal güvenlik yasası çıkardı. Kesimlerin görüşleri dikkate alınmamıştı. Bugün çok daha köklü reform yasası çıkardık, ilgili tüm kesimlerle azami bir uzlaşma zemininde buluşmaya özen gösterdik" sözleriyle 'uzlaşı' hassasiyetini vurguladı. 

"Türkiye'ye kastedenlere ortak cevabımız olmalı" sözüyle dikkat çeken Erdoğan, alkışlarla onaylandı. Konuşmasını ekonomi mesajlarıyla noktalayıp Baykal'ı dinlemeden salondan ayrılan Erdoğan, 'el ele' tablosuna leke düşürdü. Baykal'ın konuşmasını izleyenlerin de sayısı azalmaya başladı, ancak kalanlar da istediklerini aldılar. Baykal'ın antilaik cepheye yönelik eleştirileri destek buldu.
Kürsüden inen Baykal ile yerinden kalkan Devlet Bakanı Ali Babacan birbirine teğet geçti ve Babacan salondan aynı hızla ayrıldı.
Ağar kürsüye çıktığında, Erdoğan'ın salonu terk etmesini anımsatarak, "Hep böyle oluyor, konuşma sırası değişmeli" dedi. Salondaki 'siyasi eğilim' tablosu Ağar ile birlikte belirlenmiş oldu. Baykal'ı dinlemeyen delegeler, Ağar için de salona geri dönmediler. DYP'nin TOBB'daki gücü bu kadardı. TOBB'un da muhalifi belirdi: İstanbul Ticaret Odası (İTO).
Danıştay saldırısının ardından verdiği 'Olayı büyütmeyelim' demeci ile tepki çeken İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ve ekibi genel kurula katılmadı.                                                                                                                                                          (Serpil Yılmaz / Milliyet)


İş dünyasından, 'kavga istemiyoruz' mesajı

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kutuplaşma istemediklerini söyledi. Muhalefet, el ele görüntüye karşın iktidarı eleştirdi. Baykal, "İstikrar problemi iktidardan kaynaklanıyor" dedi

Özellikle Danıştay'a saldırı sonrası iyice ısınan siyaset, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) seçimsiz 61'inci olağan genel kurulunda soluk aldı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, genel kurula katılan Başbakan Erdoğan, CHP Lideri Baykal ve DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın el ele görüntüsünü 'yüzyılın fotoğrafı' diye niteledi.

Çatışma kültürü
Liderleri el ele tutuşturarak 'birlik' görüntüsü vermeye çalışan TOBB Başkanı, konuşmasında da istikrar üzerinde durdu. Hisarcıklıoğlu, iş dünyasının kavga ve kutuplaşma istemediğini belirterek, şöyle dedi:
"Çatışma kültürü hepimize kaybettirdi. Kavga, kutuplaşma değil uzlaşma içinde olmalıyız. Büyük bedellerle kazandığımız ekonomik istikrardan geriye dönmek istemiyoruz. Politik çatışmalarla zaman kaybetmek, yıldızın parladığı anda Türkiye'ye kötülük yapmaktır.
İktidarı, muhalefeti ve sivil toplumuyla siyasi ve ekonomik istikrarın hayati öneme haiz olduğunu görmeli, bunun sarsılmasına yol açmaktan özellikle kaçınmalıyız."

Teşekkür etti
Kapanış konuşmasında, Başbakan Erdoğan, ana muhalefet partisi genel başkanı Baykal ve DYP Genel Başkanı Ağar'ın el ele delegeleri selamlamalarından ötürü teşekkür eden Hisarcıklıoğlu, son günlerde herkesin kafasında oluşan karışıklığın, genel kurulda siyasi liderler tarafından verilen tabloyla giderildiğini söyledi.

'Dış konjonktür bahane ediliyor'
Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasında reform sürecinin devam ettirilememesinden yakınarak Atatürk'e övgüler yağdırdığı konuşmasında hükümete laiklik başta olmak üzere birçok konuda uyarı yaptı.
Hükümetin, piyasalardaki son dalgalanmayı sürekli 'dış faktörler'e bağlama eğilimine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Büyüyen dış açık ciddi bir risktir. Ortada risk yokmuş, herşey yolundaymış gibi davranamayız" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise mevcut yasaların kayıtdışılığı teşvik etmediğini, bu konuda insan unsurunun önemli rol oynadığını belirterek, kayıtdışılıktan yakınan işadamına, adres olarak kendisini gösterdi.

'Hükümet çatışıyor'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise ekonominin kırılganlığının arttığını, bunda siyasi istikrar sorununun etkili olduğunu söyledi. Baykal, "Siyasi istikrar problemi iktidarın tutumundan kaynaklanmaktadır" dedi.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ise hükümeti eleştirerek, "Biz herşeyi yaptık, bu dış konjonktürün sonucu" bahanelerine sığınmanın faydası olmadığını söyledi.

Lokma ve şerbet ikramı
Genel Kurul'da Başbakan ve bakanlara lokma tatlısı ve şerbet dağıtıldı.
Toplantıda hükümet başbakanın yanı sıra 10 bakanla temsil edildi. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da genel kurulu izledi. Yılmaz, Hisarcıklıoğlu'nun cari açıkla ilgili konuşması sırasında not hazırlayarak Erdoğan'a iletti.

Erdoğan alkışlamadı

Konuşması zaman zaman delegelerin alkışlarıyla kesilen Hisarcıklıoğlu hükümeti de eleştirdi. Başbakan alkışlamadı.
Erdoğan konuşmasının ardından genel kuruldan ayrıldı. Baykal ile Ağar'ı dinlemedi.
ABD Ticaret Odası Başkanı John Wahman ve Tacikistan Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Seyid Seyidov da birer konuşma yaptı.
Delegelere Motorola telefon, deri evrak çantası ve masa saati hediye edildi.
Anıtkabir'e yapılan ziyaretin fotoğrafı büyültülerek dev boyutlarda asıldı.
Milliyet
Yayın Tarihi : 28 Mayıs 2006 Pazar 04:24:38
Güncelleme :28 Mayıs 2006 Pazar 04:42:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?